12 Temmuz 2016 15:41

16. kitap cezaevinin güvenliğini nasıl tehdit ediyor?

İstanbul Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevindeki kadın tutuklular, hapishane yönetiminin kişi başına 15 kitap sınırlamasına mektup yazarak tepki gösterdi.

Paylaş

Duygu AYBER
Elif Ekin SALTIK
İSTANBUL

İstanbul Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevindeki kadın tutuklular, hapishane yönetiminin kişi başına 15 kitap sınırlamasına mektup yazarak tepki gösterdi.

Ceza İnfaz Sistemleri Sivil Toplum Derneği (CİSST) Çalışanı Avukat Ezgi Duman ise, bu tür keyfi uygulamaların “güvenlik” gerekçesiyle devreye sokulduğunu ifade ederek, “15 kitap değil de 16 kitap olunca o 16. kitap hapishanenin, mahpusların, infaz koruma memurlarının ya da kamuoyunun güvenliğini nasıl sarsıyor?” diye sordu. 

Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi yönetiminin kadın tutuklulara yönelik 15 kitap sınırlamasına dair görüşlerini aldığımız Avukat Ezgi Duman, uygulamanın sadece Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevinde değil başka cezaevlerinde de olan bir uygulama olduğunu dile getirdi. Duman, devletin hapishaneler söz konusu olduğunda “Yaptım, oldu” gibi bir uygulamayla hareket ettiğini kaydetti. Konunun uzmanlarıyla uygulamalarla ilgili görüşülmediğini ifade eden Duman, tutukluların bir sabah uyandığını ve yeni bir uygulamayla karşılaştıklarını belirtti. 

ÖNCELİK İNSAN HAKKI DEĞİL GÜVENLİK!

Cezaevlerindeki uygulamaların “güvenlik” gerekçesiyle yapıldığının söylenildiğini aktaran Duman, “Son dönem artan leğenlerin, çamaşır sepetlerinin toplanması, paspas saplarının kısaltılması vb. uygulamalarda da güvenlik deniyor. İnsan hakları açısından değil de sürekli olarak güvenlik açısından uygulamaların değerlendirilmesi de sıkıntılı bir durum” diye konuştu. Bu güvenlik kaygısının insan hakları kaygısının önüne geçtiğini ifade eden Duman, “Bir diğer mesele de; bizim için basit görünen konular mahpuslar için o kadar basit olmayabilir. Bizim için çok kolay ulaşılabilir olan kitap bir mahpus için başka bir dünya. Tekli hücrede kalan ağırlaştırılmış müebbetleri düşündüğünüzde ya da hücre tipi hapishanelerde 3 kişi kalan mahpusları düşündüğümüzde hak ihlalinin boyutu ciddi şekilde artıyor. 15 kitap ile sınırlandırmak mahpusun yaşam standardını düşürür hale geliyor” dedi.

Bundan iki sene önce de 10 kitap sınırlaması yapıldığını, ama kamuoyu baskısıyla bunun hayata geçirilemediğini hatırlatan Duman, “Bunlar ciddi şekilde kamuoyundan tepki alması gereken şeyler. Eğitim hakkından yararlanmaya çalışan, liseye üniversiteye, yüksek lisansa devam eden, araştırmalar yapan mahpuslar var. Bu bir hak ve bu hakkın gasbedilmemesi gerekiyor. Ciddi bir kamuoyu baskısı gerekli bu uygulamalara karşı. Bu şekilde geri adım attırabilir” diye ekledi. 

KADIN TUTUKLULAR SORUYOR: 15 KİTABA NE SIĞAR SİZCE?

Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevindeki kadın tutuklular, yazdıkları mektupta haziran ayından beri dışarıdan gönderilen kitapların yönetim tarafından kendilerine verilmediğini belirtti. “Özgür kadın tutsaklar” imzalı paylaşılan mektuptaki çağrı ise şöyle: “Bu kararın hukuki, mantıki, insani hiçbir yanı yoktur. Uygulanamaz, buna izin verilemez! Aylar önce 2015 yılının son aylarında yine kitaplarımız engellenmeye çalışılmıştı. O zaman kararın alınmasında etkili olan hapishane idaresi eğitim biriminden sorumlu 2. müdür ile bu durumu konuşmak istediğimizde ‘Siz akademisyen misiniz ki kitap yazabilesiniz?’ sözleriyle karşımıza çıktığında kendisinin cahilliğini anlatmak için dilimize gelen ve sizin de aklınızdan geçen birçok şeyi söyledik. Aklımızdan Yaşar Kemal gibi onlarca aydınımız geçti liseden mezun olamamışken, işçiyken, emekçiyken yani hayatın tam ortasında ufkunu kitaplarına taşımış... Bu kafa yapısına hangi ufuktan bahsedebiliriz? Hâlâ aynı mantıkla kitaplarımızı 

ÖNCEKİ HABER

Teoman Öztürk iyi bir başkan ve mimardı

SONRAKİ HABER

Beyoğlu'nda silahlı saldırıya uğrayan 2 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...