09 Temmuz 2016 00:22

Açık hava müzesi Prag

Bir Prag gezisinden geriye kalanlar... Ali Çarman, Avrupa'nın en güzell ve tarihi kentlerinden Prag'ı yazdı.

Paylaş

Ali ÇARMAN
Prag

Tarihi çok derinlere, MÖ 4000'lere dayanan Prag, Avrupa'da merak edilen ilk on şehir arasında yer alıyor. Prag hakkında o kadar güzel şeyler söylenir ki, bunları sayfalara sığdırmak oldukça zor. Bizler de bir grup arkadaş olarak Prag'ı gezelim, görelim bilgimize bilgi katalım dedik ve yola koyulduk. Doğrusu her birimiz ayrı ayrı heyecanlıydık. Prag'da gün güllük gülistanlıkken aniden bardaktan boşalırcasına yağan yağmurla karşılandık.

Turistlerin ilgisini çeken yerlerin başında Charles Köprüsü, Prag Kalesi, Kafka Müzesi ve Hatuş Usta'nın saati geliyor. Şövalyelerin dövüşleri için yapılan Charles Köprüsü, sonraki yıllarda şehrin yaşamında önemli bir yer tutmuş. Vltava nehri üzerindeki köprüye sağlı sollu yapılmış onlarca değişik heykel ayrı bir güzellik katmış.  

Her halkın tarihinde mistik söylenceler vardır. İri,siyah bir köpeğin Prag Kalesi'nin girişinde dolaştığı ve gecenin geç vakitlerinde ziyaretçileri koruduğu söylencesi gibi. Gün batımının kızıla vuran aydınlığında fotoğraflar çektirirken Aziz Jan Nepomuck'in ruhunun köprüden ayrılmadığına ilişkin anlatılanlara gülüp geçerken bronz rölyefe el sürdük.   

Avrupa'da ne kadar görkemli kale, şato varsa bunlar genellikle yükseklere inşa edilerek güç gösterisi ve halka gözdağı vermenin nesneleri olmuş. Korkuyu yüreklerinin derinliklerinden atamayan egemenler, böylece kanla inşa edilen saraylarında biraz da olsa rahat uyuyabilmişler.

ZİYARETE DEĞER BİR KENT

Köprülerin, kuklaların, Kafka'nın, aşıkların, masalların şehri olarak anılan Prag, mimarisi, kuleleri ve kiliseleriyle Ortaçağ görünümünden bir şey kaybetmemiş. Sayısız hediyelik incik boncuk satan mağazalar, daracık sokaklar, ünlü birahaneleri ile tamamen turizme endeksli bir şehir görünümündeki Prag, günün 24 saati canlılığından bir şey kaybetmeden cazibesini sürdürüyor.
Zamanınız ve olanağınız el veriyorsa üç beş günlüğüne Prag’ı gezin. 'Ne iyi etmişim Prag'a gelmekle' diyeceksiniz.

JAN HUS (İNFAZ) MEYDANI

Eski belediye binası ve çevresi tam bir cümbüş yeri. Özellikle her saat başı yüzlerce insan yüzünü astronomik saate dönerek büyük bir heyecanla yukarıya göz dikiyor. Saat başı gerçekleşen küçük figürlerin gösterileri alkışlarla son buluyor. İlgi odağı durumundaki astronomik saatin oldukça trajik bir öyküsü var. 1490 yılında binanın dış duvarına eklenen saat büyük beğeni toplar. Şehrin ileri gelenleri bundan endişelenirler ve saati yapan ustanın gözüne mil çekerek daha güzelini yapmasını engellerler.
Eski şehir meydanını gezmeye doyum olmuyor. Her yapının her anın kendine has özellikleri var. Meydanın orta yerine, adını reform hareketi önderlerinden alan kocaman bir anıt yapılmış. Çek asıllı Teolog Jan Hus, Konstanz (Almanya) konsili tarafından yargılanır, düşüncelerinden pişmanlık duyması istenir. Jan Hus, bu onursuzluğu şiddetle reddeder. Dönemin egemenleri ve kilise yöneticileri tarafından 4 Temmuz 1415'te diri diri yakılarak idam edilir. Bunun üzerine Husçular belediye binasını basarak tutsak arkadaşlarını özgür bırakır, birçok Katolik yöneticiyi ise kulenin yüksek duvarından aşağı atarlar. 1437 yılında 56 Husçu, 1621'de de 27 isyancı bu alanda idam edilir.

(ANTİ) KOMÜNİZM MÜZESİ

İKİNCİ emperyalist paylaşım savaşı yıllarında Çekoslovakya, kapitalist gelişmişlik ve işçi sınıfının varlığı bakımından Doğu Avrupa'nın en gelişkin ülkesiydi. Prag'da gezinirken birçok yerde Komünizm Müzesi reklamlarını gördük. Biraz tereddüt biraz merak eşliğinde gitmeye karar verdik. Günümüz Rusyasını sembolize eden matruşka resimli tanıtım afişi, aslında içeride nelerle karşılaşacağımızı bize haber veriyordu.  Girişte, hemen sağımızda, kocaman bir Lenin heykeli ile karşılaşınca biraz sevindik ancak bu sevinç çok sürmedi. Müze denilen küçük alanda adeta üst üste istif edilmiş; Marx, Lenin ve Stalin'nin bakımsız onlarca heykeli, yırtık birkaç afiş, sorgulama odası, Marschall Planı'na övgüler ile tam bir anti-komünizm ortamı vardı...

KAFKA’NIN ŞEHRİ

BİR yazarın ismi bir şehirle ancak bu kadar anılır. Şehrin gezilen her yanında Kafka'nın izine rastlamak mümkün. Para getiren her değerin pazarlandığı bir sistemde; Kafka fotoğraflı tişörtler, posterler, kupalar, fincanlar, sigaralıklar, anahtarlıklar, çantalar gibi hediyelik eşyaları bütün dükkan ve mağazalarda bulmak mümkün. Eee, ne de olsa yılda 25 milyondan fazla turist şehre akın ediyor.
İlgi gören mekanlar arasında yer alan Kafka Müzesi açık olduğu her saatte kalabalık grupların ziyaretine sahne oluyor. Loş bir ortamda fotoğraflar, kitaplar, el yazmaları ve daha onlarca eşyanın yanı sıra görsel-işitsel olarak da sunumlar yapılıyor.

JULIUS FUÇIK ANITI

Gezimizin son günü, Julius Fuçik anıtlığını ziaret etmeye karar verdik. Darağacından Notlar kitabı ile dünyanın dört bir yanında sosyalistlerce tanınan ve Çekoslovakya Komünist Partisi önderlerinden Fuçik'in yaşamı derslerle dolu.
Faşistler sessizce Çekoslovakya'yı işgal ettiklerinde komünistler direniş örgütlemeye çalışırlar. Bu çalışmaların içinde yer alan Fuçik tutuklanır. Bir yıldan fazla, Pankrac hapishanesinde tutulduktan sonra katledilmek üzere Berlin'e götürülür.
Olsanske Hrbıtovy mezarlığının giriş kapısına geldiğimizde önce bir demet kızıl karanfil aldık ve Fuçik anıtlığını sormaya başladık. 'O yiğit bir insandı, komünistti!' diyerek bizlere yol tarifi yapan görevli bir kadının yardımıyla anıtlığın önüne geldik... Elinde illegal bir gazete ile Julius Fuçik karşımızda. Yanı başında ise bir kadın yoldaşı. Ravensburg toplama kampında katledilen binlerce kadın anısına dikelen bu anıt içimizi burkuyor. Hepimiz konuşmaktan kaçındık. Saygıyla eğilip karanfiller bıraktık. 

ÖNCEKİ HABER

Savaş bir an önce durdurulmalı

SONRAKİ HABER

Savaş çığırtkanları yargılanmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...