Hrant Dink davasına devam edildi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin 6'sı tutuklu, 27'si kamu görevlisi 37 kişinin yargılandığı davanın dördüncü duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde görülen ve dört gün sürmesi beklenen duruşmaya tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, tutuksuz sanıklar Celalettin Cerrah, Reşat Altay, Ahmet İlhan Güler, Ercan Demir, Mehmet Ayhan, Faruk Sarı, Onur Karakaya, Özkan Mumcu, SEGBİS ile sanıklar Hamdi Egbatan, Ogün Samast, Yasin Hayal, Muhittin Zenit ve sanıkların avukatları ile Dink ailesi avukatları katıldı.

Duruşmayı HDP Milletvekili Garo Paylan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Agos Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan ve Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat'ın aralarında bulunduğu çok sayıda kişi de takip etti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Dink'in öldürülmesine ilişkin yürütülen davada yargılanan sanıklar emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in ve Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatlarından bazıları vekillikten çekildiklerine dair Mahkeme'ye dilekçe sunmuştu. Geçtiğimiz hafta ise Dink cinayeti kapsamında Jandarma'da tutuklamalar ve gözaltılar gerçekleşmiş, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden Ergün Yorulmaz'ın tutuklanmasına karar verilmişti. Aralarında Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 28 kişi gözaltına alınmıştı.

'MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR'

Dink'in öldürülmesine ilişkin görülen davanın dördüncü duruşmasına Ercan Demir'in savunmasıyla devam edildi. Demir, savunmasını iddianamedeki dosya ve belgelerde yer alan çelişkileri okuyarak sürdürdü. Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin jandarma bağlantısını kendisinin ortaya çıkardığını söyleyen Demir, "Benden başka kimsenin merhum Dink'in katilini bulma gibi bir derdi yok mu? Saklanan şeyler gündeme göre değişiyor ve bu mızRak bu çuvala girmiyor artık. Dava yanlış düzlemde gidiyor. Buradan katil çıkmaz" dedi. Jandarmanın cinayetten haberdar olduğunu savunan Demir, "Cinayetten saatler sonra henüz Ogün Samast yakalanmadığı halde jandarma tutanağında, Dink cinayetinin Glock marka silahla işlendiği bilgisi geçiyor" diye konuştu. Demir,  beraatini isteyerek savunmasına son verdi.

'TUNCEL İLE ÇALIŞMAKTA BEİS GÖRMEDİM'

Demir'in savunmasının ardından duruşmaya Demir'in çarpraz sorgusuyla devam edildi. Mahkeme heyetinin Demir'e yönelttiği sorulardan birkaçı şöyleydi, "McDonalds eylemine karışmış bir kişiyi görevlendirmek doğru mu? Yalancı ve güvenilmez biri olarak tanımladığınız yapıdaki birini yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştırmak doğru mu?" Demir bu sorulara şöyle cevap verdi, "Sahada çalışan arkadaşların kanaatine güvenmek zorundayım. Dolayısıyla bu arkadaşla çalışmakta bir beis görmedim." Heyet, Demir'e F5 raporlarında Ogün Samast'ın silah talimi yaptığı bilgilerinin neden yer almadığını da sordu. Heyet başkanı soruyu şöyle sürdürdü, "F5 raporları düzenlendi deniyor ama dosyada yok. Bu raporların içinde Samast'ın silah atış talimi yaptığı, Erhan'la buluştuğu yazıyordu da raporlar yok edildi diye geliyor insanın aklına." Demir ise dijital verilerin silinemeyeceğini belirterek kontrol edilebileceğini söyledi.

Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen de Demir'e "Cinayetin ardından Erhan Tuncel'in Emniyete alındığını kendi üstünüze bildirdiniz mi" sorusunu yönetti. Demir de sorunun muhatabının üstü olan Faruk Sarı olduğunu belirterek soruyu Sarı'nın cevaplamasını istedi.

Duruşmaya yarın Ercan Demir'in çarpraz sorgusuyla devam edilecek. Demir'in sorgusunun ardından Özkan Mumcu'nun savunma yapması bekleniyor.

'BU CİNAYETİ HEPSİ BERABER İŞLEDİ'

Her duruşma öncesinde adliye önünde adalet nöbeti yapan Hrant’ın Arkadaşları “Biz bitti demeden bu dava bitmez” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı Hrant’ın Arkadaşları adına Bülent Aydın okudu. Ogün Samast’ın Hrant Dink’i öldürdüğü sırada onu takip eden Trabzon İl jandarma Komutanı Ali Öz ile birlikte çok sayıda jandarma görevlisinin gözaltına alınmasını hatırlatan Aydın, Dink’in öldürülmesinin bütünü ile 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne  yüklenmek istendiğini belirtti. Aydın, “Bu demektir ki, bu kalıba sığmayacak hakikatin ortaya çıkmasınına meydan verilmeyecek. Halbuki Hrant’ın hedef haline getirilmesi sürecinde MGK’dan Yargıtay’a devletin yüksek kurumları rol oynadılar. MİT; mahkemeye, ‘Bu cinayet hakkında elimizde hiç bilgi yok’ diye bir yazı yollayabildi. Arkadaşımızın öldürülmesi, bazen boğaz boğaza bazen yan yana gelen bütün muktedilerin katıldığı bir organizasyondu. FETÖ’cü denen bazı kimseler de suikastin suç ortağıdır, bu açık. Ama bugün koalisyon halindeki muktedirlerin, ‘FETÖCÜ’ler yaptı’ diyerek suç ortaklığından sıyrılmayacakları da açık” diye konuştu. Aydın son olarak, “Bu cinayeti hepsi beraber işledi” dedi.

“Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Katil devlet hesap verecek” sloganlarını atan Hrant’ın Arkadaşları açıklamanın ardından davayı izlemek için duruşma salonuna girdi. (İstanbul/EVRENSEL)

(Fotoğraf: Fatih Polat)