15 Temmuz 2016 00:55

Gürmen işçisi yalnız kalmasın

Kastamonu’nun Araç ilçesinde Ramsey’e üretim yapan Gürmen Giyim’de sendikalaşma mücadelesi veren işçiler üzerindeki baskı artıyor.

Paylaş

Erdal İMREK
İstanbul

Kastamonu’nun Araç ilçesinde Ramsey’e üretim yapan Gürmen Giyim’de sendikalaşma mücadelesi veren işçiler üzerindeki baskı artıyor. İşçileri ücretsiz izne yollayan patron, işten atmaya başladı, üretimi ise fason firmalara yaptırıyor. Zabıta işçilere gürültü yaptıkları iddiasıyla ceza yazdı. Yasa dışı şekilde işten atıldıkları gerekçesiyle başvurdukları savcı “Ben bunu alırım ama takipsizlik çıkar” dedi. İşçiler kendilerine hakaret eden müdürü şikayet ettikleri karakoldan atıldılar. Bunca baskıya karşı direnişlerini devam ettiren işçileri şimdiye kadar tek bir sendika ya da kurum ise ziyaret etmedi. İşçiler dayanışma ve destek bekliyor.

Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için önce ücretsiz izne çıkarılan şimdi de işten atılan işçilerin direnişi 4. gününü geride bıraktı. İşçilerle birlikte fabrika önünde bulunan ve gelişmelere ilişkin gazetemize bilgi veren Öz İplik-İş Örgütlenme Uzmanı Sedat Çetin, patronun krizi bahane ettiğini ama başka fabrikalara fason üretim yaptırdığını belirterek, patronun hedefinin sendikal örgütlenmeyi dağıtmak olduğunu söyledi.

PATRON İŞTEN ATTI

Çetin, “Buradaki 29 arkadaşa dün akşam saat 17.00 gibi posta geldi. 36 kişinin ismi olduğu belirtiliyor ancak şimdilik 29 kişiye geldi. İşveren ‘Bu isimler fabrikaya alınmayacak’ diyor. Postayla gönderilen belgede arkadaşlarımızın iş akitlerinin feshedildiği belirtiliyor. Gerekçe ise ücretsiz izni kabul etmemeleri” dedi. İşçilerin onayları olmadan ücretsiz izne çıkarılmak istendiğini belirten Çetin, “Bu yaptıkları yasal değil. İşçi kendisi istemiş gibi bir evrak hazırlamış, önlerine koymuş ‘imzalayın’ diye. İçerideki arkadaşlara da bunu dayatıyorlar” dedi.

ÇALIŞAN İŞÇİLER DE BASKI ALTINDA

Şu anda fabrikada üretimin sürdüğünü ancak içeride çalışan işçilerin de baskı altında olduğunu dile getiren Çetin, şöyle devam etti: “İçeride çalışan üye işçiler gelip destek veriyor. İlk gün kapı önü kalabalıktı. İşe alınmayan arkadaşlarımızın hepsi vardı. Çalışan işçiler 15 dakika geç girdiler fabrikaya. Şimdi o arkadaşlara da ihtar yapıldı, ‘geç girdiniz’ diye. Savunma istiyorlar.”

KRİZ VAR DEDİ AMA FASON ÜRETİM YAPIYOR

Patronun Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle sipariş olmadığı bahanesini öne sürdüğünü ancak Kasmoni isimli fabrikaya fason üretim yaptırdığını söyleyen Çetin, “Bunun gibi birkaç fabrika daha var. Oralara gönderiyorlar” dedi. Patronun ‘fabrikayı kapatır gideriz’ dediğini söyleyen Çetin, “Bunu iki yıldır söylüyorlar ama böyle bir şey yapamazlar. Ramsey Liverpool’un sponsorluğunu yapıyor. Bir çorabı 30 liraya, bir ceketi 600 liraya satıyor. Girin sitesine bakın, görün fiyatları. Ancak işçilere de bunu reva görüyor” dedi.

İŞÇİLER KARARLI ANCAK DESTEK BEKLİYORLAR

İşçilerin bekleyişini kararlı biçimde sürdürdüğünü söyleyen Çetin, “Arkadaşlarımız dışarıda. Herhangi bir açıklama yok. Ne içeri alıyorlar ne de çıkışlarını veriyorlar. 60 civarında işçi bekleyişini sürdürüyor. Herkesin morali iyi sonuna kadar gideceğiz diyorlar. İnsanlar gece yarısına kadar bekliyor. Şu ana kadar ne bir siyasi partiden, ne bir sivil toplum kurumundan ne de bir sendikadan destek var. İşçiler pazartesiden bu yana fabrika önünden şehre kadar sloganlarla iki kilometre yürüyor. Esnaftan, da destek yok ne yazık ki. Bura küçük bir ilçe. Firma bir hegemonya kurmuş” dedi.

İŞÇİLERE ‘GÜRÜLTÜ’ CEZASI

Direnişin başlamasından bu yana zabıtanın defalarca gelip ‘Gürültü yapılıyor’ diyerek ceza kestiğini söyleyen Çetin, “Arkadaşlar 7 ay önce müdürün baskı ve hakaretleri nedeniyle şikayete gittikleri karakoldan atıldılar. Herkesin gözünü korkutmuşlar. Biz noterden tespit yaptırdık. Gittik savcılığa şikayette bulunduk. ‘Bizi yasa dışı biçimde attılar’ dedik. Savcı ‘Ben bunu alırım ama takipsizlik çıkar. Ben bir şey yapamam’ dedi” şeklinde konuştu.

İNSANCA MUAMELE VE SENDİKA İSTİYORUZ

Gazetemize konuşan işçilerden Halime Küçükbulut “Hakkımızı alamıyorduk. İnsan gibi bir muamele görmüyorduk. Bu yüzden sendikaya üye olduk, pişman değiliz” dedi. Ustaların bile kendilerine patronları gibi davrandığını söyleyen Küçükbulut, devam etti: “Biz işimizi iyi yapıyorduk. Ramsey’i Ramsey yapan biziz. ‘İş yok’ diyorlar fasona iş yaptırıyorlar. Bize hep ‘Sendikadan geri dönün yoksa çıkışınızı veririz’ diyorlardı. 4 ay boyunca ayın 15 günü çalışıyorduk, 15 günü çalıştırmıyorlardı. Çalışmadığımız günlerin parasını vermiyorlardı. Bize bu değişecek dediler, biz de bir süre idare ettik. Ama devam ettiler. Bazı işçiler yarım yarım çalışıp, evlerine ekmek götüremeyince çıktılar. Hakaret görüyorduk. Beğenmedikleri işi kafamıza fırlatıyorlar. Bizi rencide ediyorlar. Biz böyle çalışmayı kabul etmedik, sendikalı olduk diye kapı önüne konduk. Bizim isteğimiz, insanca muamele görmek, tam çalışmak, sendikalı olmak.” Kapı önünde beklediklerini ama kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığını söyleyen Küçükbulut, “Biz buraya yıllarımızı verdik. Aldığımız asgari ücret. Ama onu bile zor görüyoruz. Yakıt, elektrik, kira. Çocuğumuz var. Bakıcı 400 lira istiyor. Okul masrafları var. Biz burada sonuna kadar beklemeye kararlıyız. 60 kişiyiz. 40’ı kadın” dedi. Küçükbulut da destek görememekten şikayet ederek, şunları dile getirdi: “Esnaf da halk da bizim yanımızda olmalı ama olmuyorlar. Fabrika ramazanda esnafa iftar veriyor. Çolukları, çocukları, aileleriyle katılıyor esnaf. İşçilere de iftar veriyor ama bize, ‘çocuksuz geleceksiniz’ diyor.”

ÖNCEKİ HABER

Yandaş iş adamlarına peşkeş çekmek için...

SONRAKİ HABER

Nice'te kamyonlu saldırı: 84 kişi yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...