16 Temmuz 2016 17:10

Doğal varlıklar halklarla korunabilir

UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. toplantısını yapmak üzere İstanbul’da toplandı.

Paylaş

Eren YILMAZ
İstanbul

Dünya Mirası Listesi’ne kaydettiği, tüm doğal ve kültürel varlıkların insanlığın ortak mirası olduğunu söyleyen UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. toplantısını yapmak üzere İstanbul’da. Toplantıda Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı varlıkların korunup korunmadığı tartışılıyor, risk altında olanlar için öneriler ve koruma stratejileri belirleniyor. Listeye eklenmesi önerilen yeni varlıklar için de geçici listeler hazırlanacak. Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı UNESCO toplantısına tepkiler artarak devam ediyor. Mimar, mühendis, şehir plancısı ve yaşam savunucuları UNESCO’nun toplantısında Türkiye’de rant ve savaş nedeniyle yok edilen, yağmalanan alanların yok edilme nedenlerinin ele alınmamasına tepki gösteriyor. Yaşam savunucuları ‘UNESCO neyi koruyor?’ başlıklı bir forum düzenleyerek UNESCO’nun değerlendirmelerini tartışmaya açacak.

‘TALAN POLİTİKALARI KONUŞULMAYACAK’

Aralarında TMMOB’ye bağlı odaların ve ekoloji örgütlerinin de yer aldığı 66 kurumun bir araya gelerek yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “UNESCO toplantısına ülkede bulunan doğal ve kültürel varlıkların -Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı olsun ya da olmasın- yok olmasına, aldığı siyasi kararla etki eden, savaş ve sermaye saldırılarına neden olan Türkiye Hükümeti ev sahipliği yapacak. UNESCO toplantısının İstanbul’da yapılmasına rağmen tarihi kent merkezi ile 31 yıldır Dünya Mirası Listesi’nde bulunan kentimizin, sermaye birikimi için tarihi dokularından sulak alanlarına talan edilmesi konuşulmayacak. Ayvansaray, Sulukule gibi eski mahallelerin yıkılıp inşaat şirketlerine teslim edilmesi, ‘çılgın, mega’ projelerle kentin ormanlarının ve sulak alanlarının yok edilmesi bu toplantıda söz konusu olmayacak.”

SAVAŞTA YOK EDİLEN ALANLAR KONUŞULMAYACAK

“Dünya Mirası Listesi’ndeki Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri’nin oluşturduğu kültürel peyzaj içinde bulunan Kurşunlu Camii, Dört Ayaklı Minare, kiliseler ve yüzlerce yıllık yaşam alanlarının yer aldığı Sur ilçesinin, savaşla yıkılıp yok edilmesinden söz edilmeyecek. Barajın suları altında kalacak olan binlerce yıllık yerleşim ve arkeolojik sit alanı Hasankeyf listede olmadığı için gündeme alınmayacak. Doğal ve kültürel varlıklar listelere alınarak, tahrip edilmeleri görmezden gelinerek yakılıp yıkılmalarını sağlayanlarla birlikte korunamaz.
UNESCO’nun, kültür ve doğal varlıklara ilişkin “ortak miras”, “tarafsızlık” ve “koruma” söylemlerine güvenmediğini açıklayan yaşam savunucuları, kültürel dokunun, dünya mirasının talan ve rant politikanın sorumlularıyla değil, halklarla korunabileceğini vurgulayarak “Yaşamı, tarihi ve kültürel belleği korumak isteyen herkesi, savaşlara, sermaye saldırılarına, bunları yürüten hükümetlere ve onları aklayan UNESCO benzeri oluşumlara karşı koyacak dayanışmayı örmeye, soyut söylemler yerine doğal, tarihi ve kültür varlıkları nasıl koruyacağımızı birlikte tartışmaya davet ediyoruz” dedi.
Yaşam savunucuları bugün TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinde düzenleyecekleri ‘UNESCO neyi koruyor!’ başlıklı foruma katılma çağrısı yaptı.

ÖNCEKİ HABER

Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi kurtarıldı

SONRAKİ HABER

2745 hakim ve savcı hakkında gözaltı kararı!