07 Ağustos 2016 01:00

10 Ekim Katliamı: Polisler aklandı sorular yanıtsız kaldı

10 Ekim Katliamı’nda, “polisler hakkındaki soruşturma takipsizlik kararıyla sonuçlanırken, bombalı saldırıya ilişkin birçok soru hala yanıt bulmadı. 

Paylaş

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

10 Ekim Katliamı’nda, “görevi ihmal”le suçlanan polisler hakkındaki soruşturma takipsizlik kararıyla sonuçlanırken, bombalı saldırıya ilişkin birçok soru hala yanıt bulmadı. 

“IŞİD üyesi Ersen Çelik’in MİT ve emniyet görelileriyle yazışmaları var mı?”, “IŞİD üyesi Savaş Yıldız’ın örgüt yöneticileri arasında MİT ajanı olduğu iddiaları doğru mu?”, “Olay günü bombacı Yunus Emre Alagöz’ün, Türkiye’de olabileceği istihbaratı 8 Ekim’de alınmış olmasına rağmen, ‘muhtemel eylem’ uyarısı neden 10 Ekim sabahı dağıtıldı?” soruları katliamın ardından yanıtı verilmeyen sorular. 

SAVCI ‘KUSUR YOK’ DEMİŞTİ

10 Ekim Ankara Tren Garı davasında savcı, görevlerini ihmal ederek katliamın gerçekleşmesinde sorumlulukları olduğu iddia edilen 11 polis hakkındaki dosyayı ayırarak, Ankara Memur Suçları Bürosu’na göndermişti. Dosyayı işleme koymama kararı veren Savcı Hamza Yokuş, her şeyin yasalar çerçevesinde yapıldığını ve polislerin “kusursuz” olduğunu savunmuştu. Ancak takipsizlik verilen polisler hakkında Mülkiye Müfettişlerinin hazırladığı ön inceleme raporunda birçok soru işareti yaratan belge yer alıyordu.

BU SORULARA KİM YANIT VERECEK

* HDP’nin Mersin ve Adana İl binalarına yönelik bombalı saldırıyı gerçekleştiren IŞİD üyesi Savaş Yıldız, ANHA haber ajansına verdiği demeçte, IŞİD’in üst düzey yöneticileri İlhami Balı, Yunus Durmaz ve Edremit Türe’nin MİT ajanı olduğunu iddia etmişti. Yıldız’ın bu iddiaları doğru mu?

*  IŞİD’in teknoloji emiri olduğu iddia edilen Ersen Çelik, Gaziantep Emniyeti’ne verdiği ifadede, Suriye’deyken MİT yetkilileriyle Whatsapp’tan yazıştığını, bombalı eylemleri gerçekleştirecek isimleri bildirdiğini ve yazışmaların halen kayıtlarda bulunduğunu söyledi. Çelik’in “Yazıştım” dediği emniyet ve MİT görevlileri kim? Çelik, yazışmaların kayıt altında olduğunu ifade ediyor, kayıtlar neden açıklanmıyor? 

* 10 Ekim sabahı da dahil olmak üzere, Temmuz ayından başlayarak TEM Dairesi Başkanlığı’na gelen ve bombacıların kimliğinin de yer aldığı istihbarat, “teyide muhtaç” ibaresi yer almamasına rağmen neden dikkate alınmadı?

* Bombacı Yunus Emre Alagöz’ün Türkiye’de olabileceği istihbaratı 8 Ekim’de alınmış olmasına rağmen, “muhtemel eylem” uyarısı neden 10 Ekim sabahı dağıtıldı?

* 10 Ekim sabahı gelen istihbarat neden 4 saat sonra Ankara Emniyeti’ndeki birimlere iletildi? Diğer yazışmaların aksine, bu yazışmanın saati neden el yazısıyla belirtildi?

* Miting için aldıkları önlemler arasında şehir girişlerinde yapılan araç aramalarını da gösteren emniyet, 10 Ekim günü saat 00.00 ile 09.00 arasında bu uygulamaya hangi gerekçe ile ara vermiştir?

* Yürüyüş ve miting başvurusu 08.30-16.00 arasında Gar önü ve Sıhhiye Meydanı arasında olmasına rağmen, emniyet neden bu izni tek taraflı olarak saat 12.00-16.00 arası Sıhhiye Meydanı olarak değiştirmiştir?

* Bu değişikliği evrak almaya gittiklerinde öğrenen miting tertip komitesinin “Gar önünde 08.00’den itibaren toplanma olacak. Güvenlik açısından sıkıntı doğmayacak mı?” sorusu neden “sıkıntı olmaz” diye geçiştirildi?

* Saat 10.02’de bittiği belirtilen bomba arama çalışması neden sadece Sıhhiye Meydanı ile sınırlı tutuldu?

* Toplanmanın saat 08.00 itibariyle başlayacağı bilinmesine rağmen giriş-çıkışlarda sıkı kontrol talimatı neden saat 10.02 itibariyle verildi? 

* Miting günü, biri AKP İl binası önünde olmak üzere miting alanı çevresinde 12 TOMA görevlendiren Emniyet, aynı bölge için neden sadece 3 adet ambulans talep etti?

* Polislerin gaz kullandıklarını belirtikleri saat (11.20) ile yine emniyetin hazırladığı görüntü kayıtları arasındaki (10.20) bir saatlik fark neden dikkate alınmadı?

* Eğer polislerin beyan ettiği 11.20 saati doğruysa telsiz kayıtlarında saat 10.32 diye yer alan “Kesinlikle biber gazı kullanılmasın” talimatı niçin dikkate alınmadı?

* Mitinge CHP ve HDP liderlerinin katılıp katılmayacağı tertip komitesiyle yapılan toplantılarda gündem edilmesine ve IŞİD’e bağlı Dokumacılar grubunun HDP’nin katılacağı etkinlikleri hedef alacağı bilinmesine rağmen ilgili emniyet amirleri neden Ankara Valisi ve üstlerini uyarmamışlardır? Uyardılarsa neden gerekli tedbirler alınmamıştır?

* Miting günü görevli personele “canlı bomba eylemlerine karşı kendilerini korumaları” yönünde talimat verilirken, miting düzenleyicileri neden bu konuda uyarılmamıştır?

ÖNCEKİ HABER

Terörle mücadele yasaları çocukları öldürüyor

SONRAKİ HABER

Ercan Kanar: KCK, tek başına Gülen’e atılamaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...