06 Temmuz 2016 00:53

‘Bayram ülkemize döndüğümüzde olacak’

İzmir’de zor koşullarda hayatını sürdüren Suriyeli mülteci aile, 'Biz bayramı ülkemize döndüğümüzde, savaş bittiğinde yaşayacağız” dedi.

Paylaş

Metehan UD
İzmir

İzmir’de zor koşullarda hayatını sürdüren Suriyeli mülteci aile ülkelerine olan hasreti dile getirerek “Şu anda bayramı önemseyemiyoruz, geldiğinin farkında bile değiliz. Tek derdimiz hayatta kalabilmek. Biz bayramı ülkemize döndüğümüzde, savaş bittiğinde yaşayacağız” dedi.

Suriye’de yaşanan savaş ve dış müdahale sonucunda yurtlarını terk eden Suriyeli mülteciler bir bayrama daha vatanlarından yüzlerce kilometre uzakta, gelecek korkusu ile girdi. Yıkılmaya yüz tutmuş, harabe binalara yüzlerce lira veren, merdiven altı atölyelerde kayıt dışı çalışan kadın, çocuk, genç mülteciler, Geçici Koruma Yönetmeliği’ne karşı hayatta kalabilme mücadelesi veriyor.  

Mültecilerin yaşadıklarını Basmane’de Kapılar Dayanışma Evinde Halepli Leyla ile konuştuk. Leyla, yaşadıkları zorlukları, ülkelerine ve barışa olan hasretini anlattı. 3 yıldır Türkiye’de olduklarını belirten Leyla, “2 yıl İstanbul’da kaldık ama İstanbul çok pahalıydı. 1 yıl önce İzmir’e geldik. Eşimde bel fıtığı var bazen çalışıyor, bazen çalışamıyor. Sürekli işyeri değiştiriyor. Eşim hem İstanbul’da hem de İzmir’de iken çoğu zaman parasını alamadı. ‘Para yok’ deyip vermediler. Aldığında da haftalık 200-250 TL aldı. Ben de burada tütün dolduruyorum iş oldukça” dedi.

TEK GÖZ ODAYA 250 TL

Tek göz rutubetli eve 250 TL kira verdiklerini de ekleyen Leyla şöyle devam etti: “Evi değiştirmek istiyoruz, çocuklar hasta oluyor ama 400-500 istiyorlar, çıkamıyoruz. Yeni kimlik çıkardım, çocukları hastaneye götürebilmek, okula yazdırabilmek için. Dil bilmediğimiz için de çok zorluk yaşıyoruz. Hastaneye gittiğimizde ne yapacağımızı bilemiyoruz, yardım eden olmuyor. Çocuklar da Türkçe bilmedikleri için doğru düzgün eğitim alamıyor. Geleceklerinden endişeliyim.”

‘DEVLET BİZİ UNUTTU’

Devletten kimsenin yardım etmediğini de ifade eden Leyla “Kaymakamlık ‘Yardım edeceğiz’ dedi ama daha bir şey gelmedi. Devlet bizi unuttu. Vatandaşlık verileceği söyleniyor ama bizi daha kimse insan yerine koymadı. Tek isteğimiz insanca yaşayabilmek, çok şey istemiyoruz. Bizlere tek yardımcı olanlar Kapılar Dayanışması” dedi. 

‘BİZ SAVAŞ MAĞDURUYUZ, ANLAYIN’

Yıllardır bayramların rahat geçmediğini söyleyen Leyla “Kaç bayram geçti sayamadık ülkemizden ayrı. Biz bayramı ülkemize döndüğümüzde, savaş bittiğinde yaşayacağız. Savaş bittiğinde ülkeme gitmek istiyorum. İnşallah savaş bu sene bitecek ve ülkemize geri döneceğiz, tek isteğimiz bu. Bazen komşularımız kötü davranıyor bize, biz savaş mağduruyuz, buraya gelmek zorunda kaldık. Orada kalsak ölecektik. Bizi anlamaya çalışsınlar, umarım savaş Türkiye’ye de sıçramaz. Bizim çektiklerimizi başka kimse çekmesin” diye konuştu.


‘BAYRAM HUZURU OLANLAR İÇİNDİR’

Mülteci Abdu ailesi de bayram kutlamak için ülkelerine kavuşmayı bekliyor. 
Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalıp Ankara’ya yerleşen Halepli Muhammed Abdu ve ailesi, Ramazan Bayramı’nı buruk karşılıyor. Maddi imkansızlık nedeniyle derme çatma evlerde yaşamak zorunda kalan Abdu, bayramın kendileri için bir şey ifade etmediğini belirterek, “Kızıma bir çorap alamadıktan sonra bayram gelmiş ne, gelmemiş ne” diye konuştu. Kazandığı para ile kendilerini zar zor doyurduklarını belirten Abdu, bulundukları koşullarda bayramın kendileri için bir şey ifade etmediğini belirterek “İnsanın huzurlu olduğu her gün bayramdır” dedi.

Ailesini geçindirmek için zor koşullarda çalıştığını ifade eden Abdu, verdiği emeğin karşılığını alamadığını söyledi. Sabah saat 6’dan akşam 8’e kadar 20 TL karşılığında çalıştığını belirten Abdu, “İnsan kendi ülkesinden uzaklaştığı an her şeyinden uzaklaşıyor. Ben verdiğim emeğimin karşılığını bile alamıyorum. Aileme doğru dürüst bir şey alamıyorum. Ailemden ayrı geçirmek zorunda kaldığım bir gün bayram olabilir mi?” dedi.

Devletten şimdiye kadar herhangi bir yardım alamadıklarını söyleyen Abdu, “Devlet yetkilileri gittikleri her yerde ‘Biz mültecilere sahip çıkıyoruz’ diyor. Gelsin bizim halimize baksınlar. Devlet destek verseydi bu rezaleti yaşamayacaktık” diye konuştu.

‘KİMSE ÜLKESİNİ TERK ETMESİN’

Çaresizlikler nedeniyle Halep’ten ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Abdu, mülteciliğin zorluklarını dile getirerek, “Ailemle birlikte savaştan kurtulduğum zamanlarda kendimi şanslı hissetmiştim. Ama geldiğim günden beri huzurlu bir günüm olmadı. Keşke ülkemi, toprağımı ve ailemi bırakıp gelmeseydim. İnsanlara tek diyeceğim şey, kimse ülkesini toprağını bırakıp gitmesin. Keşke kendi ülkemde ölseydim de, bu rezaleti yaşamasaydım” diye konuştu.

Abdu tek hayallerinin ülkelerine, ailelerine, evlerine kavuşmak olduğunu söyledi. (Ankara/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Basına baskı 2016’da dozunu arttırdı

SONRAKİ HABER

Hasta tutuklu gardiyanlar tarafından darbedildi iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...