23 Temmuz 2016 00:57

İşçiler içerisinde endişe yayılıyor

İzmir Bakırçay havzasında işçilerle Darbe girişiminde yaşananları ve sonrasındaki eylemlerde yaşananları konuştuk

Paylaş

Turan KARA
İzmir

Darbe girişimi ile ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya başladıktan sonra başta oluşan şaşkınlık yerini endişe ve korkuya bırakıyor. Toplumun büyük bir çoğunluğu gibi Bakırçay havzasında da işçiler darbe gecesini evlerinde televizyon izleyerek geçirdi. Benzer şekillerde ATM ve marketleri boşalttılar, hafta sonu eğlencelerini yaparken yakalananlar ise ancak sabaha doğru olan biteni idrak etmeye başladıklarını ifade ediyor, eğlencesini iptal eden olmamış. “Senaryo”, “tiyatro” diye düşünenlerin sayısı gün geçtikçe düşerken, fabrikalardaki tartışmalar da değişiyor.

İlk günlerde tartışılan tek şey zorunlu askerliğini yapan erlerin karşılaştığı vahşet görüntüleri idi. HABAŞ’ta çalışan bir işçi, “Fabrika, Erdoğan ne derse ona inanan AKP’liler ve diğerleri diye ayrılıyor. Askerlerin öldürülmesini, dövülmesini kesinlikle kabul etmiyorlar” dedi. Başka bir işçi ise şunları söyledi: “Demokrasi deyip duruyorlar ama şimdiye kadar bu kelimeyle ilgili bir şey yaptıklarını hiç görmedim.” Kendisi olan bitenin senaryo olduğu kanaatinde. Konuştukça anlaşılıyor ki, aslında ordunun böyle beceriksiz bir iş yapmasına ihtimal vermiyor ve orduya güveniyor. Darbe destekçisi olduğu için değil orduyu sevdiği için böyle düşünüyor. “İsteselerdi yaparlardı, askerlerin öyle boğazlanmasına, yobazlar tarafından kamçılanmasına izin verilmemeliydi” diyor. 

Fabrikada son günlerde AKP’lilerin baskısının arttığını, AKP karşıtlarının ise endişe ve korkularının arttığını dile getiriyor: “Herkeste bu iş nereye varacak, sonu ne olacak korkusu başladı. Artık AKP’yi daha az eleştiriyor herkes ve işin ucunda başkanlık olduğunu düşünüyor.” 

KİMSE AÇIKTAN AKP’Yİ ELEŞTİREMİYOR

İlk zamanlardaki tartışmalar yerini sessiz ve endişeli bir bekleyişe bırakmış. Darbe teşebbüsünün ardından ilk iki gece Aliağa’da belediye tarafından Demokrasi Meydanı’na çadır kurularak anonslarla çağrı yapıldı. MHP’li belediye başkanı tarafından organize edilen meydandaki bekleyişe MHP’nin gönüllü iştirak ettiği söylenemez. Diğer kesimler ise başkanın siyasi hesabı olarak değerlendiriyor. Aliağa halkı ise başkanın neden böyle bir şey organize ettiğine anlam veremediğini dile getiriyor. Sonraki çağrılar AKP ilçe başkanının adıyla anons edildi. 

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesinin bir kaç yöneticisi, Star Rafinerisi, PETKİM ve TÜPRAŞ’tan bir kısım temsilciler ile bir grup işçi, gemi sökümden işverenler ve taşeronların yönlendirmesi ile gelen işçiler, esnaflar ve halktan oluşan 500 kişilik bir grup ilk 2-3 gün orada bekledi. Ancak meydan dışında hararetle tartışılan konu yine askerlere yapılan zulümdü ve burada kimsenin ağzından kelimelere dökülmedi.

Muhalif kurumlar ise şimdilik basın bültenleri ile açıklama yapıyor. Bir araya gelme geleneği olan Demokrasi Platformu henüz bir açıklama yapmadı. Kurumlar darbeyi lanetlerken bunu ülkenin başına getiren AKP’yi açıktan eleştiremiyor. Resmi açıklamalar da kapalı ve dolaylı ifadelerle geçiştiriliyor.

MEYDANLARDA ŞERİAT İSTEYENLER DEMOKRAT MI?

PETKİM’de işçilerin tartışmaları demokrasi ve darbe gündemli olsa da gözler bir yandan da “Fethullahçı” olarak bilinen işçilerde. Uzun zamandır baskı altında olan işçilerin pek çoğu yine AKP ve Bülent Arınç kanalı ile işe alınmıştı. Diğer işçiler şimdi o arkadaşlarının çok sessiz ve darbeyi lanetleyen bir duruş sergilediğini belirtirken zaten şu an bir şey savunabilecek psikolojide de değiller diye belirtiyor. Bir PETKİM işçisi sendikayı meydana çağrı yapmamakla eleştirirken, bir diğeri meydandakilerin askerlere uygulanan zulme sessiz kalmasını eleştiriyor. “Zaman geçtikçe insanlar darbe olayının ciddiyetini daha fazla idrak ediyor. Darbe karşıtlığında hemfikir olsak da bunu ifade edebilmemizin önünde yine AKP ve onların Erdoğan dayatması var. Darbeye karşı olmakla Erdoğan’ı desteklemek özdeşleştirilmek isteniyor. Ben de dahil çoğumuzun kabul etmediği şey bu” diyor bir işçi. Bir başka işçi ise şunları söyledi: “Askerlerin halka silah doğrulttuğunu ifade ediyorlar ama silahını bırakmış erlere yapılanlar kimse tarafından kabul edilemez. Darbeye tabii ki karşıyız ama AKP demokrat mıydı? Meydanlarda şeriat isteyenler demokrat mı?” 

EKONOMİK SIKINTILARIN ARTACAĞI ENDİŞESİ VAR

Dikkat çeken bir başka şey ise işçiler arasında sadece Fethullah Gülen Cemaati üzerinden bir karşıtlık olup laiklik temelli bir tartışmanın yürümemesi. Sosyal demokratlar hariç genel kanaat, şayet Fethullah darbe veya paralel devlet girişimi yapmamış olsaydı, olduğu gibi devlete, hükümete biat etseydi, cemaat, tarikat yapılanması olmasının bir zararı olmayacaktı diye düşünüyor denilebilir. Bir de işçiler ekonomik şartların da zorlaşacağı endişesini taşıyor. Bu daha çok sendikasız ya da taşeron çalışmanın çok olduğu fabrikalarda yoğun olarak hissedilse de genel olarak ekonominin bozulacağı endişesi var. 

ÖNCEKİ HABER

Darbeden darbe çıkarılmamalı

SONRAKİ HABER

Miting için bant bant dolaştılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...