31 Temmuz 2016 00:34

Herkesin biraz sevdiği takım: St. Pauli

Uluslararası taraftar buluşması için İzmir’e gelenler arasında St. Pauli taraftarları da vardı. Onlardan birisi olan Adalbert Bernhardt ile konuştuk.

Paylaş

Faruk AYYILDIZ
İzmir

Kurulduğu Hamburg kentinin nüfusundan çok daha fazla hayranı, takip edeni olan bir kulüp St. Pauli. Türkiye’de dahil olmak üzere birçok ülkede binlerce sempatizanını, sevenini bulabilirsiniz. Hakkında sayısız yazı yazılan St. Pauli tribünlerinin son dönemdeki en önemli gündemi mülteciler. Özellikle savaştan kaçıp Avrupa ülkelerine göç eden Suriyeli mültecilerle ilgili çalışmalar yürüten St. Pauli tribünleri, “Refugees Welcome” (Mülteciler hoş geldiniz) kampanyasının da öncülerinden. Uluslararası taraftar buluşması için İzmir’e gelenler arasında St. Pauli taraftarları da vardı. Onlardan birisi olan Adalbert Bernhardt ile tribünlerini konuştuk.

St. Pauli tribünlerinin dünya çapında üne kavuşmasını sen nasıl görüyorsun?
Aslında bu durum bana biraz garip geliyor. Farklı ülkelerden birçok insan bizim tribünleri çok yakından takip ediyor, hatta bazen çok anlam yükleniyor. Aslında tribünlerimize gelenler kendi halinde kentin insanları ancak tribünde oluşan antifaşist ortam, bir sorumluluk da yüklüyor. Bunun farkındayız. Dünyadaki birçok meseleyle de yakından ilgileniyoruz. Farklı ülkelerdeki durumlara dair açtığımız pankartlar bile yayılıyor, farklı birçok ülkeden görülüyor. Bu sorumluluğun farkındayız elbette ama bazen çok abartıldığını düşünüyorum.

Tribününüzün farklı kampanyalar yürüttüğünü de biliyoruz. Neler yapıyorsunuz?
Son olarak mayıs ayında ırkçılık karşıtı turnuvamızı düzenledik. Bu turnuvayı her iki yılda bir yapıyoruz. İngiltere’den İsrail’e kadar tüm antifaşist tribün gruplarını çağırıyoruz ve birçok grubun katılımıyla kitlesel, moral verici bir etkinlik oluyor. Bunun dışında sayısız proje de yürütüyor tribünümüz, tek tek saymaya kalksam hepsi aklıma gelmeyebilir.

Senin birlikte hareket ettiğin bir grup var mı?
Bunun çok bir önemi yok, tribünde her şeyi kolektif şekilde yapıyoruz ama evet, birlikte hareket ettiğim bir grup var. Küçük bir tribün grubu.

Mülteciler konusunda St. Pauli tribünlerinin yaptıklarından da bahseder misin?
Mülteciler konusu yıllardır çok büyük öneme sahip ancak son zamanlarda en yakıcı konu oldu. St. Pauli tribünleri olarak mültecilerle ilgili projeler yapıyoruz, insanlar bu konuda bizlere katılarak, yardımcı oluyorlar. Mümkün olduğunca genişletmeye çalışıyoruz. İnsanları kampanyalarımız etrafında da örgütlemeye çalışıyoruz. İnsanlar yaptığımız kampanyaları yakından takip ediyor, izliyorlar.

Mülteciler konusunda sağcı tribünlerin de karşı kampanyalar yürüttüğünü takip ediyoruz. Almanya’da da Nazilerin tribünlerde güçlenmeye çalıştığını biliyoruz...
Almanya’da Naziler özellikle son iki yıldır ciddi bir örgütlenme içerisindeler. Nazi gruplarının buldukları her alana sızmaya çalıştıklarını görüyoruz. Tribünler de buna dahil. Tribünler arasında Nazilere karşı pankartlar, kampanyalar da oluyor. Nazilerin örgütlenme çabaları sadece Almanya’da değil Fransa, İtalya ve başka birçok Avrupa ülkesinde görülüyor. Bütün siyasal tartışmanın ekseni de sağa kaymış durumda. Bu eksen üzerinden siyaset yapılıyor ama bu kaygı verici bir durum. St. Pauli taraftarları olarak Nazilere karşıyız elbette. Mülteciler konusunda da Nazi örgütleriyle kafa kafaya gelmedik. Polisler sözde güvenlik ve olayları engellemek adına aşırı sağcıları, faşistleri koruyor. O yüzden önemli sayılabilecek bir çatışma yaşanmadı. Nazilerin tribünlere sızma girişimlerine karşı da pankartlarımızla tepkilerimizi dile getiriyoruz.

Tribün olarak bir dönem kulüp yönetimi ve başkanıyla ters düştüğünüzü de hatırlıyorsunuz. Şu an yönetimle ilişkileriniz nasıl?
Kulüple ilişkilerimiz son zamanlarda çok iyi durumda. Hatta ilk defa bu kadar iyi ilişkilerimizin olduğunu söyleyebilirim. Tribünden gelen bir kulüp başkanı var, iyi anlaşabiliyoruz. Yıllık kulüp toplantılarına da katılıyoruz. Kulübe üye olmak isteyenler için yıllık ücret 120 avro. Bu çok yüksek bir rakam değil ve isteyenler kulübe üye de olabiliyor. Bundan dolayı yönetimle diyalog geliştirebiliyoruz. Bu da ilişkileri olumlu yönde etkiliyor. Dört yılda bir yaptığımız seçimlerde de kendi adaylarımızı gösterebiliyoruz. Bu biraz Almanya’ya özgü bir durum aslında. Kulübün danışma kurulundaki isimlerden beşi tribünden gelen insanlar.

St. Pauli tribünü olarak Almanya’daki farklı antifaşist tribün gruplarıyla da görüşüyor musunuz?
Alerta Netwrok adıyla bir ağımız var. Senede bir defa büyük bir toplantı yapıyoruz ve meseleleri konuşuyoruz. Onun dışında da sürekli olarak diğer gruplarla görüşüyor, bilgi alışverişinde bulunuyoruz zaten.

Almanya’dan dost olduğunuz farklı tribün grupları var mı?
St. Pauli tribünlerinde farklı gruplar var, bu gruplar da farklı tribünlerle ilişki içerisinde ama Antifa St. Pauli’nin Bayern Münih ve Babelsberg tribünleri ile arası çok iyidir. Birbirimizin maçlarına, tribünlerine gidiyor, tribünlere birbirimizin pankartını asıyoruz.

St. Pauli’nin ezeli rakibinin Hansa Rostock olduğunu da biliyoruz. Bu rekabet hala siyasi mi?
1990’lı yıllarda tamamen siyasi bir rekabetti ama son dönemlerde futbol rekabeti de eklendi. Rostock’un tribün grupları faşist ve sağcıdır, onları sevmiyoruz ama rekabetin tek başına politik olduğunu da söyleyemem. Tribün, futbol rekabeti de ön planda.

ÖĞRENCİ İNDİRİMLİ KOMBİNELER

St. Pauli’nin bilet fiyatlarını da öğrenebilir miyiz?
Sezonluk kombineler 150 avro ama öğrenciler için 120 avroya iniyor. Tek maçlık biletler de 12 avro civarında. Bunlar ultraların bulunduğu tribünlerin fiyatları ama diğer tribünler biraz daha pahalı olabiliyor.

‘TÜRKİYE TRİBÜNLERİNDE HOMOFOBİ HAKİM’

Türkiye tribünlerini takip ediyor musun?
Bir defasında Fenerbahçe – Galatasaray maçında tribüne girebilmiştim, tutkulu tribünler ve taraftarlar vardı. Türkiye tribünlerinden çok arkadaşlarım var aslında. Gözlemleyebildiğim kadarıyla Türkiye tribünlerinde cinsiyetçi ve homofobik tezahüratlar, küfürler çok yaygın. Türkiye’de antifa mücadelesi veren taraftarlara da büyük saygı duyuyorum çünkü çok zor bir ortamda bulunuyorlar.

*Röportaja katkılarından dolayı Işık Kıribrahim’e teşekkürler.

ÖNCEKİ HABER

Bitkiler kendi güneş kremlerini yapıyor

SONRAKİ HABER

TGS’de örgütlü gazete de kapatıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...