09 Mayıs 2012 14:40

‘HDK temel mücadele gücü haline geliyor’

Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) 12-13 Mayıs tarihlerinde Ankara’da gerçekleştireceği 1.Genel Kurulu öncesi HDK Yürütme Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek’le bir araya geldik.Sohbetimizde İmrek’e, HDK’nin kuruluşundan bu yana geçen süreyi, kuruluş sürecinde

‘HDK temel mücadele gücü haline geliyor’
Paylaş
Şerif Karataş

Sohbetimizde İmrek’e, HDK’nin kuruluşundan bu yana geçen süreyi, kuruluş sürecinde ilan edilen hedeflerin bugün neresinde olduklarını, 1 Mayıs’ı ve Genel Kurul çalışmalarına dair merak ettiklerimizi sorduk.

HDK’nin kuruluş genel kurulu, 15-16 Ekim 2011’de yapılmıştı. Aradan geçen sürede  önünüze koyduğunuz hedefleri ne oranda gerçekleştirdiniz?
HDK, saldırılar karşısında mücadele eden önemli bir birlik ve merkez haline geldi. Kapitalizme, baskıya ve eşitsizliklere karşı, emeğin, eşitliğin, barışın ve özgürlüğün kazanılması kapsamlı oluşturduğumuz programın hayat karşısındaki sağlamlığını gördük. İllerde il meclislerinin, ilçelerde ilçe meclislerinin oluşturulmasında gelişmelerle birlikte, sorunlarımızın ne olduğunu gördük. Girişim aşamasında yaptığımız bazı düzenlemelerin isabetsizliğini, eksikliğini de gördük ve düzeltmeye giriştik. Tüzüğün hayatla, gelişmelerle uyumsuz olan yanlarını tespit ettik ve bu Genel Kurulda düzeltme önerilerini tartışacağız.
Birçok alana daha somut müdahale imkanı bulduk. Gençlik Meclisi bir çalışma başlattı. Kadın Meclisinin oluşumu ve çalışmalarına ilişkin çabalar sürüyor. Emek, ekoloji, anayasa, halklar ve inançlar, eğitim gibi alanlarda oluşturulan komisyonlar verimli çalışmalar yaptı. Örgütlenme sorunlarını ve çözümlerini daha somut olarak gördük ve çözüm üretmeye başladık. En önemlisi, onlarca siyasi parti, siyasi örgüt, kitle örgütü, emek ve meslek örgütünden birey, aydın, yazar ve sanatçı ile uyumlu bir çalışma yürütme, güvenle hareket etme, mücadeleyi birleştirme ve ilerlemenin hazzını yaşamış olduk.
AKP’nin CHP’nin, MHP’nin ve diğer bütün sağ “sol” burjuva, ırkçı ve şoven akımların karşısında bir alternatifin ortaya çıktığı görülüyor. HDK, işçi ve emekçilerin taleplerinin kazanılmasında, Kürt sorununun eşit haklara dayalı demokratik çözümünde, Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesinde kapsayıcı temel mücadele gücü haline geliyor.

HDK, Anayasa tartışmalarının olduğu bir dönemde 5 Mayısta bir anayasa sempozyumu yaptı. Buna ilişkin neler söyleyeceksiniz?
Yazım sürecine girildiğinden söz edilen bir anayasa hazırlık süreci yaşıyoruz. HDK, tüm alanlardan gerçek muhatapların bir araya geldiği ve demokratik bir anayasanın nasıl olacağını kısa ve öz olarak ortaya koydu. Bir de sonuç bildirgesi açıklandı. Eğer demokratik bir anayasa olacaksa bunlar olmadan olmaz, demiş oldu.
AKP Hükümeti; Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ile ağzını açana, adımını atana bir yafta yapıştırarak operasyon çekiyor. Özel Yetkili Mahkemeler, ceza basma makineleri gibi çalışıyor. Bugün hâla süren KCK operasyonları, gazetecilerin, avukatların tutuklanması, aydınların, sanatçıların hedefe konulması, ilerici, sol/sosyalist çevrelere yönelik operasyonlar dinmek bilmiyor. Basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü alanındaki kırıntılar bile halka çok görülerek kullandırılmıyor. “Bin operasyonu yaptık” diyen Mehmet Ağar’a günlerce cezaevi arandı, sonra villa tipi cezaevine yerleştirildi. Darbeci generaller mahkemeye bile getirilemedi. Sivas Katliamı davası zaman aşımına uğradı. Dink davasının sonucu biliniyor. Faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar, siyasi cinayetler, toplu katliamların üzerindeki sır perdesi korunuyor. İşçilere emekçilere yönelik, ekonomik, sosyal ve siyasal baskılar artarak devam ediyor. HDK, bu kapsamlı kurultay çalışmasıyla, ‘Nasıl bir Türkiye’, ‘Kürt sorununda nasıl bir çözüm’, ‘emek, barış ve demokrasinin nasıl sağlanacağı’, ekoloji, kadın, eğitim, sağlık, yaşam hakkı alanlarındaki talepleri ortaya koydu. Demokratik bir anayasa olacaksa buraya bakılmalı.

12-13 Mayıs günü HDK’nin 1. Genel Kurulu gerçekleşecek. Bu sürece nasıl hazırlandınız?
Bir muhasebe yapıyoruz. Dünyada, ülkede ve bölgedeki gelişmeler, kapitalizmin krizi, halkların diktatörlüklere karşı direnişleri ve arayışlarını da kapsayan bir değerlendirme süreci. AKP’nin hegemonyasını kıracak çıkış yolunun, birleştirici, esnek, kapsayıcı ve mücadeleci bir halk hareketinden geçtiğini düşünüyoruz. Genel kurul iki gün sürecek. Bu bölüm basına ve kamuoyuna açık olacak.  
Baskı, sömürü ve şiddet cenderesini kıracak tek gücün halk olduğunu ve bunun HDK ile başarılabileceğini kararlıca ortaya koyacak ve dağınık tüm güçlerin hızla birleşmesi gerektiğini söyleyeceğiz.
Önümüzdeki süreçte yerel seçimler var, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve arkasından genel seçimler var. AKP’nin başkanlık sistemini tartıştığı, önündeki taşları temizleyerek, kendi hegemonyasını ve diktatoryasını pekiştirmek için hızlı adımlar attığı bu koşullarda, daha planlı, hedefli ve hızlı harekete ihtiyacımız var. CHP’nin ve MHP’nin durumu, hem iç sorunları hem de alternatif olma dinamiğine sahip değil. Statükoyu savunarak, ırkçı ve şoven politikalarda ısrar ederek, kan ve şiddetten medet umarak bir yere varılmayacağını gösteren politikalara ve çalışmaya ihtiyacımız var. Emek, barış ve demokrasi güçlerinin alternatifsiz olmadığını göstereceğiz. Hem yerel seçimler hem Cumhurbaşkanlığı hem de genel seçimlerde nasıl hareket etmemiz gerektiğini Türkiye’nin nasıl bir alternatife ve nasıl bir çıkışa ihtiyacı olduğunu burada ortaya koyacağız.

HDK olarak, Newroz ve 1 Mayıs mitinglerine katıldınız. Mitinglerde ortaya çıkan tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Newroz ve 1 Mayıs’ta, Türkiye’nin ırkçı, şoven güçlerini, hükümet yandaşı yaklaşımları mahkum eden bir süreç yaşandı. Newroz’da AKP’nin bir provokasyonuyla karşı karşıya kaldık. Ama bu alt edildi. Newroz kutlamalarının bir kararnameyle yasaklanamayacağını gösterdik. Yasağa karşı, hem batıda hem de Kürt bölgesinde güçlü bir direniş yaşandı. Her ulustan, her halktan ve her inançtan Türkiyeli emekçiler AKP’ye boyun eğmeyeceklerini gösterdi. Gelecek ve umut buradadır. İstanbul’da defalarca saldırı olmasına karşın İstanbul halkı, İstanbullu işçiler ve emekçiler, gençler, kadınlar, barış ve kardeşlik istediklerini, zorbalığa karşı direnerek gösterdi.
Newroz’daki duruş, Türkiye’nin her ulustan olan halkların birbirine olan güvenini tazeledi, büyüttü. Bu, 1 Mayıs’ı daha da güçlü kıldı. Başta İstanbul olmak üzere, Kürt işçileri kendi ulusal  talepleriyle, demokratik, eşitlik, barış talepleriyle 1 Mayıs’a hazırlandılar ve kitlesel bir katılım gösterdiler. Kürt bölgesinde yaygın ve kitlesel kutlamalar oldu. 1 Mayıs’ta HDK’nin ortak kortejler oluşturması yeni katılımlarla güçlendi. Bazı aksaklıklar olsa da gelişimin yönünü gösteren veriler çıktı. AKP’nin içini boşaltma çabası, sendikal bürokrasinin bölme çabası başarı kazanamadı. Kazanan işçi sınıfı, ezilen ve sömürülen halkların birliği, mücadelesi ve dayanışması oldu. Bu önemli bir gelişme ve önümüzdeki süreçte savaşa karşı, Ortadoğu’daki planlara karşı, ülkenin içine sokulmak istenen karışıklıklara karşı nereden hareket etmemiz gerektiğini de gösterdi. Newroz ve 1 Mayıs’tan aldığımız güçle, genel kurulda ortaya çıkacak kararlarla ilerleyeceğiz.

HDK bundan sonraki süreçte önüne temel olarak nasıl hedefler koyuyor?
Temel hedef dağınık güçleri birleştirmek. HDK’yi daha da büyütmek olacak. Eleştirilere, öneri ve uyarılara uygun bir gelişim göstermek gerek. Halkın birlikte mücadelesini ve direnişini örgütleyeceğiz. Israrla halk iktidarı için mücadele edeceğiz. Kürt sorununun eşit haklara dayalı çözümü, inançlar üzerindeki baskının son bulmasını, eşit yurttaşlık hakkının anayasal güvenceye kavuşturulmasını sağlayacak fiili bir mücadele gerek. HDK, yaşam alanlarının tahrip edilmesine karşı, suyun, havanın, toprağın rant alanına çevrilmesine karşı yükselen direnişi daha da büyütecektir.
AKP’nin eğitim ve sağlık politikaları karşısında halkın eğitimini ve halkın sağlığını her şeyin önüne koyacak bir mücadele sürdüreceğiz. Parasız eğitim ve parasız sağlık diyeceğiz. İl ve ilçelerdeki halk meclislerinin kurulması, güçlendirilmesi temel hedefimiz olacak. Basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için daha güçlü bir mücadele sürdürmek zorundayız.
HDK’nin bir parti kurma kararı var. Kısacası sömürü, baskı ve eşitsizlik düzenini değiştirecek bir hareket olacak, HDK. (İstanbulEVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sendikanın S’si yüzde 20 zamma yetti

SONRAKİ HABER

'İyi çocuklar' hükümetten cesaret alıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa