14 Temmuz 2016 00:53

‘MİT ajanı’ denilen Topalca beraat etmiş!

IŞİD saldırısının firari sanığı Topalca’nın saldırıdan 8 gün önce belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat ettiği ortaya çıktı.

Paylaş

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

Niğde Ulukışla’daki IŞİD saldırısı ve Reyhanlı katliamının kilit ismi Heysem Topalca hakkında 22 farklı dosya olduğu, bunlardan 5’inde sanık, 14’ünde ise şüpheli olarak geçtiği ortaya çıktı. Reyhanlı katliamı davasında sanıkların patlamada kullanılan minibüslerin hazırlanmasında yer almakla suçladığı Topalca’nın, katliamın ardından hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan Yayladağ Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davadan beraat etti. Topalca’nın beraatinden 8 gün sonra Ulukışla saldırısı gerçekleşti.    

IŞİD, Niğde- Ulukışla’da 20 Mart 2014 tarihinde saldırı gerçekleştirmişti. Saldırı sonucu 1 asker, 1 polis ve 1 sivil hayatını kaybetmişti. Saldırıda MİT ajanı olduğu iddia edilen Heysem Topalca’nın adı, 11 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen Reyhanlı katliamında da geçiyordu. MİT’e çalıştığı öne sürülen Heysem Topalca’yla ilgili skandal bir gerçek ortaya çıktı.  Topalca hakkında Türkiye’nin çeşitli illerinde açılmış 22 soruşturma dosyası olduğu bunlardan 5’inde sanık olarak, 14’ünde de şüpheli olarak isminin geçtiği anlaşıldı. Dahası Topalca’nın, hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan Yayladağ Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davadan beraat etti.

SURİYE’YE GELİP, GİDİYOR

Yayladağ Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın gerekçesi 14 Mayıs 2013 tarihinde polisin rutin kontrolüne takılan bir araçla ilgiliydi. Wolkswagen marka Suriye plakalı aracın şase numarası ve ruhsata kayırlı numarası farklıydı. Babası Muhammed Topalcay’la beraber yargılandıkları dava da Heysem Topalca ifade bile verdi. Topalca ifadesinde: “Hatay’da yaşıyorum. Türkiye’de araca ihtiyacımız vardı. Babamla 2012 Ağustos ayında Suriye’den araç aldık. Aracı babamla birlikte kullanıyorduk. Aracın yakalanma tarihinde ben Suriye’deydim. Aracı eşimin kardeşi kullanıyormuş. Hatay’a geldiğimde aracın şase numarası ve ruhsattaki şase numarasının farklı olması sebebiyle araca el konulduğunu öğrendim. Numaraların farklı olduğunu bilmiyordum Suriye’de numaralar görevli memurlar tarafında elle yazılır. Bu yazım esnasında yanlışlık olmuş. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum” diye savunma yaptı.

8 GÜN SONRA SALDIRI OLDU

Mahkeme ise Topalca ve babası Muhammed Topalca’nın 12 Mart 2014 tarihinde  beraatine karar verdi. Ancak beraat kararı verilen tarih kritikti. 20 Mart 2014 tarihinde gerçekleşen Niğde Ulukışla saldırısından 8 gün önceydi. Mahkeme beraat kararına gerekçe olarak şunu sundu: “Sanıklar üzerine resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış ise de yargılama sonucunda suçun sanıklara tarafından işlendiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, hukuka uygun, kesin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından sanıkların atılı suçtan beraatlerine kara verildi.”

Türkiye’de iki kez gözaltına alınan ancak serbest bırakılan Topalca adı, 53 kişinin öldüğü Reyhanlı katliamında gündeme geldi. Davanın tutuklu sanıkları Yusuf Nazik ve Mehmet Gezer, Topalca’yı kendilerini ‘tuzağa düşürmekle’ suçlayarak, “Reyhanlı’dan mal geçirmek için işbirliği yapıyorduk. Patlamada kullanılan minibüsler kaçakçılık için hazırlanmıştı” demişti.

ÖNCEKİ HABER

Yasal bir soygun: ‘Varlıklıların barışı’

SONRAKİ HABER

Kabataş’a martı değil, beton konacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...