04 Ağustos 2016 06:09

AKP ve sermaye, işçiye yaptığı darbeyi unutmasın

Darbeyi 15 yıllık AKP döneminde yavaş yavaş hissetmemek işçiler olarak zaten imkansız. Fabrikalarda çalışan herkes bunu her zaman yaşamaktadır.

Paylaş

Renault’da Çalışan Bir İşçi
Bursa

Bugün iğne atsan yere düşmez kalabalığı oluşturanlar, işçileri Taksim Meydanı’na binbir bahaneyle sokmayanlardı. Demokrasiyi, bağımsızlığı halka rağmen yaptırımları gibi kulak iltihabı sandıklarını düşündüğümüz kalabalıklar militan partizan ruhlarla meydanlardalar. Bu meydan gazsız, copsuz, kansız. Bugüne kadar elleriyle yetiştirdikleri, sınavlara koydukları, şifrelerle yerleştirdiklerini, elleriyle al aşağı ediyorlar. Hiç şüphesiz ki bu iktidarın elinin zayıflığının sonucudur. Kendi dışındaki herkese cephe alan iktidarın kendi içindeki hızlı, kanlı bölünüşüdür. İktidar bu süreci halkı sokağa çağırarak siper ederek kendini korumaya çalışmaktadır.
Bu yıl fabrikadaki sessizlik geçen metal direnişi yılına oranla pek bir tınsız. Sebep ne acaba sanki gerisi gelen bir fırtına veya çığ kopacakmış gibi mi? Garip içimizden biri sebep belli mi diyor, bu arkadaş doğru söylüyor, önce insaniyet duygularımızı kaybettik sonra gerçek sorunlarımızdan uzaklaştık. Kurumlar olarak da hep ezenin yani hükümetin askeriyle, polisiyle yanında olduk. Tek bizler işçilerin yanında olmadık.
Geçen yıl Renault’da Türk Metal Sendikası, işveren ve MESS’in her türlü oyunlarına belli bir zaman dayanabildik. Demokratik olduğunuzdan değil ha, yanlış anlamayalım lütfen. Güç dengesi terazisi bu sefer bizden yana ağır basıyordu da o yüzden bize dokunamadılar. Ama bizi çıbanın başı misali önce şu diğer fabrikaların bir sesini keseyim sonra sıra Renault işçisine gelecek nasıl olsa diyerek sona bıraktılar. Ama darbeyi 15 yıllık AKP döneminde yavaş yavaş hissetmemek işçiler olarak zaten imkansız. Fabrikalarda çalışan herkes bunu her zaman yaşamaktadır.
Tabi sıra Renault işçisine gelince ne demokrasiymiş diyesim geldi. Direnen işçi hakkını çalışarak elde ediyorsa ve karşılığında bu TM darbecilerinden kurtulmak istedi diye, o dönem bu işçinin karşısında olan Cumhurbaşkanı değil miydi? Türk-İş in başkanı değil miydi? Pevrul Kavlak, TM değil miydi? Çalışma Bakanı değil miydi? Hepsi bu işçinin karşısındaydı. Şimdi sokaklara çıkalım demokrasi nöbeti tutalım abi bu işi çocuk oyuncağı sandınız. Yıllardan beri kendi halkını fakirleştiren insanlar mı çıktı o tanklara yoksa zenginleştirdiğin sendika babaları, fabrikatörler mi çıktı? İşçi kadar demokrat olsanız bu halde olmaz bu hale düşmezdiniz.
Biz Pevrul Kavlak gibi para babası değiliz. Darbe olsaydık kaçacak bir yerimiz yok. Bir gecede ’80’de darbeyle Renault’daki işçilerin hepsinin Türk Metal’e geçirildiğini ağabeylerimiz hep anlattı. Biz de bu hatayı düzeltmek gerek diyerek kendi istediğimiz sendikaya geçtik. Bir darbe de 1980’deki gibi 2016’da işimizden edildik. Neden, Birleşik Metal-İş’li olduğumuz için. Sermaye, sendika ve AKP o dönem işçiye yaptığı darbeyi unutmasın. Ve bundan sonra ki süreçte ona göre davransın ki bir daha kimse darbe yaşamasın. Koltukların da Cemaatçi veya dayısı olana değil, hakkıyla kazanana verilmesi dileğiyle. Her zaman direnenler kazanır. Güçlü olduğunu zanneden 16 yıllık AKP bile demokrasiye ne kadar ihtiyacı olduğunu ve bu sebeple bizleri sokakları yasakladığı, günü geldiğinde sokaklara çıkmamızı istemelerindeki gerçek çelişki değil mi? Herkesin canı mı tatlı yoksa demokrasi mi? Sadece 20 yaşında vatan evladı oluyorsun, fabrikalarda bedenin parçalanırken değil.

ÖNCEKİ HABER

Eşini ve kızını öldürüp oğlunu yaralayan polis intihar etti

SONRAKİ HABER

Doğa, tarih ve kendi karşısındaki insanın şiiri: Ahmet Erhan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...