09 Temmuz 2016 00:59

Elektrik şirketleri istedi, AKP değiştirdi

Son kanunla, elektrik faturalarında yer alan 5 kalem vergiye yasal zırh getirildi. Bu, 100 liralık faturada 36 lira fazla ödeme yapılması demek.

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Tamer Arda ERŞİN
Ankara

Meclisten AKP’li vekillerin oylarıyla geçen, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’u değerlendiren Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, elektrikten alınan 5 kalem bedele, yasal zırh getirildiğini söyledi. Çakar, yasanın Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çekti. AKP’nin elektrik şirketlerinin isteğini yerine getirdiğine dikkat çeken Çakar, yasanın vatandaşa faturasını “5 kalem bedel 100 liralık elektrik faturasının 36 lirası” diye özetledi. Çakar halkı, çıkarılan yasaya karşı dava açmaya çağırdı.

DAHA ÖNCE İPTAL EDİLEN KALEMLER

Elektrikten alınan kayıp-kaçak, iletim, dağıtım, perakende satış hizmet ve sayaç okuma bedelleri ile ilgili Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Meclis’ten geçti ve 17 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Yeni yasayı değerlendiren Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, yasada köylerde kullanıldığı ileri sürülen, kaçak elektriğin bahane olarak kullanıldığını açıkladı. Çakar, “Elektrikten alınan 5 kalem bedel yasal güvenceye bağlandı. Kayıp kaçak, dağıtım, iletim, parkende satış hizmet ve sayaç okuma bedeli. Kayıp kaçak bedeli 2010 yılında faturalarda gösteriliyordu. Gelen tepkiler üzerine faturalardan çıkarılmıştı. Biz kayıp kaçak bedeliyle ilgili Danıştay’a dava açmıştık, halen dava devam ediyor. Bazı tüketicilerde dava açmıştı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafında çok önemli karalar verildi. Kararlarda bu 5 kalem bedelin alınmasının hukuk ve adalet ilkelerine aykırı olduğu belirtildi” hatırlatmasında bulundu.   

‘KİM BU HIRSIZLAR?’

Bu bedellerin alınması halinde ‘elektrik dağıtıcısı, hırsızın peşine düşmez’ denildiğini söyleyen Çakar, “Kimdir bu hırsızlar, sanayi ve hizmet sektörü; bir tane barın, bir tane sanayi kuruluşunun çaldığı elektrik 100 köye bedeldir. Bu bedellerin yüzde 18 KDV’siyle ve faiziyle geri ödenmesi için 2010 yılından bu yana uğraşıyoruz. Tüketicilerin bu haklarını alabilmesi için biz hukuksal destekleri veriyoruz” diye konuştu.

ŞİRKETLERE KIYAK

AKP’li vekillerin oylarıyla geçen yasayla, Yargıtay kararlarının hiçe sayıldığına dikkat çeken Çakar, “Bu kanun ile Yargıtay ve tüketici hakları hiçe sayılarak elektik dağıtım şirketlerine kıyak yapıldı, tüketicilerin haklarını mahkemelerde aramasının önüne engeller konuldu. AKP, tüketici ve insan haklarına aykırı olarak, elektrik şirketlerinin isteğini yerine getirdi” dedi. Yasal zırh getirilen 5 kalem bedelin vatandaşa faturasını açıklayan Çakar, “Örneğin 100 liralık faturanız var. Fon ve vergileri çıkardığınızda bu 5 kalem faturanın yüzde 38’ni oluşturuyor. Bu yüzde 38’e, bu 5 kalemin KDV’sini de eklersek, 100 liralık faturanın 36 lirasını, bu 5 kalem bedel oluşturuyor” dedi.

İÇ HUKUK TÜKENİRSE AİHM YOLU

Çakar’ın yasal değişikliğe karşı halka çağrısı şu oldu: “Yasa halkımıza zarar verecektir. Bu yasanın iptali için ana muhalefet partisiyle beraber Anaya Mahkemesi’ne gideceğiz. 5 kalem bedel için ise halkımıza çağrım hukuk yoklarına başvurmalarıdır. Onlara derneğimiz hukuki yardımda bulunacaktır. İç hukuk yolları tükenirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilecektir.”

ÖZELLEŞTİRME ELEKTRİK FİYATLARINA YANSIDI

Çakar, artan elektrik fiyatları hakkında ise şunları söyledi: “Türkiye’de elektriğin pahalı olmasının nedenin özelleştirme. Üretilen elektriğin özel firmalarca üretilmesi dağıtımının da bu firmalar tarafında yapılması elektriğin fiyatının artmasına neden oluyor. 1980 öncesi Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) dediğimiz kurum daha sonradan özelleştirilerek, 5 parçaya bölündü. TEK kalmış olsaydı ve özelleştirmeler olmasaydı, şuan 41 kuruş olan 1 kilovat elektriği, 20 kuruşa alırdık. Yanlış elektrik politikaları elektriğin pahalı hale gelmesine neden oldu. Elektriğin pahalı olmasına neden olan diğer bir unsur üretilen elektriğin yüzde 35’den fazlasının doğalgaz kullanılarak üretilmesi. Doğagaz ise ithal ediliyor ve bu da üretilen elektriğin fiyatını arttırıyor.”

HALK ELEKTRİĞE ERİŞEMİYOR

Türkiye’de halkın elektrik yoksulu olduğuna dikkat çeken Çakar, “Yoksul halkın elektriğe erişim hakkını kullanabilmesi için özelleştirmelerin kaldırılması gerek, devlet tekeli yerine özel tekeli geçti. Yanlış politikalar nedeniyle hak elektriğe erişemiyor. Dünyada elektriğe erişimle ilgili olarak, bir haneye giren gelirin, onda birden fazlası elektriğe harcanıyorsa, o hane elektrik yoksuludur. TÜİK’in verilerine göre 4 kişilik bir hanenin ayda kullandığı elektrik 230 kilovattır. Türkiye’de hanelerin, aylık geliri ile aylık elektriğe ödediği paraya bakıldığında, ülkemizdeki hanelerin elektrik yoksulu olduğu görülür” dedi.

YANLIŞ ELEKTRİK ÜRETİMİ

Çakar, yasa değişikliğiyle yanlış elektrik politikalarına devam edildiğini şöyle anlattı: “Hidro Elektrik Santralleri (HES) çevriyi yok eden ve tahrip eden projelerdir. Bu yanlış HES’lerin,kömüre dayalı elektrik üretiminin  yasayla önü açılacak. Türkiye yoğun güneş alan bir ülke olasına rağmen güneşe dayalı elektrik üretim projelerinin önü kapatılıyor. Enerji lobileri kendi istek ve çıkarları doğrultusunda politikaların üretilmesini için girişimlerde bulunuyor. Bu firmalara uygun da yasalar yapılıyor. Olması gereken yenilenebilir enerji kaynaklarının olduğu enerji politikasıdır. Güneşe dayalı, rüzgara dayalı ve enerji ormanlarına dayalı projelerle doğaya zarar vermeden enerji üretilebilir. İster güneş ister rüzgar olsun bu enerjiyi üretirken çevreye zarar verilmez. Dünyada bu uygulanıyor. Bunlar varken, Türkiye’de çevreyi katleden politikalar için yasa çıkarılıyor.”

ZEYTİNLİKLER GİDECEK

Yasayla nükleer enerji santrali kurulması için sahil şeritleri ve zeytinlik alanlar hakkındaki kanunun sınırlayıcı hükümlerinin kaldırıldığını hatırlatan Çakar, “Çevre katliamının önü açılıyor. 1. sınıf tarım topraklarında nükleer santral kurulmasını kolaylaştırılıyor. Türkiye’de kurulması planlanan nükleer santraller de dışa bağımlı santraller yakıtları dışarıdan gelecek. Gelen yakıtla nükleer santrallerden pahalıya elektrik üretilecek, nükleer atıkları çevreye zarar verecek. Bu santrallere verilecek milyarlarca lira yerine birçok  yenilenebilir elektrik üretecek santraller kurulabilir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İnşaat işçisi Salih Bingöl'den patronlara sorular

SONRAKİ HABER

IŞİD’le MİT arasında derin bağlantı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...