AYM istismarcılara ‘Arkanızdayız’ diyor

Elif Ekin SALTIK
Duygu AYBER
İstanbul

Anayasa Mahkemesi (AYM), çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına verilen cezaları çok görerek yeni bir karara imza attı. AYM, Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinin birinci fıkrasındaki “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına” ilişkin hükmü iptal etti. Karar 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

Kararla ilgili gazetemize konuşan Avukat Sezgi Korkmaz kararla birlikte çocuğa yönelik cinsel istismarda cezasızlığın ortaya çıktığını söylerken, Avukat Devrim Avcı ise cinsel istismar ile başlayan çocuk evliliklerinin önünün açılacağının altını çiziyor.
Bafra Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir çocuğa yönelik istismar davasında yerel mahkemenin AYM’ye başvurusu sonucunda alınan karar 6 karşı oya rağmen 7 oyla kabul edildi. Böylelikle cinsel istismara verilen cezaları çok gören AYM, TCK’nin 103. maddesindeki 15 yaşını tamamlamayan çocuğa yönelen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına ilişkin hükmü iptal etti. AYM iptali “Bazı durumlarda somut olayın özellikleriyle bağdaşmayacak ve suçla yaptırım arasında bulunması gereken adil dengeyi ortadan kaldıracak ölçüde ağır cezaların verilmesi sonucunu ortaya çıkarabilecek niteliğe sahip olduğu”nu söyleyerek savundu.

‘SANIKLAR ‘RIZASI VAR’ DEYİP CEZA ALMAYACAK’

Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı’ndan (ÇAÇAv) Avukat Sezgi Korkmaz, çocuk istismarı yargılamalarında çoğu zaman “çocukların rızası var” gözüyle bakıldığını, bu kararla birlikte rıza tartışmasının daha çok yapılmasının önünün açıldığını söyledi. Çocukların istismarında çocuğun rızası olup olmadığının tartışılması istismarcıların daha az cezalar almasına neden oluyor. Korkmaz, “Bu düzenleme Türkiye’nin gerçeklerini düşündüğümüzde cezasızlığın yolunu iyice açacak. Sanık avukatları, çocuğun kimliğinde yaşı belli olmasına rağmen kemik yaşı tespiti istiyorlar. Mahkeme de buna ikna oluyor ve kemik yaşı tespitine gönderiyor. Mağdurun yaşı büyütülüyor. Eskiden böyle bir zorlama yapıyorlardı, şimdi ise müdafiilerin işi çok kolaylaştı. Direkt rızası var şeklinde savunma yapmaları halinde mahkeme de ikna olursa cezasızlık ortaya çıkacak” şeklinde konuştu.

‘YÜRÜYÜN, DEVAM EDİN ANLAMINA GELİYOR’

Avukat Sezgi Korkmaz bu düzenlemenin Boşanma Komisyonu’nun çocuğun cinsel istismarcıyla evlendirilmesi önerisinin önünü açan bir düzenleme olduğuna vurgu yaptı. “103. madde kevgire döndü” diyen Korkmaz, TCK’de yeni bir düzenleme yapılacağını, ama yapılacak düzenlemeden de ümitli olmadığını söyledi: “AYM’deki insanların zihniyetini biliyorduk ama bu kadar yansıtmıyorlardı. Artık çok açık biçimde yansıtıyorlar. Bu tür bir düzenleme bana göre istismarcılara ‘yürüyün, devam edin, arkanızdayız’ demek anlamına geliyor. Bafra Ağır Ceza Mahkemesi de düzenlemeyi iş edinmiş ve iptalini istemiş. Kendince vicdanını yaralayan bir durum, bir adaletsizlik var diye düşünmüş. Bu birtakım hakimlerin de bakış açısını yansıtıyor. Hakimler bu konuda çok tutucu davranıyorlar. Türkiye’de bir kere soruşturma evresinde delil toplama titizlikle yapılmıyor, dosyaya yansıyanla yetiniyorlar ve yine cezasızlığa gidiyor.”

‘CİNSEL İSTİSMAR İLE BAŞLAYAN EVLİLİKLER ARATACAK’

Mahkemenin iptal gerekçesinin çocukların korunmasına yönelik değil sanıklar düşünülerek verilen bir karar olduğunu söyleyen Avukat Devrim Avcı, “Mahkeme kararında cinsel yönden istismara uğrayan çocukların yaşları üzerinden bir ayrım yapmış. Bu karar çocuklara yönelik cinsel istismar davalarında ‘rıza’ kavramının çocuğun yaşının büyük olduğu durumlarda tartışılmasının önünü açıyor” ifadelerini kullandı. Avcı, AYM’nin verdiği bu kararla çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun da cezasının azaltılacağının sinyallerini verdiğini dile getirdi. Boşanma Komisyonu taslak raporunda yer alan çocuğun cinsel istismarcıyla evlendirilmesi önerisini de hatırlatan Avcı, “Çocuğa yönelik cinsel istismar ile başlamasına onay verilen evliliklerin önü açılıyor. Kararda ‘Mağdurun yaşının ikmali ile fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi gibi her bir somut olayın özellikleri dikkate alınarak ceza tayin edilmesi’ ifadesi  de bunun açık göstergesi” diye konuştu.