11 Temmuz 2016 00:12

Suriyeli mülteciler: İnsanca yaşam istiyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 milyon Suriyelinin TC. vatandaşlığına alınacağı açıklamasını Suriyeli mültecilere sorduk.

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 milyon Suriyelinin TC. vatandaşlığına alınacağı açıklamasını Suriyeli mültecilere sorduk. Erdoğan’ın açıklamasının ardından ırkçı tepkilerin hedefi olan Suriyeli mülteciler, sigortasız ve düşük ücretle çalıştırılmaktan, yoksulluktan ve statüsüzlükten şikayetçi. Ülkelerindeki savaşın bitmesi halinde geri dönmek isteyen Suriyeli mülteciler,  Türkiyeli işçilerle aynı şartlara sahip olmak için vatandaşlık meselesine sıcak bakıyor.

AYAĞIM KIRILSA HİÇBİR GÜVENCEM YOK

Vatandaşlık tartışmasını konuşmak üzere,  Suriyeli mültecilerin uğrak yeri olan Merkez Park’a gidiyoruz. İlk olarak Zekeriya Hudeyir ile sohbet ediyoruz. Hudeyir, 24 yaşında. Mermer işçiliği yapıyor. Savaş çıkınca Halep’ten Türkiye’ye gelen Hudeyir, mesleği burada öğrenmiş. Suriyeli olduğunu için Türkiyeli işçilerden daha az ücret aldığını ifade eden Hudeyir, “Günlük 50 liradan fazla vermiyorlar. Sigortasız çalışıyoruz. Sigorta için başvurmak istedim. Patron sigorta yapmadı. Vatandaş olursam ben de Türkler gibi sigortalı çalışacağım” dedi. Mermer işinin tehlikeli olduğunu ifade eden Hudeyir, “Ayağım kırılsa hastane bizi almıyor. İşsiz kalıyoruz” diyor. Bir evde 10 kişi kaldıklarını anlatan Hudeyir, çocukların evlerinin yakınındaki okula gidemediğini bu yüzden servis tuttuklarını ifade ediyor. Devletin herhangi bir yardımda bulunup bulunmadığını soruyoruz. Hudeyir, “3 senedir burada oturuyorum. 1 lira almadım. Gelip soran olmadı. Kendi paramızı rahat kazanmak için vatandaş olmak istiyoruz” diye yanıt veriyor.

VATANDAŞ OLURSAK AYNI PARAYA ÇALIŞIRIZ

Hudeyir’in akrabası olan 37 yaşındaki Muhammed Bakkur da dahil oluyor sohbetimize. Bakkur, parkta mısır satarak hayatını kazanmaya çalışıyor. Bakur da, düşük ücretten şikayetçi. “Suriyeli olduğumuz için bize daha az ücret veriliyor” diyor. İşçilikle geçinemeyince de esnaflığa başladığını anlatıyor. Ancak bu kez de zabıtayla başının dertte olduğunu söylüyor. Bir süre önce mısır tablasının zabıta tarafından elinden alındığını bu yüzden yeniden tabla almak zorunda kaldığını ifade ediyor. Bakkur, kayıtlı ve düzenli bir işte çalışmak istediğini belirtiyor ve ekliyor: “Vatandaş olursak bize ayrımcılık yapamazlar. Daha az ücret veremezler. Bizim de sigortamız olur” dedi. Ablasının eşinin Suriye’deki savaşta yaşamını yitirdiğini belirten Bakkur, üç çocuğu olan ablasının hiçbir güvencesi olmadığını dile getiriyor. Türkiye’deki yaşam koşullarından kaynaklı Avrupa’ya gitmeyi düşünen Bakkur, Türkiye’de bu şartlarda Suriyelilerin kıymeti olmadığını söylüyor.

EŞİT DEĞİLİZ

Suriye’de terzilik yapan Ahmet Sait de, Adana’da dondurma satarak geçimini sağlıyor. “Vatandaşlık verilirse aramızda ayrım kalmaz” diyen Sait, “Vatandaş olursak en azından güzel bir işe yerleşiriz. Burada en azından değer de görürüz. Vatandaşlık olursa çocuklarımız en azından burada iyi bir eğitim alır. Burada kalırız” diyor. Kaynak işçisi olan Rabi Ahmet ise, Halep’ten Türkiye’ye gelmiş Rojavalı bir mülteci. Ahmet, savaş biterse kendi memleketlerine dönemek istediğini anlatıyor. Türkiye’de kendilerine vatandaşlık verileceğine inanmadığını dile getiren Ahmet, burada Türkiyelilerle eşit olmadıklarını, bayram tatillerinin bile verilmediğini belirtiyor.

GENÇ İŞÇİLER DE SİGORTA VE GÜVENCE İSTİYOR

Ayakkabı işçiliği yapan 18 yaşındaki Muhammed ve Mustafa da Suriye’de hiç çalışmamış. Savaş çıkmasa bugün üniversitede öğrenim göreceklerini anlatıyorlar. Burada olmaktan memnun olmayan Muhammed, ülkesine dönmek istediğini ama Türkiye’de oldukları sürede vatandaşlıkları olmasının iyi olacağını belirtiyor. Sigortasız çalışma ve aynı işi yaptıkları Türkiyeli işçilerden daha az ücret almalarının en büyük sorunları olduğunu anlatan Muhammed, vatandaş olduktan sonra burada kalabileceklerini kaydediyor. Mustafa da vatandaşlık istediğini belirterek “Suriye’ye dönsek daha iyi olur. Ama dönmezsek burada sigortalı çalışırız. Burada bizim güvencemiz yok diye ev kiralarını yüksek ödüyoruz. Bundan kurtuluruz” diyor. Genç bir nakış işçisi olan Ömer de vatandaşlığa sıcak bakıyor. Suriye’de kazandığını burada kazanamadığını ifade eden Ömer, sigortalı çalışmak istiyor.

ÖNCEKİ HABER

EGO çöplüğü değil park istiyorlar

SONRAKİ HABER

Urfa'da uzman çavuşun oğlu, 3 polisi öldürdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa