05 Ağustos 2016 00:53

Belediye işçileri gerçek demokrasi için direniyor

OHAL’in ilan edildiği gün direniş çadırı kurmaları engellenen Avcılar Belediyesi işçilerinin sendikal hakları için başlattığı mücadele sürüyor.

Paylaş

Deniz TEZEL
Mehmet Ali KALKAN 
İstanbul

OHAL’in ilan edildiği gün direniş çadırı kurmaları engellenen Avcılar Belediyesi işçilerinin sendikal hakları için başlattığı mücadele sürüyor. Engellere karşın direniş çadırlarını yeniden kuran işçiler, OHAL’le beraber daha fazla engelle karşılaştıklarını dile getirdi. Belediye Başkanı Handan Toprak Benli ve AKP Milletvekili Metin Metiner’in mahalle mahalle gezerek demokrasi nöbeti tuttuğunu anlatan işçiler, “Ama işçilerin demokratik taleplerini OHAL’i bile fırsat bilip engellemeye çalışıyorlar. Bunlar sadece kendi iktidar mücadelelerini verirler asıl işçi sınıfı kendi demokrasisi için mücadele verir” dedi. 

Temizlik müdürlüğünde çalışırken Belediye-İş Sendikası’na üye olduğu için işen atılan işçilerden Özlem Akdağ’la görüşüyoruz. Eşi de fen işleri müdürlüğünde çalışıyormuş. İşten atılmadan önce vardiyalı çalışıyorlarmış. Böylece çocuklarına sabah eşi, öğleden sonra da kendisi bakıyormuş. Kendisi işten atıldıktan sonra maddi olarak sıkıntı çekmeye başladıklarını söyleyen Akdağ, taksitleri ve  çektikleri kredileri ödemekte güçlük çektiğini söyledi. Akdağ, tüm zorluklara karşın mücadele devam edeceğini dile getirdi. 

DİRENİŞ ALANINI TERKETMEDİK

Ondan sonra sözü Özgür Demir’e veriyoruz. “Doksan günden fazladır burada mücadele ediyoruz” diyerek başlıyor söze. Ekonomik sıkıntı ve artan baskılar nedeniyle direnişin sıkıntılı sürdüğünü ifade eden Demir, OHAL gününü aktardı: “Avcılar Belediyesi zabıtalar vasıtasıyla OHAL’i fırsat bilip çadırı kurmamıza müdahale etmeye çalıştı. Ama biz direnişi alanını terk etmedik.”

Önder Çoştu da çalışmadıkları için ücret alamadıklarını; kira, elektrik ve su faturalarını ödeyemediklerini anlattı. Yine de umutlu olduğunu söyleyen Coştu, şöyle devam etti: “Çünkü işçi sınıfı  ne darbelere ne de OHAL göz yumacaktır.” 

Darbe girişiminden OHAL’e giden süreçte her gün direniş alanına giden Ali Polat alıyor sözü: “Birkaç arkadaşımız aileleriyle sıkıntı yaşamaya başladı. Tabi ki maddi yönden. Aileleri ile bir süre ayrı kalmak zorunda kaldılar. Tabi sıcaklığın da etkisi var. Sabahtan akşama güneşin alnında  bulunursanız böyle olması normal. Direnişte 45 kişiydik şimdi 34 kişiyiz. Arkadaşlarımız maddi sıkıntılardan dolayı ayrılmak zorunda kaldılar.”

Konu OHAL’e geliyor ve Ali Polat başlıyor anlatmaya: “Darbe girişimi bizi sekteye uğrattı sonrasında OHAL ilan edilmesinden dolayı eylemsizliğe geçmek zorunda kaldık. Belediye başkanı Handan Toprak bunu adeta fırsata çevirmeye çalıştı. Çadırımızı belediye zabıtalarını kullanarak açılmasına izin verilmediğini söyledi . Bizi cahil zannetti herhalde biz işçiyiz ama biz de okuyoruz  bir şeyler. Kanunları biz de biliyoruz. Valiliğin yetkisi vardır OHAL  durumunda. Maddi sıkıntılara geri dönersek peynir, zeytin, yumurta yiyorduk ama şimdi bunları bile yiyemiyoruz. Çocuklar beş şey isterken bir tanesini alıyoruz ya da hiç alamıyorsun. Sendikanın da yardımı yetersiz.” Burada sinirleniyor Ali Polat: “Artık ne saçma şeyse... Daha yetki alamadığımız için kanunen yeterli yardımı yapamıyormuş sendika. Bir de OHAL durumunda sendikada sıkıntı yaşıyor direnişi alanındayız ama ne eylem yapabiliyoruz ne de eskisi gibi slogan atabiliyoruz. OHAL durumunda olduğumuzdan müdahale etse polis aylarca gözaltında kalma riskinde var.” Polat, sonuna kadar bu direnişi sürdürmekte kararlı olduğunu söyledi. 

ONLAR SADECE KENDİ İKTİDAR MÜCADELELERİNİ VERİRLER’

Üç aydır direniş çadırını terk etmedenişçilerin yanında olan Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkan Yardımcısı Ercan Gürünlü’yle konuşuyoruz. Şunları söylüyor: “Temizlik iş kolu çok önemli bence. Temizlik denince AKP-CHP, havuz medyası birleşiyor. Sabah gazetesi gelmişti bir ara ben demiştim bu haber sansüre uğrayacak keza öyle oldu. Sendika olarak ciddi mücadele örnekleri veriyoruz, 90 gündür burada direniyoruz. İşçilere yapabildiğimiz ölçüde maddi destek veriyoruz şimdi ise yeni dayanışma kampanyaları örgütlüyoruz. Bu dayanışmada yanımız da olan Avcılar Emek ve Demokrasi Koordinasyonuna ve Avcılar Belediyesinden Atılan İşçilerle Dayanışma Komitesine çok teşekkür ediyorum. Yaşanan son günlerde OHAL nedeniyle eylemsellik açısından alan hareketi daraldı. Belediye de bunun fırsat bilip direniş alanına zabıtalarla geldi ama Avcılar’da emekten yana olanlarla beraber buna karşı mücadele ettik. Öncede benim için ‘Bu AKP’nin finansörüdür, AKP’lilerle görüşüyor’ gibi haberler çıkarmıştı belediye ama kendisine devrimciyim, demokratım diyen Belediye Başkanı Handan Toprak AKP’li Milletvekili Mehmet Metiner ile Avcılar’da ‘demokrasi nöbetleri’ tutuyor, ama işçilerin demokratik taleplerini OHAL’i bile fırsat bilip engellemeye çalışıyor. Bunlar sadece kendi iktidar mücadelelerini verirler. Asıl işçi sınıfı kendi demokrasisi için mücadele verir. Demokrasi nöbetleri dedikleri nöbetlerde işçi emekçi semtlerine sırf kimliğinden mezhebinden ötürü saldırmaya çalıştılar bu ancak demokrasi adı altında militarist bir yaklaşımdır ve bir savaş provası olur. Biz OHAL’lerde de tüm sol, sosyalist, demokrat kişi ve kurumlarla işçi sınıfının mücadele alanını daraltan anti demokratik uygulamalara karşı  beraber mücadele edeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

10 Ekim Katliamı’nda polisler ‘kusursuz’muş

SONRAKİ HABER

Kremlin: İlişkilerin yeniden canlandırılması ele alınacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...