28 Temmuz 2016 16:52

ÇHD Adana Şubesi, 'Hurşit Külter Nerede?' diye sordu

27 Mayıs’tan bu yana haber alınamayan DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in Akıbeti Adana'da soruldu.

Paylaş

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi, İnönü parkında yaptığı basın açıklamasında “Hurşit Külter nerede?" diye sordu. Basın açıklamasına ÇHD üyelerinin yanı sıra, HDP ve EMEP üye ve yöneticileri de katıldı.

ÇHD Adana Şube Başkanı Avukat Sefa Aydoğan, “Hurşit Külter nerede?” sorusu etrafında kamuoyunun duyarlılığının artırılmasının önemli olduğunu söyledi. Aydoğan, “Bölge'de kuş uçurmayan devlet nasıl oluyor da gözaltına alındığı özel harekatçılarca Twitter’dan ilan edilen Külter’in akıbeti hakkında bilgi sahibi değil! Bu inandırıcı olabilir mi? Bu inandırıcı olmadığına göre, tüm çabalara rağmen Külter’den haber alınamaması ne anlama geliyor?” dedi.
Aydoğan, BÖF” adlı, özel harekatçılara ait olduğu düşünülen bir Twitter hesabında, “PKK/KCK dosyasında örgütün sözde Şırnak Valisi olarak geçen Hurşit Külter silahıyla birlikte bir kanalizasyon çukurunda yakalandı” mesajının yazıldığını hatırlatarak, “Ancak Şırnak Valiliği ve jandarmadan da “Gözaltında değil” açıklaması yapılmıştı. Valilik, polis teşkilatı, jandarma Külter’in gözaltına alındığını kabul etmiyor” dedi.

Hurşit Külter kayıp, devlet suskun

“Hurşit Külter nerede?” sorusuna inandırıcı bir yanıt vermeyen iktidarın, yandaş medyayı kullanarak, soruyu karartan bir kara propaganda yaptığını belirten Aydoğan, “Gözaltında kayıplar”, “faili meçhul cinayetler”le birlikte 1990’ları simgeleyen birkaç “özel savaş” yönteminden biriydi. O yıllarda devletin legal ya da illegal güçleri, “düşman” gördükleri kişileri gözaltına alıyor; sonra da “Biz o kişiyi gözaltına almadık”, “Bizde o adda birisinin kaydı yok” savunması arkasında hedef kişiler yok ediliyordu. Sonraki yıllarda bu kayıpların birçoğunun, toplu mezarlara gömüldüğü, kuyulara atıldığı ortaya çıktı! Bu yüzden Hurşit Külter’in gözaltında kaybedilmesi; 1990’ların vahşi kontra savaşı yöntemlerine dönmenin yeni bir işareti, "gözaltında kayıpların” yeniden “savaş yöntemi” olarak sahneye çıkarılmış olması nedeniyle ayrıca bir önem sahip olmuştur” dedi. (Adana/EVRENSEL)