Fransa'da değişim kazandı

1981-95 yılları arasında Fransa cumhurbaşkanlığı yapan François Mitterand’dan sonra Sosyalist Parti’den cumhurbaşkanlığına seçilen Hollande, seçim kampanyası sırasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından karar altına alınan Avrupa Mali İstikrar Paktı’na karşı bir propaganda sürdürmüş, daha fazla öğretmenin işe alınacağını açıklamış ve sosyal adaleti geri getireceğini vadetmişti. Bu nedenle ikinci turda, birinci turda iyi bir çıkış yapan Sol Cephe tarafından da desteklenen Hollande’nin seçimleri kazanması Fransa’da büyük bir heyecan yarattı.
İlk olarak, daha önce belediye başkanlığı yaptığı seçim bölgesi Tulle’de seçmenlerinin karşısına çıkarak zaferini ilan eden Hollande, daha sonra Paris’te Bastille Meydanı’nda sabaha kadar süren kutlamalara katıldı.

HERKESİN CUMHURBAŞKANIYIM

Hollande, seçim sonuçlarının belli olmasından sonra yaptığı ilk konuşmada “Herkesin cumhurbaşkanıyım” diyerek kendisine oy vermeyenleri de kucaklama mesajını verdi. Seçimlerle birlikte Fransa’da ve Avrupa’da bir değişimin olacağının sözünü veren Hollande, Avrupa’da izlenen politikalar konusunda nasıl tutum alacağı hakkında mesajlar verdi. (DIŞ HABERLER)

SARKOZY SİYASETİ BIRAKTI

2007’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Sosyalist Parti’nin adayı Segolene Royal’a karşı kazanan Nicolas Sarkozy ise aldığı yüzde 48.1’lik oydan sonra, 35 yıldır aktif bir şekilde içinde yer aldığı siyaseti bıraktı. Seçim mağlubiyetini itirazsız bir şekilde kabul eden ve Hollande’ye başarılar dileyen Sarkozy, seçimlerden önce kaybetmesi durumunda politikayı bırakacağını söylediğini ifade etti.

Göreve geldiği günden itibaren hem içerideki emekçilere ve göçmenlere hem de dış politika konusunda saldırgan bir politika izleyen Sarkozy, böylece görevi başındayken ikinci kez cumhurbaşkanlığına seçilemeyen ikinci politikacı oldu.

ABD ile yakın ittifak içinde olmaya özen gösteren, Libya’nın işgal edilmesinde öncülüğü üstlenen Sarkozy’nin yenilgisi aynı zamanda Fransa’nın dış politikada izlemiş olduğu militarist çizginin halk tarafından reddedilmesi anlamına geliyor.

Yeni cumhurbaşkanı Hollande ise seçim öncesinde askeri operasyonlara karşı çıkmış, Afganistan’da bulunan Fransız askerlerinin yıl sonuna kadar çekilmesini vadetmişti.

Görevde bulunduğu süre içinde emeklilik yaşını 60’dan 62’ye çıkaran, haftalık çalışma süresini 35 saatin üzerine çıkaran, meslek yapan gençlerin işten atılmasını kolaylaştıran Sarkozy’e ülke içinde sendikalar başta olmak üzere geniş kesimler tarafından sürdürülen mücadele, 6 Mayıs günü kendini somut bir sonuca dönüştürdü.

Son 17 yıldır işbaşında bulunan Guallist çizginin önemli temsilcileri arasında yer alan Sarkozy, en azından son 10 yıl içinde etkili görevlerde bulunmuştu.

ALMANYA İLE İLİŞKİLER NASIL OLACAK?

François Hollande’nin Fransa cumhurbaşkanlığına seçilmesi sadece Sarkozy ve onu destekleyen güçlere değil aynı zamanda seçimlerden önce açık bir şekilde Sarkozy’e destek veren Almanya Başbakanı Angela Merkel’e de yanıt oldu. Bu nedenle, Fransa’daki seçim sonuçlarının Almanya-Fransa ilişkilerini nasıl etkileyeceği Alman basınında üzerinde en çok durulan noktayı oluşturuyor. Seçim akşamında Hollande’yi Berlin’e davet eden Merkel’in, daha önce Sarkozy ile birlikte AB için alınan kararların olduğu gibi devam etmesi yönünde teklifte bulunması bekleniyor. Ancak, seçim meydanlarında açık bir şekilde Merkel-Sarkozy ikilisi tarafından alınan kararlara karşı çıkan Hollande’nin AB’deki bütçe açığının giderilmesi için daha çok kurtarma fonlarına ayrılan paraları işleri yaratmak için yatırıma dönüştürülmekte ısrar etmesi bekleniyor.

Hollande döneminde Alman-Fransız ilişkileri ve ittifakında ciddi bir değişimin olması beklenmiyor. Ancak sonuçlar, önümüzdeki yıl Almanya’da yapılacak genel seçimler için de bir mesaj niteliğinde. (Köln/EVRENSEL)