Çubukçu: İktidarı geriletmenin yolu birleşik mücadele

Halil İMREK
Hatay

Samandağ Evvel Temmuz Festivali kapsamında yapılan "Türkiye'de siyasal durum ve yeni anayasa tartışmaları" konulu panelde konuşan Yazar Aydın Çubukçu, Anayasa tartışmalarının rejimin kendisi ile ilgili bir tartışma haline geldiğini, bunun önlenebilmesinin yolunun ise diktatörlük heveslilerinin karşısına halkın örgütlü iradesini çıkartacak bir yol izlemekten geçtiğini ifade etti.

Halkın acil talepleri etrafında birleşmesi ve mücadele etmesinden başka bir yolun olmadığının altını çizen Çubukçu,  bunun mahalle mahalle, fabrika fabrika, okul okul, köy köy dolaşarak örgütlenmek ve halkın kendi haklarını elde etmesi için ayağa kalmasından geçtiğini belirtti.

Kendilerine bırakılan tek alanın birleşik mücadele olduğunu belirten Çubukçu, “Gezi'de olduğu gibi halkın kendi gücünü fiili olarak gösterdiği, meydanları zapt ettiği ve milyonlarca insanın aynı taleplerle haykırdığı bir ortamda ancak biz iktidarı geriletebiliriz, sesimizi duyurabiliriz. Gazeteler televizyonlar, medya onların elindeyken birleşik muhalefet cephesinin sesini duyurmasının tek yolu sokaklardan, meydanlardan geçiyor. İşçi, emekçi ve halk güçlerinin kendi sesini duyurmasının olanaklarının çok kısıtlı olduğunu söyleyen Çubukçu, "Yeni Anayasa tartışmalarında halkın iradesi nerede. Soruyu böle sorarsak anayasa tartışmalarına güçlü bir müdahale yapabiliriz" dedi. Bir arada yaşama, kuvvetler ayrılığı, askere ve polise verilecek sınırsız haklar konularını tartışmak gerektiğini belirten Çubukçu, ”Durum o kadar olumsuz ve umutsuz değildir.  Biz istediğimiz zaman irademizin gücünü gösteren bir gelenekten geliyoruz.  Halkımız bu zalimlere pabuç bırakacak bir halk değildir. Ağırdan alır yavaş düşünür, yavaş hareket eder. Biraz daha bekler ama öfkesinin de bir sınırı vardır. Bir patlama noktası vardır. Öfkesi patladığı zaman onun gazabından kurtulmak kolay olmaz. Bugün halkın sınırlarını zorlayan uygulamalar ve bir anayasa yapılmak isteniyor.  Bu ülkenin de bölgenin de çıkarına değildir. Bunu önlemek için de tek yolumuz halkın birleşik muhalefet cephesini örmektir” dedi.

Nasıl bir ülkede yaşadığını görmeyen ve sağır ve kör edilen bir halka daha gerici bir anayasayı kabul ettirmenin kolay ve mümkün olduğunu ifade eden Çubukçu, bunu engellemenin demokrasi güçlerinin temel görevi olduğunu belirtti. AKP iktidarının hazırladığı anayasanın darbe anayasasını aratacağını sözlerine ekleyen Çubukçu, düşünce, örgütlenme, basın özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü bütün bunlar olmadan yapılacak bir anayasanın şu ya da bu biçimde kelimeler içinde yapılacak değişikliklerle halkın önüne getirilmesinin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin altını çizdi.

'DEMOKRASİ BÜTÜN BİR HALK İÇİNDİR'

Demokrasi denen şeyin bütün halklar için olduğunu belirten Çubukçu, "Demokrasi dediğimiz şey halkın kendisi için kendisi tarafından yönetilmesidir. Bunu istiyoruz ve bunu bizden kopmuş temsilciler aracılığı ile değil doğrudan doğruya istediğimiz an görevden alabileceğimiz seçilmişler aracılığı ile yapmak istiyoruz. Yönetimin ana mekanizmasının bu olması gerekir"  şeklinde konuştu.

'TEK YOL SOKAKLARDAN HAYKIRMAK'

AKP iktidarının darbe anayasasını değiştirmeye giriştiği iddiası içinde olduğunu ancak 'bunun yerine ne getirilecek' sorusuna verilen cevapların halkların çıkarına cevaplar olmadığını belirten Çubukçu şunları söyledi: "Elimizde güçlü basın yayın organları yok. Mevcut iktidar bütün medyayı kendi tekeline toplamış ve sabahtan akşama kadar bizim sesimizi kısmaya çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor. Medya onların elindeyken bizim sesimizi duyurmamızın tek yolu sesimizi sokaklardan meydanlardan haykırmak kendi gücümüze dayanarak kendi irademizi gerçekleştirecek bir ortamı sağlamaktır".

Durumun o kadar umutsuz olmadığını söyleyen Çubukçu, Yeni bir anayasadan demokrasi bekleyen bütün kesimleri birleştiren ve ortak talepler halinde mücadele alanlarına çağıran yeni bir programa ihtiyaç olduğunu ifade etti. Anayasa tartışmalarının rejimin kendisi ile ilgili bir tartışma haline geldiğini kaydeden Çubukçu, "Diktatörlüğe razı olup olmayacağımıza dair bir tartışma yapıyoruz. Bunun önlene bilmesinin yolu diktatörlük heveslilerin karşısına halkın kendi iradesini çıkartacak bir yol izlemekten geçiyor" şeklinde konuştu.