Başkanın ordusu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla TSK ve YAŞ'ta yeni düzenlemeler yapıldı. Askeri uzmanlar 'iktidara özel ordu' kurulduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca, ‘Başkanlık için adım’ olarak değerlendiriyor 

TSK’da yeni örgütlenme olabilir Güvenlik Uzmanı Nihat Ali Özcan, TSK’da yapılan düzenlemelerin ve yeni yapılanmanın bireysel yeteneklere ve profesyonel esaslara göre yapılması gerektiğini belirterek, “Aksine bu cemaati gönderirsiniz, başka bir cemaat, etnik yapı veya grup gelebilir” uyarısında bulundu. Özcan, MİT ve Genelkurmay’ın Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması önerisinin de başkanlık sistemine geçişin önemli ayaklarından biri olduğunu söyledi. 

Darbe girişiminden sonra “Cemaati Ordudan” temizleme adına yapılan ihraçların ardı arkası kesilmezken, yayınlanan kararnameler ile TSK’nın yapısı neredeyse değiştirildi. Sivil iradeye bağlanması talep edilen ve zorunlu askerlik kaldırılarak demokratikleştirilmesi talep edilen orduya ilişkin bu öneriler yerine, KHK ile hükümet zaten güvenmediği TSK’ya yeni gruplar yerleştirme tehlikesi ortaya çıkmaya başladı. 

TSK’DA GEÇİŞ SÜRECİ OLACAK

Açıklanan Kanun Hükmünde Kararnemeyi ve TSK’nın yeniden şekillendirilmesini değerlendiren Güvenlik Uzmanı Nihat Ali Özcan, TSK’nın yapılandırılmasıyla ilgili bir geçiş süreci yaşanabileceğini ancak yapılan müdahalenin etkilerinin orta ve uzun vadede ortaya çıkacağını belirtti. TSK’ya müdahale edilirken, doğru şekillendirilmesinin önemine işaret eden ve “buda bu müdahaleyi nasıl yöneteceğinize bağlı” diyen Özcan, “Eğer bu müdahale doğru düzgün kadrolar ve profesyonel kaygılarla yapılırsa bir sorun olmaz. Ama onun yerine başka kriterler devreye girerse geçmişteki sorunlar artarak devam eder” uyarısında bulundu. 

‘BU CEMAAT GİDER BAŞKA BİR CEMAAT GELİR’

Yapılan düzenlemelerin, “cezalandırma ve terbiye etme” mantığı üzerinden yapılmaması gerektiğinin altını çizen Özcan, “Burada asıl soru, Silahlı Kuvvetler işini yapacak mı sorusudur” dedi. Gönderilen, ihraç edilen askerlerin yerine yenilerinin konulacağını belirterek, bu konuda da kimi kaygılar olduğuna işaret eden Özcan, “Bürokrasideki bireysel yeteneklerle kurulacak bir düzen daha sağlıklı olur. Ancak geçmişte yapılan hatalar tekrarlanırsa bu cemaat gider, başka bir cemaat, etnik yapı ve grup gelebilir” uyarısında bulundu. Bunu önlemenin tek yolunun da “liyakat” bireysel yeteneklerin ölçülmesi olduğuna işaret eden Özcan, gerisinin sistem krizi olacağı uyarısında bulundu.

‘BAŞKANLIĞA GEÇİŞİN EN ÖNEMLİ AYAĞI’

Özcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilen, “MİT ve Genelkurmay Cumhurbaşkanlığı’na bağlansın” önerisinin de sistemin değişimiyle ilgili olduğunun altını çizerek, “Bu bir sistem meselesi, başkanlık sistemine geçişin önemli ayaklarından birisidir” şeklinde konuştu. Özcan, önerinin altında, “her şeyi tek başına yönetme duygusu” olduğuna dikkat çekti. 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasını istediklerini söylemişti.  
(Ankara/DİHA)

BAKANLAR YAŞ ÜYESİ OLDU

Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte üçüncüsü yayımlanan kanun hükmünde kararname ile birlikte Başbakan Yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı YAŞ üyesi oldu.Buna göre; Başbakan yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı da YAŞ üyesi oldu. TSK’dan Re’sen Emekli Asker Gazeteci Rahmi Yıldırım, TSK’nın iktidarın özel ordusu haline getirilmek istendiğini söyledi.

İKTİDARIN ÖZEL ORDUSU

Gazetemize konuşan  TSK’dan  Re’sen  Emekli Asker Gazeteci Rahmi Yıldırım, TSK’nın iktidarın özel ordusu haline getirilmek istendiğini söyledi. Bunun için darbe girişiminin sunduğu tüm olanakların kullanıldığını belirten Yıldırım, askeri okulların kapatıldığını, silahlı kuvvetlerin milli savunma bakanlığına bağlandığını dile getirdi. Ülkenin bu denli kaos ortamına sürüklenmesinde AKP’nin birinci derecede siyasi sorumluluğu olduğunu  vurgulayan Yıldırım, iktidarın bu konuda hesap vermeden böylesi radikal düzenlemeler yapmasının demokratikleştirme çabası olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Yıldırım, “Bu iktidarın kişisel diktatörlüğünü gerçekleştime ve pekiştirme niyetini göstermektedir. Dolayısıyla ortada demokaratikleştime adına sevinecek bir şey yoktur. Öte yandan kişisel olarak da mezun olduğum Kuleli Askeri Lisesi’nin kapatılmasını lanetliyorum” dedi. Yıldırım, “Tramvay demokratından demokrasi yolculuğunda hiç birşey beklenemez. Olumlu bir adım beklenmemelidir. TSK’nin son iki yılda Suudi Arabistan ile birlikte islam ordusu olma çabasını hep birlikte izledik. Bu süreçte emek güçleri ağırlığını koyamadığı takdirde Anayasa’daki ifadesiyle ‘demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti”nin ordusunun yerini bir islam ordusu alacaktır” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

Orduya özel KHK: Askeri okullar kapatıldı

Darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde dönüşüme neden olacak bir olağanüstü hal kararnamesi yayınlandı. Resmi Gazete’de yayınlanan 669 nolu olağanüstü hal kararnamesiyle alınan önlemlerden satırbaşları şöyle:

* 1389 askerin daha Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmesine karar verildi. Bu askerlerden 125 subay’i, 68 astsubay. Bundan önce de Yüksek Askeri Şura öncesinde kurumdan toplam 149 general ve amiral, 1099 subay ve 436 astsubay ihraç edilmişti.

* Jandarmada aralarında general, subay ve astsubayların olduğu 1196 asker ihraç edildi.

* Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, milli savunma bakanına bağlandı. Bundan önce kuvvet komutanlıkları başbakanlığa bağlıydı ve bu sayede özerkti.

* Bu kanuna aykırı olmayan ve diğer kanunlarla Genelkurmay Başkanlığına verilen görev ve yetkilere ilişkin hükümler aynen devam edecek.

* Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, gerekli gördüklerinde Kuvvet Komutanları ve altındakilerden doğrudan bilgi alabilecek, bunlara doğrudan emir verebilecek. Verilen emir herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirilecek.

* Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) ile asker hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredildi.

* Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay okulları kapatıldı.

* Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Milli Savunma Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kuruldu. Milli Savunma Üniversitesi, rektörlüğe bağlı olarak, kurmay subay yetiştirmek ve lisansüstü eğitim vermek amacıyla yeni kurulan enstitülerden kara, deniz ve kava harp okullarından, astsubay meslek yüksekokullarından oluşacak.

* Üniversitenin rektör adaylarını milli savunma bakanı önerecek, başbakan onaylayacak. Cumhurbaşkanı da üç aday arasından rektörü seçecek. Rektör yardımcılarını milli savunma bakanı seçecek.

* Askeri enstitülerin altındaki gerekli akademik birimler, rektörün teklifi üzerine milli savunma bakanlığınca oluşturulacak.

* Askeri okullarda öğrenimine devam eden öğrenciler YÖK tarafından üniversite sınavının yapıldığı tarihte aldıkları yerleştirme puanları dikkate alınarak uygun fakülte ve yüksekokullara nakledilecek. Askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarında da aynı yöntem uygulanacak.