05 Ağustos 2016 10:58

Mahpuslara ‘Kafanızı koparırım’ tehdidi

OHAL ilanının ardından cezaevlerinde baskıların arttığına ilişkin haberlere her gün bir yenisi ekleniyor.

Paylaş

OHAL ilanının ardından cezaevlerinde baskıların arttığına ilişkin haberlere her gün bir yenisi ekleniyor. DİHA’da yer alan habere göre Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne yeni atanan başgardiyan, mahpusları “Kafanızı koparırım” şeklinde tehdit etti. Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde de kadın tutuklular, koğuşlarını arayan erkek gardiyanlar tarafından taciz edildi.

TEKMİL VERDİRİYOR

Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan siyasi mahpuslarla görüşen Avukat Hakan Evcin, Gülen Cemaatine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında yapılan tutuklamalarla birlikte yer sorununun baş göstermesi nedeniyle bazı koğuşların birleştirildiğini aktardı.

Evcin görüştüğü mahpusların  yerde bir yatacak yer bulmakta zorlandıklarını belirttiklerini paylaştı.

Evcin, cezaevinin başgardiyanı olan A.P’nin Gülen Cemaati soruşturmasında tutuklanmasının ardından yerine görevlendirilen yeni başgardiyanın mahpusları sürekli “Kafanızı koparırım” şeklinde tehdit ettiğini, cezaevi yönetiminin buna göz yumduğunu söyledi. Yeni başgardiyanın, özellikle siyasi koğuşlardaki sayım şeklini değiştirdiğini de belirten Evcin, şunları aktardı: “Tutsakların aktardığına göre başgardiyan Yakup, ‘tekmil verme’ şeklinde askeri sayımda diretmektedir. Siyasi koğuşlar, bunu uygulamayınca ise başgardiyan ‘Generaller bana ayakta sayım veriyor, siz mi vermeyeceksiniz?’ diyerek, tehditlerine devam etmektedir. Sayım verilmediğinde 25 ve 29 kişilik koğuşlara 50 memur ile girilip, ‘arama’ bahanesiyle tüm koğuştaki tüm kişisel eşyalara zarar verilmekte ve dağıtmaktadır.”

OHAL ile daha önce haftada bir yapılan telefon görüşmelerinin iki haftada bire dönüştürüldüğünü kaydeden Evcin, telefon görüşmelerinde tekmil dayatmasında bulunulduğunu, görüşülen kişinin isminin de tekmil verilerek söylenmesinin istendiğine dikkat çekti.

CEYHAN’DA BAĞIMSIZ KOĞUŞ DAYATMASI

Siyasi mahpuslara dönük yönelimlerin yaşandığı cezaevlerinden biri de Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi. Darbe girişimi ve OHAL süreci ile birlikte cezaevindeki mahpusların  bağımsız koğuşlarda kalmaya zorlandığını aktaran TUHAD FED Mersin Temsilcisi Ahmet Oğuz, bunu kabul etmeyen mahpusların  Ereğli Cezaevi’ne sürgün edildiklerini belirtti.

KADIN MAHPUSLARA TACİZ

Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi mahpuslarla görüşen TUHAD-FED Adana Temsilcisi Mehmet Akar ise, kadın tutukluların kaldığı koğuşların sürekli olarak erkek gardiyan ve askerler tarafından arandığını belirterek, “Asker ve gardiyanlar koğuş içinde oturup sigara içiyorlar. Dumanlarını ise tutsakların üzerine üfürüyorlar.

Taciz ve hakaretlerde bulunup eşyalarını dağıtıyorlar. Resimlerine ve mektuplarına el koyuyorlar. Hasta tutsaklar hastaneye götürülmüyor ve hasta olanlar ise ilaçları verilmiyor. Tutsaklar kapasitenin iki kat üstünde bir sayı ile koğuşlarda kalıyorlar” dedi.
Akar, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi ile diğer bazı cezaevlerinde ise mahpusların avukatlarıyla görüşme yaptıkları odalara görüntü ve ses kayıt sistemlerinin yerleştirildiğini kaydetti. Bu uygulamanın açık bir insan hakkı ihlali olduğunu söyleyen Akar, cezaevinin sadece darbe tutuklularının kalacağı bir cezaevine dönüştürüleceği yönünde kimi duyumlara ulaştıklarını belirtti.

ŞIRNAK’TAKİ TUTUKLULAR AİLELERİYLE GÖRÜŞTÜRÜLMÜYOR

Şırnak'ta14 Mart’ta başlayan sokağa çıkma yasağı ve polis operasyonlarının 3 Haziran’da sona erdiği açıklandı ancak kentteki abluka sürüyor. Abluka nedeniyle Şırnak T Tipi Cezaevinde bulunan mahpuslarla 5 aydır görüş yapılamıyor. Görüş için kente gelmeye çalışan tutuklu aileleri ve yakınları, polis kontrol noktalarında keyfi bir şekilde bekletiliyor. Cizre’de 5 ay önce tutuklanan Önder Poyraz’ın eşi Firdevs Poyraz, eşinden haber alamadıklarını belirterek, “Defalarca görüş için yola düştük, ancak her defasında polislerce engelleniyoruz. Çocuklarım sürekli babalarını soruyor. Küçük kızım babasını görmedi daha. Görüş hakkımız engellenmemeli” diye tepki gösterdi.  Abdullah Çağırga da, abluka ve kuşatmalardan kaynaklı oğlu İsmail Çağırga’nı göremediğini dile getirerek, “En son görüş için gittiğimizde polisler akşama kadar güneşin altında bütün aileleri bekletti. Daha sonra hepimizi GBT kontrollerinden geçirerek, saatlerce araçlarımızı aradı. En son görüş gerçekleştiremedik ve bizi geri çevirdiler. Haklarımızı bile işkenceye dönüştürdüler” dedi. Cezaevinde bulunan oğlu Mustafa Çıkmaz ile 4 aydır görüşemediğini ifade eden Halime Çıkmaz da, “Tutsak yakınları olarak görüş hakkımız var. 4 aydır farklı gerekçeler ile hakkımız engelleniyor. Şırnak’ta çatışma da yok. Hakkımız neden engelleniyor?” diye sordu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kriz son gün çözüldü: Rio 2016 TRT'de

SONRAKİ HABER

Cezaevinde intiharda işkence ve cinayet iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa