09 Ağustos 2016 00:16

OHAL bahane, hak gaspları şahane

Bizler Uno Baget’te çalışan işçileriz. Uzun süredir fabrikada sendikamız Öz Gıda-İş ile patron işbirliği sonucu bir dizi hak kayıpları yaşıyoruz.

Paylaş

Bir Gurup Uno ve Uno Baget İşçisi
İstanbul

Bizler Uno Baget’te çalışan işçileriz. Uzun süredir fabrikada sendikamız Öz Gıda-İş ile patron işbirliği sonucu bir dizi hak kayıpları yaşıyoruz. Bizim için en önemli haklardan biri olan ikramiye haklarımız ve fazla mesai ücretlerimiz yarım ödeniyor, ya da en az birkaç ay sonra ödeniyor. Vardiya sisteminden dolayı sosyal hayatımız yok edilirken, ağır çalışma temposundan kaynaklı olarak çoğumuz anti deprasan ilaç kullanmak zorunda kalıyoruz. Uyku sorunu yaşıyoruz. Vücudumuzun metebolizması bozuluyor. Hastaneye gitmek, doktordan rapor almak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.

Ağır çalışma temposuna uymayan birçok işçi arkadaşımız işten atılıyor ve ya  işten ayrılmak zorunda kalıyor. Dolaysıyla kıdem ve ihbar tazminat hakları verilmiyor. Ve işçi arkadaşlarımızın işe iade davaları açmaları fiilen engelleniyor. 3. dönem toplusözleşme kapsamında elde edilen hakların uygulanması sendikamız eliyle işlemez hale getirilmiş durumda. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise işler tamamen değişti. Her işçi arkadaşımız derin bir kaygı içinde. Özellikle zamanında Zaman, Vakit gazetesi alan, okuyan, Sızıntı dergisine abone olan arkadaşlarımız aldatıldıklarının bilinciyle büyük bir korku içindeler. İşten atılma korkusu fabrikayı sarmalamış durumda.

Bu psikolojik atmosfer en çok Öz Gıda-İş’e yaradı. 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı travma henüz atlatılmadan, peşinde 3 aylık OHAL kararının alınarak uygulanması, bu travma durumunu derinleştirdi. Bize açıkça sesinizi çıkarmayın, çıkarırsanız 1 ay gözaltına alınır, FETÖ’cü damgayı da yersiniz, denilerek biat etmemizi istiyorlar. Öz Gıda-İş için 15 Temmuz darbesi bir ganimet gibidir. Cumhurbaşkanı nasıl bu darbe için “Allah’ın bir lütfu” diyorsa, Öz Gıda-İş Sendikası da bunu el altında çaktırmadan söylüyor. Kim hak aramaya kalksa, kim bizim ikramiyelerimiz niye yarım ödeniyor, niye ikramiye hakkımız elimizden alınıyor derse ona OHAL sopası ve FETÖ’cu damgası ile terbiye edileceği gün gibi ortada.

İşçilerin bu duruma gelmesinde başta işçi sendikaları konfederasyonları olmak üzere, bağlı olduğumuz sendika genel merkezleri, şubeleri bu durumdan doğrudan sorumlular. Uno, Uno Baget işçileri tam mücadeleye hazırlanırken, Öz Gıda-İş Sendikası’ndan istifayı düşünürken bu siyasal altüstün yaşanması büyük bir talihsizliktir. Açıkçası zaten kronik hale gelen işçinin işçiye yeterince güvenmemesi durumu 15 Temmuz darbesi ve OHAL uygulanması ile perçinlenecek gibi duruyor.

Uno ve Uno Baget işçilerin en büyük sorunu öz güven sorunudur. Bugüne kadarki deneyimlerden çıkan sonuçlardan da anlaşılacağı gibi her TİS döneminde arkadan hançerlenen Uno işçileri, büyük tepkilerin ardından sessiz sedasız sendikanın yaptıklarına kin duyarak işe devam etmesi, bir direnişin, bir grevin doğmasını da engelledi. Sorun biz işçileriz, işin bilincinde olan işçileriz. 100 yıl geçse Öz Gıda-İş’in bir şey yapmayacağı ortada. Ne diyor patron, patron temsilcileri: “Öz Gıda-İş’i biz getirdik bu fabrikaya, bizimle uyumlu olsun diye, siz DİSK/Gıda-İş’i, Tek Gıda-İş’i buraya sokarsanız işinizden de olursunuz, biz gerekirse fabrikayı kapatma uğruna onları buraya sokmayız.” Hatta Evrensel’de okuduk tüylerimiz ürperdi, Öz Gıda-İş DİSK’e bağlı Gıda-İş sendikasına üye olan ÇAY-KUR işçilerini “O sendika bölücü-terörist sendikadır ona üye olursanız sizi işten attırırız” demeye getiriyor. Bunu söyleyen bir sendika, işçi sendikası olabilir mi? Bizce olamaz.

Bugüne kadar inançlarımız üzerinde tepinen Öz Gıda-İş Sendikası, Vakit, Zaman gibi gazeteleri bize okutmayı şart koşan, Sızıntı dergisine abone yapmaya çalışan bir sendikaydı. Şimdi darbe karşıtı kesilerek insanları FETÖ örgütü üyesi yapmak, bölücü yapmak için bu damgaları kullanarak haklarımızı gasbetmek istiyor. Bugün sesimiz çıkmaya bilir, ama bu kadri mutlak değildir. 
Bu sürgit sürmeyecek. Buna er yada geç müsaade etmeyeceğiz. Bu vesileyle sesimiz olan Hayatın Sesi Televizyonu karartılamaz, Gazetemiz Evrensel Susturulamaz diyoruz. Saygılarımızı, hürmetlerimiz sunuyoruz. İyi ki varsınız...

ÖNCEKİ HABER

Okçulukta Mete Gazoz son 16 turuna yükseldi

SONRAKİ HABER

Mete Gazoz, Rio 2016'ya veda etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa