Nusaybin’e girmek isteyen kadınlara polis şiddeti 

Aralarında DTK Eş Başkanı Leyla Güven ve HDP vekilleri Leyla Birlik ile Gürsel Yıldırım’ın da bulunduğu kadın heyeti Nusaybin’de polisler tarafından darp edildi. 19 Temmuz Salı günü Nusaybin’deki sokağa çıkma yasağının kısmi olarak kaldırılacağının duyurulması üzerine ilçeye giden 60 kişi yüzleri duvara dönük şekilde uzun süre bekletildi. Heyeti takip eden muhabirlerinde basın kartlarına el konuldu. 

Mardin Valiliği tarafından Nusaybin ilçesinde 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağının dün itibariyle kısmi olarak kaldırılacağı yönünde daha önce yapılan açıklama doğrultusunda gözlem ve incelemelerde bulunmak üzere ilçeye hareket eden kadınlar, polis engeli ve şiddetine maruz kaldı. 128 gündür süren ablukanın kaldırılacağı beklentisiyle, ilçeye doğru yola çıkan aralarında DTK Eş Başkanı Leyla Güven, HDP’li vekiller Leyla Birlik, Gülser Yıldırım’ın da bulunduğu kadınların içerisinde bulunduğu yaklaşık 10 araç ilçenin girişinde yer alan Kışla Mahallesi’nde durduruldu. Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun hemen önünde araçların önünü kesen polisler, araçlarda bulunan herkesi aşağı indirdi. Araçlarından indirdikleri milletvekillerinin yanı sıra haber takibi yapmak üzere heyetin yanında bulunan muhabirlere ve diğer kadınlara hakaretlerde bulunan polisler, herkesi yüzleri duvara dönük şekilde sıraya dizdi. Polisler Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirmek üzere kadınlardan nüfus cüzdanlarını toplarken aynı anda grupta bulunan yaklaşık 60 kişinin çantaları ve araçları da arandı. gazetecilerin ise hafıza kartlarına el konuldu.

GÜVEN: ÖLÜMLE  TEHDİT EDİLDİK

Heyet daha sonra zırhlı araçlar eşliğinde Nusaybin’den çıkartıldı. Kadınlar Mardin’e geri dönerken DTK Eş Başkanı Leyla Güven burada bir açıklama yaptı. Güven, IŞİD zihniyeti ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Bir yandan darbeye karşı halkı sokağa çıkmaya çağırırken, Kürdistan’da halen sokağa çıkma yasakları devam ediyor. Eğer bu ülke bir bütünse, bu ne çelişkidir” diye sordu. 

Devlet güçleri tarafından kendilerine silah doğrultulduğunu ve ölüm tehdidi ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Güven, “Çetevari DAİŞ zihniyeti ile karşı karşıya kaldık. Heyetimizde bulunan milletvekilleri ve basın mensupları tek sıra halinde ince aramalardan geçirildik. Araçlarımız didik didik arandı. Milletvekillerimiz darp edildi” dedi. 

Darbe girişimiyle birlikte AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa çağırmasına atıfta bulunan Güven devamla şunları söyledi: “Bir yandan darbeye karşı halkı sokağa çıkmaya çağırırken, Kürdistan’da halen sokağa çıkma yasakları devam ediyor. Eğer bu ülke bir bütünse, bu ne çelişkidir. İçişleri ve Adalet bakanlıklarına soruyoruz; bu kontrolsüz güçleri biliyor musunuz? Bunlar kime hizmet ediyor? Milletvekillerinin ellerini havaya kaldırarak, ince arama yapanlar kimdir, kimden güç alıyorlar? Bunun hesabını verin.”

‘ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMELİDİR’

Darbe girişiminin Türkiye ve Kürdistan’da barış ve demokrasinin gerekliliğini bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Güven, “Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirilmelidir. Darbeciler Meclis’i dahi bombalıyorsa, İmralı’da neler yaptı? Biz Kürt halkı olarak kaygılıyız. Derhal bir heyetin sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirmesi gerekiyor. Barışın teminatı Sayın Öcalan’dır” ifadelerini kullandı. Yapılan açıklama ardından HDP il binası önüne gelen polisler, Mardin Valiliği tarafından alınan gösteri ve yürüyüş yasağı kararından dolayı basın açıklaması yapıldığı için soruşturma açılacağını söyledi. (Mardin/DİHA)