17 Temmuz 2016 17:41

İstanbul'da İHD 30. kuruluş  yıldönümünü kutladı

İnsan Hakları Derneği(İHD), 30. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Cezayir Toplantı Salonu'nda üyeleriyle bir araya gelerek kutlama gerçekleştirdi. 

Paylaş

Kuruluş etkinliğine Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, Suruç Aileleri İnisiyatifi, Gezi şehitlerinin aileleri, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan,çok sayıda gazeteci ve insan hakları savunucusu katıldı. Darbe girişimini kınayan İHD, demokrasi ve barış mücadelesini yükseltme çağrısında bulundu.

‘İHD TEK AMACI İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİ SAVUNMAK’

Etkinlik ilk olarak insan hakları mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunun yapılmasıyla başladı.Programın açılış konuşmasını yapan İstanbul Şube Başkanı Şenel Karakaş gerçekleştirdi. İHD'nin 30 yıllık mücadele hayatından bahseden Karataş, " İHD'nin 30 yıl önce darbe sonrası sıkıyönetim koşullarında 98 insan hakkı savunucusu tarafından kuruldu. Darbe sonrası sıkıyönetim koşullarında, İHD’nin tek ve belirli amacı ‘İnsan hak ve özgürlükleri’ konusunda çalışmalar yapmaktır. O günden bugüne birçok şey değişti. Fakat o günden bugüne değişmeyen tek şey insan haklarında yaşanan ihlaller oldu” diye konuştu. Karataş, “30 yılda Türkiye'nin geldiği nokta anayasal bir sistem krizidir. TBMM'nin generallerin yaptığı anayasayı mülga edip yeni ve demokratik bir anayasa yapamaması anayasal sistem krizinin temelini oluşturmaktadır. Sünni-Müslüman din anlayışının devletleşmiş şeklini benimseyen ideolojik militarist ulus devleti kutsayan bir anayasa ile Türkiye'nin yoluna devam edebilmesi mümkün değildir" dedi.

‘90’LI YILLARA GERİ GİDİLMİŞTİR’

30 yılda Türkiye'nin önemli sorunu olan Kürt sorununun bir sonuca varmadığını dile getiren Karataş, “90'lı yıllarında gerisine gidilmiştir. Bugüne kadar 22 kent ve bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 338 sivil öldürüldü, devlet güçleri tarafından etrafı sarılan binaların bodrumunda en az 130 sivil ve yaralı savaşçı öldürüldü. Bu bir yıl içinde Türkiye'de 17 kez bombalı saldırı düzenlendi. Saldırılarda 289 insan hayatının kaybetti" şeklinde konuştu.

HURŞİT KÜLTER NEREDE?

Hurşit külter’in akıbetini de soran Karataş, “Her şeyden önce biz Hurşit Külter'in nerede olduğunu bilmek istiyoruz. İHD, insan hakları için mücadele etmeye devam edecektir. İnsan yaşamını ve insan onurunu her durumda korumak ve savunmak öldürülmüş olan tüm arkadaşlarımıza karşı vicdan borcudur” dedi. Karataş, Havuz medyası dışında kalan muhalif basın üzerindeki büyük bir baskı olduğuna değindi. Karataş  son olarak darbe girişiminde öldürülen ve işkence gören askerlerin ailelerinin İHD'ye başvuru yapmaları için çağrıda bulundu.

‘DARBE  ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNE, HAKLARIN MÜCADELESİNE ZARAR VERMİŞTİR’

Avukat Ercan Kanar darbe girişimini hatırlatarak, "Hepimizi, tüm ezilenleri Zorlu bir süreç bekliyor. Bu darbe girişimcileri esas olarak özgürlük mücadelesine, hakların mücadelesine zarar vermiştir. İktidara zarar vermemiştir. Tam tersine  bütün darbeler gibi yasakları savunan iktidarı güçlendirmiştir. Muhtemelen mevcüt siyasal diktatör bu durumdan yararlanarak önümüzdeki günlerde Azerbaycan sistemi faşist bir diktatörlük dayatmaya çalışacaktır. Temmuz ayından bu yana Kürdistan'da işlediği insanlık suçlarına yenileri eklenecek. İşimiz zor ama dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi yarında  yılmayacağız, mücadele edeceğiz” dedi.

‘COĞRAFYAMIZA EGEMEN OLAN CUMHURİYET SUÇLAR ÜZERİNE KURULU’

Avukat Eren Keskin,“Zor günler yaşıyoruz. 2 gün önce gerçekten  darbe ortamını bir kez daha yaşadık. Kürdistan'da her gün yaşanan ortam burada bir gün yaşandı. Türkiye'de İslamcılar ve Kemalistler her zaman kardeştir. Arada kavga eder gibi görünürler ama hep kardeştirler. Onlar Kürdistan bombalanırken, LGBTİ'lere, kadınlara yönelik şiddet gerçekleşirken de yan yanadırlar”dedi. Keskin, “Askeri cumhuriyet kurulduğundan bu yana biz hep zor günler yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Coğrafyamıza egemen olan cumhuriyet suçlar üzerine kuruldu. Ve kuruluşundan bu yana, demokrasi ve eşitlik isteyen herkesi hep baskı altında tuttu. Ermeni Soykırımı ile başlayan ve Kürdistan'da hala bugün devam eden katliamların bizler kolektif suç ortaklarıyız. Bu anlayış eğitim sistemiyle, okullarda aptal, düşünmeyen, sorgulamayan bireyler yetiştirdi.  Bu resmi ideoloji 'aptallaşan' nesiller yarattı” diye konuştu.İHD’nin bir okul olduğunu vurgulayan Keskin, “İHD her zaman ezilenlerin tarafında oldu. Ama taraf olurken bile her olaya objektif baktı” dedi.

‘EZİLEN BÜTÜN KESİMLERİN YANINDA OLACAĞIZ’

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, “15 Temmuz darbe girişimiyle nasıl bir korku toplumu yaratıldığını bir kez daha yaşadık. Kürt halkının yaşadıklarının hissettik. 2 gün önce gençecik çocukların kafalarını keserek, çırılçıplak soyarak bunu bize izleterek sindirmeye çalışıyorlar. Ama biz bunları sindirmeyeceğiz. Ezilen bütün kesimlerin yanında olacağız.İnsan hakkı mücadelesini sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İYİKİ BU EVE GELMİŞİM’

Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız, oğlu Murat Yıldız'ı kaybettikten sonra İHD ile tanıştığını söyleyerek sözlerini şöyle devam etti, "İyi ki bu eve gelmişim. Oğlumu kaybettikten sonra İHD ile tanıştım. Oğlumla birbirimizden ayrılırken ben baktım oğlum geriye döndü baktı. 'Bu kadın tek başına ne yapacak' diye düşündüğünü çok iyi biliyorum ve ben de 'böyle bir yanlışı nasıl yaptım' diyerek peşlerinden bakarak gözyaşı döktüm. İHD sayesinde çok güçlü bir insan oldum, her şeye direnmeyi ve dik durmayı öğrendim.”

'SOKAĞI YASAKLAYAN ZİHNİYET KENDİ İRADESİNİ KORUMANIN YOLU OLARAK SOKAĞI GÖRÜYOR'

LGBTİ'ler adına konuşan Kıvılcım Arat, olağanüstü koşullarda demokrasi mücadelesinin önemli mevzilerinden biri olan İnsan Hakları Derneğinin 30. kuruluş yılını kutladıklarını belirtti. Arat, "Türkiye demokrasi tarihi kan, zulüm, zorbalık ve ölüm dolu bir tarih olarak biz ezilenlerin karşısına çıkıyor. Egemenlerin bu kirli pratiği karşısında ise demokrasi güçlerinin dillere destan mücadelesi ve kararlı duruşu alternatif bir tarih yazıyor, Biz ezilenlere 2 savaş suçlusu kliğin arasında tercih yapmaya zorlanan bizler mücadele tarihimizin öğrettikleriyle 3.bir yolu hazırlayacak tarihi bir birikime ve insanı cesarete sahibiz. Kürdistan topraklarında gerçekleştirilen katliamlar, sendikalar ve sivil toplum kuruluşların yönelik artan baskılar bizlerin darbe koşullarında yaşadığının açık bir kanıtı olarak karşımızda duruyor" dedi. Trans onur haftasınında yapılacak yürüyüşün IŞİD bahane edilerek yasaklandığını vurgulayan Arat, "Trans onur haftasını yasaklamalar, örgütlenme komisyonundako arkadaşlarımızı hedef gösterenler, onlarca toma ve binlerce polis eşliğinde yürüyüşümüzü yasaklayanlanlar bugün darbe girişimine karşı halkları sokağa çağırıyor. Sokağı yasaklayan tekçi faşist zihniyet yine  kendi iradesini korumanın yolu olarak sokağı görüyor ve ardarda çağrılar gerçekleştiriyor. En kötü sivil yönetimin en iyi askeri yönetimden iyi olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından,  gönderilen mesajlar okundu.  Ardından, Cumartesi annelerine, barış annelerine, Berkin Elvan'ın ailesine ve insan hakları mücadelesine emeği geçenlere karanfiller  verildi ve İHD 30. kuruluş yılı için kokteyl geçildi. (İstanbul/EVRENSEL)
 

ÖNCEKİ HABER

Ankara’da 29 General, 2 bin 839 asker gözaltında

SONRAKİ HABER

‘Hükümetspor’ iflas etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...