29 Temmuz 2016 04:24

Asıl meseleyi annelerin gözyaşları söyler...

Kayseri’den bir Kürt genci darbe girişimi sırasında annesinin yaşadığı duyguları Evrensel'e yazdı

Paylaş

Kayseri’den Kürt bir genç

Merhaba Evrensel gazetesi okurları...

İlk defa bir mektup yazıyorum. Diyarbakırlı Kürt bir genç olarak ilk mektubumda ise ‘Keşke hiç yaşanmasaydı’ dediğim şeyleri ve duygularımı yansıtmaya çalışacağım...

15 Temmuz gecesi darbeyi yaşamayan gençler olarak, büyüklerimizin anlattıkları ya da bizlerin okuyup bir şekilde bilgi sahibi olduğu o lanet darbeler, acaba ‘Ülke yine felakete mi sürüklenecek?’ telaşı ve korkusuyla o geceyi atlattık. Halkın engel olmasıyla darbe yaşanmadı. 

Darbe denen o lanet şey sadece askeri cuntanın yönetime el koyması mıdır? Yoksa vicdana darbe vurulmaz mı? Darbe gecesinin ardından sadece emir aldığı için orada bulunan masum erlerin başlarına geleni hepimiz gördük. Onlara üzülmemek elde değildi. Çünkü darbeciler tarafından kandırılmıştılar. İş işten geçtikten sonra farkına varanlar ise korku içindeydi. 

Sosyal medyadan çokça görüntüleri paylaşıldı. Diyarbakır’da kardeşim tabletten hayatını kaybeden o erlerden birinin fotoğrafını anneme gösterdi. Annem ağlamaya başladı. Tuhaf olan annemin bir erin hayatını kaybetmesine ağlaması değildi. Asıl tuhaf olan, o gece İstanbul ve Ankara’da halka ateş açan, sağa sola bomba atan aynı tanklar ve helikopterlerin annemin yirmi yıl emek verdiği evini yıkmasına rağmen ağlayabilmesiydi. İşte asıl meseleyi annelerin gözyaşları söyler...

Çünkü o tanklar annemin evini yıkarken sessiz kalanlar 15 Temmuz günü tankları karşılarında gördüler. Keşke hiç görmeseydiler. Hiç tanışmasaydılar. Bölgedeki halkın yıllardır karşılaştıkları bu zorluklarla hiç karşılaşmasaydılar. Ne yazık ki oldu. 

Annem birkaç ay öncesine kadar süren çatışmalardan dolayı ölüm korkusuyla mahsur kaldığımız evi terk etmek zorunda kalmıştı. Yani önemli olan vicdanımıza darbe vurmamak, onu korumak, onu yaşatmaktır. Kısacası o gözyaşlarını görmezden gelmeyelim. 

Anlatmak istediği çok şey var. O gözyaşlarını biraz olsun anlayalım ön yargılarımızı bir tarafa bırakıp halkın halka düşman olmadığını görmemiz gerekiyor. Yeri geldiğinde canımız pahasına ülkeyi felaketten kurtarabiliyormuşuz. Yıllardır süren bu savaşı önleyemez miyiz? Daha yaşanabilir bir ülke olmayı beceremez miyiz? Darbenin nasıl engellendiğini hepimiz gördük. Bu halk isterse bu savaşı da engelleyebilir!

ÖNCEKİ HABER

İşçiler ‘darbe olsaydı işimizden olurduk’ diyor

SONRAKİ HABER

İstanbul'da eş zamanlı polis operasyonu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...