04 Ağustos 2016 00:22

Brezilyalı sporcuların sıradışı hikayeleri

Brezilyalı şampiyonların sıra dışı hayat hikayeleri en az spor performansları kadar dikkat çekici.

Paylaş

Badminton Şampiyonu Lohaynny Vicente, Boksör Robson Conceição ve Güreşçi Davi Albino son yıllarda bir çok Brezilyalının özendiği başarı sembolleri olarak anılıyorlar. Fakat şampiyonların sıra dışı hayat hikayeleri en az spor performansları kadar dikkat çekici.

Jonathan Watss, The Guardian’da yayımlanan yazısında, Brezilyalı finalistlerin ilginç yaşam hikayelerini anlattı: 
Biri maktul çete liderinin kızıydı, biri evsiz bir çocuk, diğeri ise spor salonuna gitmek için otobüse binecek parası olmadığından her gün 10 kilometre koşmak zorunda olan boksör... Bu üç dezavantajlı çocuk şimdi Olimpiyatlarda Brezilya’ya altın madalya getirmek için yarışacaklar. 

SPOR SEÇİMİNDE SINIF FARKI

Brezilya’nın büyük bir kısmı gibi onlar da şehirlerde yaşayan düşük gelirli, Afrika kökenli Brezilyalılar. Bir çok ülkede olduğu gibi Brezilya’da da golf, yat yarışı, eskrim ve at binme gibi pahalı sporlar, beyaz varlıklı elitler tarafından ilgi görüyor. Öte yandan dövüş sanatları, top sporları ve daha az seviyede olsa da atletizmde genellikle düşük gelirli, siyah ya da melez Brezilyalılardan rağbet görüyor. 
Fluminense Federal Üniversitesinde spor ve toplum üzerine araştırmalar yapan Antropolog Ana Paula da Silva, son yıllara göre özellikle yüzme ve atletizm alanında daha çok kadın ve siyah atletin Rio 2016’da yer aldığını belirtti. 
Bunun sebebi olarak 2003’den beri yönetimde olan İşçi Partisinin atletlere yönelik destek programı gösteriliyor. Program, atletleri desteklemek için 2005’den 2013’e kadar 134 milyon dolar harcadı. Fakat Da Silva’ya göre Brezilya  Hükümeti aynı zamanda spor okullarını desteklemediği için istenilen verim alınamıyor. Da Silva “Devlet ve kitle örgütleri yoksulların disiplin edilmesi gerektiğini bu yüzden spora yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyor” yorumunda bulundu. 
Her şeye rağmen bu sosyal projeler engebeli çocukluk sürecinden geçen bu üç gencin hayatını tamamen değiştirdi. 

ROBSON CONCEİÇÃO, BOKS

Birçok çocuğun kendine örnek aldığı rol modeli vardır; kiminin ki futbolcu, kimininki müzisyen kimin ki oyuncudur. Robson Conceição’nunki ise karnaval boyunca kavga çıkarmakla nam salmış sokak dövüşçüsü dayısıydı. Conceição, dayısının her gün en az dört beş kavgaya bulaştığını ve hepsinde galip geldiğini, yaşadıkları çevrede ne kadar saygın ve ünlü olduğunu heyecanla anlatıyor. Çocukluğu boyunca dayısının eve kanlı ve morluklar içinde ama boyun eğmemiş ve hep galip bir şekilde gelmesi Conceição için esin kaynağı oldu. 
Conceição, Salvador’un Boa bölgesinde büyüdü. Çocukluğunda sabah saat 4’te uyanır sokakta sebze satan büyük annesinin tezgahını kurmasına yardım eder, oradan okula gider, sonrasında da plajda dondurma satardı. 
Sokak  dövüşçüsü olmak Conceição’nın yaşadığı bölgede gurur duyulan bir şey olduğu için bölgede birçok boks salonu vardı. Conceição, resmi olarak nasıl dövüşüleceğini öğrenmek için ‘Academia Campion’a katıldı. Fakat evinden 10 kilometre uzak olduğu ve otobüse bileti alacak parası olmadığı için antrenmana her gün koşarak gidip geliyordu. Conceição, “Çok yoruluyordum ama başka bir şansım yoktu diyor”. 
Bugün Olimpiyatlarda Brezilyaya altın madalya getirmek için yarışan şampiyon, normal hayatında Vista Boxing isimli sosyal projesiyle uğraşıyor. Düşük gelirli mahallelerde yaşayan çocukları suçtan ve uyuşturucudan uzak tutarak boksa yönlendirmeye çalışıyor. “Çeteler ve uyuşturucu Salvador’un büyük problemi, bir şeyler yapmak gerek. Benim çocukluğumda, ben de çetelere katılmam ve uyuşturucu kullanmam için çağrıldım ama çalışmakla çok meşguldüm”. 

LOHAYNNY VICENTE, BADMİNTON

Rio de Janeiro’da, aynı zamanda bir çete olan bir ailede doğan, Brezilya’nın en başarılı badminton oyuncusu Lohaynny Vicente, çocukluğu boyunca kendisinin ve kız kardeşinin  sürekli korkuyla yaşadıklarını hatırlıyor. 
Babası kuzey bölgesinde hüküm süren ve uzun süre yetkililer tarafından etkinliklerine göz yumulan Comando Vermelho çetesinin lideriydi. Suikast ve tutuklanma tehlikesi çocukluğunun bir parçasıydı. Sürekli yer değiştirdiklerinden ve korkuyla yaşadıklarından fakat hiç şiddete maruz kalmadığından bahsediyor Vicente: “Babam bizi her zaman korurdu; uyuşturucunun ve silahlı adamların evin içine girmesine asla izin vermezdi ama hep tedirginlik içinde yaşardık” diyor.  Vicente dört yaşındayken babasını bir polis çatışmasında kaybediyor ve annesi o hayatı geride bırakmak için çocuklarını yanına alıp polis olan büyükbabasının yanına sığınıyor.
Anne ve kızları Praça Seca bölgesine taşınıyor. Şanslarına, evlerinin hemen yanında sosyal proje kapsamında sivil toplum kuruluşu tarafından kurulan spor merkezi bulunuyor. Kız kardeşler burada badminton oynamaya başlıyorlar. Vicente, bu spor merkezinin hayatını değiştirdiğini, eğer hayatında badminton olmasaydı yaşadıklarından sonra ne yapacağını bilemeyeceğini söylüyor. İlk defa olimpiyatlara katıldığı için çok heyecanlı olan ve altın madalya için yarışan 20 yaşındaki atlet, ülkesini temsil ettiği için çok mutlu. 

DAVİ ALBINO, GÜREŞ

Sokaklarda yaşayarak geçirdiği çocukluktan sonra ‘flanelinhas’ olarak hayatını sürdüren Albino’nun hayatı güreş sayesinde hayal edemeyeceği bir şekilde değişti. ‘Flanelinhas’lar sürücülere park yeri bulmada, araçlarını korumada, bazen yıkamada yardımcı olurlar. Ama eğer ücretlerini ödemeyi reddederseniz arabanızda çizikler bulmanız mümkün. 
Albino, São Paulo’nun en tehlikeli gecekondu mahallerinden biri olan Capão Redondo’da uyuşturucu ve silah çetelerinin arasında büyüdü. Albino, “O zamanlarda çok şiddet içeren bir mahalleydi şimdi de öyle. Ama bir süre sonra normal hale geliyor. Oraya gidiyorsun bazı insanların silahı var ve hayatlarını onunla yürütüyorlar. Zamanla alışıyorsun” diyor. 
Albino sokaklarda geçen çocukluğunu şu sözlerle özetliyor: “Herkes bizden nefret ederdi. Eğer yeteri kadar sert olmasaydım diğer çocuklar sokakta yaşadığımız için bizle alay ederdi. Kardeşlerimi korumak zorundaydım bu yüzden sürekli kavga ederdim”. 
Onun şansı da bir spor merkeziyle değişiyor, Albino’nun yeteneğini keşfeden antrenörleri, onu düzenli olarak gelmesi için cesaretlendirdiler. Ayrıca bu şekilde kendisi ve kardeşleri için bedava yemek ve duş alacak yer de temin edebiliyordu. Spora judo ve boksla başlayan Albino’ya antrenörü ilk defa güreşi önerdiğinde, “Arkadaşları mayo ile mi dövüşeceksin” diye dalga geçmiş. Ama Albino şu an Yunan-Roma güreşinde dünyanın parmakla gösterdiği atletlerden biri; ülkesine Olimpiyatlarda altın madalya getirmek için yarışıyor. 

Kısaltarak çeviren: Elif Özmen Belek

ÖNCEKİ HABER

İshak Karakaş’ın ilk kitabı: Barışa 100 Adım

SONRAKİ HABER

2016 Rio Olimpiyatları krizle başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...