23 Temmuz 2016 00:59

OHAL işçinin çıkarına değil

Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları OHAL uygulamasından duydukları kaygıyı dile getirdi.

Paylaş

Eren ERGİNE
Gül DEMİRCİ
İstanbul

15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından OHAL tartışmaları başladı. OHAL’in ilk yansıması ise Avcılar’da sendikal hakları için direnen işçilere direniş çadırı açtırmamak oldu. Türk-İş, DİSK, Hak-İş ve KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları OHAL uygulamasından duydukları kaygıyı dile getirerek, bu koşullarda hak alma mücadelesinin daha da zor olacağına dikkat çektiler. 

Hak-İş’e bağlı Liman-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Sinan Ceviz, işçi ve emekçilerin darbe dönemlerinde ciddi hak kayıpları yaşadığını hatırlatarak “15 Temmuz’da halk bedenlerini tanklara siper ederek darbecileri engellemiştir. Burada çıkarılması gereken sonuç ülkedeki demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve ülkemizde şiddet ortamının bütünüyle son bulmasını sağlayacak barışın teminatı olacak adımların atılmasıdır. Bu talebin karşılanması yerine OHAL uygulaması kabul edilemez” diye konuştu. Cemaat örgütlenmesinin de ancak halkın iradesinin esas alındığı demokratik bir yapıyla ortadan kaldırılabileceğine dikkat çeken Ceviz, şöyle devam etti: “Yıllardır söylendi meydanlar sokaklar halka kapatılmamalı diye. İşte görüldü ki halka işçilere yasaklanan meydanlardan halk darbecileri engelledi.” Sendikal hak ve özgürlüklerin normal koşullarda dahi engellendiğini hatırlatarak OHAL uygulamasının bu hakları daha da kullanılmaz hale getireceğini vurgulayan Ceviz, “İşte daha ilk gün Avcılar’da belediye işçilerinin çadırı engellenmek istenmiştir. Bu dönemlerde grev yapmak, hak mücadelesi vermek daha da güç olacaktır. Bu ülkeyi daha da huzursuz edecektir” uyarısında bulundu. 

‘DARBELER HER ZAMAN İŞÇİNİN ZARARINA OLDU’

DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Levent Gökçek de darbelerin her zaman işçilerin zararına olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Fakat şunu da görüyoruz ki darbe girişimi engellendi diye demokrasi kazanmadı. İdam tartışmaları, kamuda tasfiye operasyonu ve OHAL uygulaması gösteriyor ki sivil bir dikta rejimi kurulmaya çalışılıyor. OHAL demek kiralık işçiliğe kıdem tazminatının gasbına taşeron rejimine ve düşük ücretlere karşı isçilerin haklarını arayamamasıdır. Fabrikalarda ağır sömürü ve baskı koşullarının daha da katmerleşmesidir. Örneğin Avcılar belediyesi işçilerinin direniş çadırı açmasına OHAL gerekçe gösterilerek engel olundu. Yine ÇAYKUR fabrikalarında sendikamıza ve üyelerimize yönelik tehditler gelmeye başlamıştır. İste bütün bunları alt alta koyduğumuzda isçi sınıfımız işine ekmeğine sahip çıkarken aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklere de sahip çıkmalıdır. İnsanca yaşamak insanca çalışmak için barış içinde bir ülkenin yolu bütün milliyetlerden sömürülen ve ezilen işçiler olarak bir araya gelmemizden geçiyor.”

‘MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS Sendikası Avrupa Yakası Örgütlenme Uzmanı Veysel Arslan da “İşçi sınıfının taleplerine ve kazanılmış haklarına yönelik bir saldırı zaten vardı. Özel istihdam büroları adı altında kölece çalışma koşulları dayatılıyordu. Darbe girişimiyle birlikte hükümetin bu süreci kendi lehine çevirdiğini hep birlikte izliyoruz. Bunun en somut yansıması OHAL adı altında bir yandan demokrasi söyleminin dillendirilmesi, diğer yandan ise dün olduğu gibi bugün de sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, kitle örgütlerinin sindirmeye çalışılmasını izliyoruz. Sermaye hükümetleri bugüne kadar işçi sınıfının talepleriyle uzaktan yakından ilgilenmediler. İşçi sınıfı zaten uzun zamandır OHAL’i yaşıyordu” dedi. Cizre ve Sur başta olmak üzere bölgede yaşanan savaş ve ölümlere de dikkat çeken Anslan, şöyle devam etti: “Halkların üzerinde yaratılmak istenen korku bu girişimle daha da arttırıldı. Fakat işçi sınıfı ve mücadeleci sendikalar ne OHAL durumunda ne de sıkı yönetim halinde mücadeleden vazgeçmeyecekler.” 

İLK İŞ GÜVENCESİNE SALDIRACAKLAR

KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Kadri Kılıcı da darbenin başarısız olmasının sevindirici olduğunu söyledi. “Ancak bu darbeci ortama sebebiyet verenler de ülkeyi yönetenlerdir. Ülkede işçi sınıfının ve halkların talepleri konusunda gereken demokratikleşme adımlarının atılması bir yana, geçen sene 7 Haziran seçim sonuçlarını yok sayıp, ülkeyi tekrar savaş ortamında seçime götürmek, bölgede geçen sene 20 Temmuz’dan bu yana uygulanan halk karşıtı fiili OHAL uygulamaları ve bu süreçte bu zeminin doğurduğu canlı bombalar, mezhepçi politikalar, halkta yaratılan korku, endişeler, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması, bölgedeki belediyelere kayyım atanması kararları alınmaya başlanması yine EMASYA protokolü ile orduyu yetkilendirme uygulamaları hayata geçiriliyor” diyen Kılıcı, tüm bu antidemokratik uygulamalar sonucu bu duruma gelindiğini söyledi. Hükümetin ilk olarak kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmaya çalışacağına dikkat çeken Kılıcı, “Yine taşeron sistemini daha da güçlendirilen, özelleştirmeleri hızlandıran kıdem tazminatını ortadan kaldıracak düzenlemeleri bu süreçte bir çırpıda çıkarmak isteyeceklerdir. Oluşturulmak istenen muhafazakar yaşam laikliğin kırıntılarının dahi kalmayacak şekilde yapılmak istenmesi de açıktır. Hem darbeye hem tek adam sistemine karşı yapılması gereken de işçiler, emekçiler ve halklar olarak birleşik bir mücadeleyi işyerlerinde sokaklarda, yerellerimizde hayata geçirmektir. Çözüm halk demokrasisidir” diye konuştu. 

‘OHAL HALKA YAPILAN HAKSIZLIKTIR’

TÜRK-İŞ’e bağlı Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir: Ülkemiz, askeri bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış, yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş, binlercesi ise yaralanmıştır. Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube darbe teşebbüsünü şiddetle kınarken, dün olduğu gibi bugün de, ister asker, isterse sivil olsun anayasal düzene karşı yapılan darbelerin karşısında, demokrasinin yanında olmaya da devam edecektir. Emek cephesinin ve halkın  mevcut iktidarca 14 yıl boyunca sindirildiği, örgütlülüğün kağıt üstüne indirgendiği süreçlere şahitlik ettik. FETÖ terör örgütünün yakın zamana kadar korunup kollandığına da hep birlikte gördük. Evrensel normlarda bir demokrasiyi hepimiz hak ediyoruz. Umarım ülkemizi yönetenler bu haklı talebi karşılayacak adımları en kısa sürede atarlar. OHAL’in 3 ay süreyle uygulanması kararı ise emek cephesi açısından edişe vericidir. Meclisin devre dışı bırakılması ise halkın bu süreçte gösterdiği fedakarlığa ve iradeye haksızlıktır. Halkın can pahasına demokrasiye sahip çıkması kendisine dönen bir silaha dönüşmemesini umut etmek istiyoruz. OHAL uygulaması başlamadan Avcılar’da 80 gündür sendikalaştıkları için işten atılan üyelerimizin direniş çadırı belediye zabıtalarınca kaldırılmak istenmiştir. Bu süreçte sendikaların daha aktif tutum almaları gerekirken ne yazık ki örgütsüzlüğün bir sonucu olarak yeterli ve arzu edilen bir tutum sergilenememiştir. Örgütlü bir işçi sınıfı ve örgütlü bir halkın demokrasiye sunacağı katkı ve sahiplenme tartışma götürmeyecek kadar açıktır. Örgütlenmenin önündeki engellerin bir an önce kaldırılması taleplerimizi yineleyerek, insan haklarıyla insandır diyoruz.

OHAL KAYGILANDIRIYOR

DİSK/ Cam Keramik-İş Genel Başkanı Birol Sarıkaş: Öncelikle darbe girişimini gerçekleştirenleri şiddetle kınıyoruz. Darbelerden çok çekmiş olan ülkemizde hâlâ böyle girişimlerin olabilmesi demokrasi ve özgürlükleri yeterince geliştiremediğimizin acı bir göstergesidir. Aynı şekilde Cumhurbaşkanının çağrısıyla sokağa çıkan halkımızın arasına karışan eli palalı IŞİD zihniyetli bazı kesimlerin teslim olmuş askerlere yaptığı işkence de bir o kadar acı ve kabul edilemezdir. Maalesef halkımız demokrasi için sokağa çıkarken, buna OHAL ilanı ile karşılık veren hükümet normalleşmeyi sağlamak yerine gerilimi tırmandırmaya ve bu sureci fırsata çevirmeye çalışmaktadır. Yine Ekonomi Bakanı Şimşek’in “OHAL piyasa dostu olacak” açıklaması ve işyerlerinden aldığımız duyumlar emek cephesini kaygılandırmaktadır. Emekçilerin cunta karşısındaki olumlu tutumunu yanlış yorumlayıp daha otoriter bir rejim hesabı yapanlar bilmelidir ki Türkiye’nin her milliyetten işçilerinden yine aynı cevabı alacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Eskiye mi dönecek yoksa eskiden beter günler mi gelecek?

SONRAKİ HABER

OHAL'in ilk Kanun Hükmünde Kararnamesi yayınlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...