28 Temmuz 2016 01:29

Kadınlarla darbe sohbeti

Adile Doğan darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL üzerine kadınlarla yaptığı sohbetleri Evrensel'e yazdı

Paylaş

Adile DOĞAN

Darbe girişiminin ardından halk sokağa çağrıldı. Sonrasında birçok ölüm gerçekleşti ve hemen ardından OHAL ilan edildi. “Demokrasi nöbeti” tutulurken basılan kornalara bu kez de yaşasın demokrasi ve OHAL diye basıldı. Haliyle her alanda ülkenin sıcak gündemi konuşuluyor. Bu süreçte ben de birçok kadınla sohbet etme imkanı buldum. Bazen sorular sorarak bazen de sadece dinleyerek gruplar halinde yapılan sohbetlere katıldım. Sizlere çocuk parkında yaşadığım bir olayı ve kadınların bu gündemi nasıl tartıştığını izlenimlerim üzerinden aktarmak istiyorum.

Herkesin ortak buluşma alanı alanı olan çocuk parkındaydık. Çocuklar oyuna dalmış anneleri kendi aralarında akşam ne pişireceklerini konuşuyorlardı. Gülsüm her gün aynı şeyleri yaptıklarını, bu durumdan çocukların da bıktığını anlatıyor. “Kaç akşamdır Allah’tan erkekler evde değil. Adem evde olsaydı burun kıvırır akşama kadar neden yemek yapmadın diye söylenirdi” diyor. Bunun üzerine “Erkekler nerede” diye sorunca Gülsüm “demokrasi nöbetine” gittiklerini söylüyor. İlk iki gün onlar da katılmış “demokrasi nöbetine”, sonrasında eşleri izin vermemiş. “Kötü niyetliler var. Kadınları sıkıştırıyorlar, bizim erkekler de çok kıskanç. Allah korusun ellerinden bir kaza çıkmasın diye gitmiyoruz” diyor. Gülsüm, “Her şey vatan için” diyor ve hainlerin Allah katında cezalandırılacağına inandığını söylerken “İdam gelsin sallandırsınlar bu hainleri” diyor. Tam bu sözün üstüne başka bir kadın sohbete karışıyor. İdamın demokrasiye aykırı olduğunu söylüyor. Gülsüm demokrasiye darbe yapanların idam edilmesi gerektiğini söylemeye devam ediyor. Adının Hüsniye olduğunu sonradan öğrendiğimiz kadına “Siz neden katılmadınız eylemlere, arabanız da var” diyor. Hüsniye ise darbeye inanmadığını, bunun düzmece olduğunu, kimsenin maşası olmamak için sokağa çıkmadığını söylüyor. Hüsniye “Yoksa bayrağı, demokrasiyi en çok savunan bizleriz” diyor. Gülsüm “Sizler derken kimleri kastediyorsunuz” diye soruyor. “Biz yıllardır komşuyuz ne kötülüğümüzü gördün. Sizler bizler diye konuşuyorsun” diyor Hüsniye’ye. Tartışma sırasında etrafımıza toplanan birçok kadın da Gülsüm gibi düşündüğü için Hüsniye susmak zorunda kalıyor.

Bu tartışmayı uzaktan dinleyen Fabrika İşçisi Nuran, “Ne kadar saçma tartışıyorsunuz diyor” ve ekliyor: “Ben de demokrasi için meydanlara gittim. Hatta fabrikada iki gün gece vardiyası kaldırıldı. Patron senelik izninizden bir hafta vereyim komple katılın dedi. Ama bazı işçiler istemedi.” Nuran istemeyen işçilere kızdığını belirterek, “Ülkemizin bize ihtiyacı var şimdi sokağa çıkmazsak ne zaman çıkacağız” diyor.

Kadınlara OHAL ile ilgili düşündüklerini sorduğumda birbirinden çok ayrışan ya da keskin şeyler söylemiyorlar. Artık kimliksiz sokağa çıkmayacaklarını, önüne gelen herkesi tutuklayacaklarını ve işten çıkarmaların artacağını söylüyorlar. Demokrasi nöbeti ve idam konusundaki tartışmada birbirine nefretle bakan kadınlar OHAL ile ilgili konuşurken daha iyimser yaklaşıyor birbirlerine.

Bir süre sonra gündem, tekrar yerini “Akşama ne yapacağız” sorusuna bırakıyor. Kadınlardan biri “Artık makarnanın dışına çıkmak istiyorum” diyor. Aslında kadınlar ortak sorunları olan geçim sıkıntısı ve ev işlerinin onların üzerine kalmasında aynı sesi çıkarıyor. Konuşmaya Gülsüm’ün şu sözleri son noktayı koyuyor. “Hayat çok pahalı, evi geçindirmek çok zor. Siz o hali bu hali bırakın da okulların açılmasına az kaldı. Bir dünya masraf çıkacak o zaman ne yapacağız?”

ÖNCEKİ HABER

Hedef  diktatörlükse durum kötü

SONRAKİ HABER

Naksan’a kayyım atandı işçiler ne yapacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa