5 Temmuz 2016 18:41

Eren KARAAĞAÇ
İstanbul

Bayramlar, yılbaşı vb tarihlerden önce belediyelerin, çeşitli dernek ve kurumların, varlıklı kişilerin gösterişli ilanlarla çocuklara, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunduklarına tanıklık etmişsinizdir. Bu bayram öncesi İstanbul Esenyurt’ta yukarıda bahsettiklerimize benzemeyen bir kampanya başlatıldı. Ne panolara gösterişli ilanlar verildi ne de çocuklarla çekilen fotoğraflar vicdan rahatlatmak için boy boy yayınlandı. Birkaç arkadaş kendi çevreleri ile başlattıkları ‘Her Çocuk Özeldir, Bir Çocuk da Sen Giydir’ kampanyasını sosyal medya aracılığıyla daha da büyüttüler ve 300’e yakın çocuğu bayram öncesi giydirdiler. Kampanyanın başından beri içinde olan Dilan Kula ve Taylan Polat ile konuştuk…

Dilan başlıyor anlatmaya. Bir gün yolda bir arkadaşıyla bayram muhabbeti yaparken aslında her gün tanıklık ettiği ama günlük hay huyun içinde çoğu zaman fark edilmez olan mendil satan çocuklarla karşılaşıyor. ‘Peki onlar nasıl karşılayacak bayramı?’ sorusu düşüyor aklına, mendil satan ve kağıt toplayan çocukları giydirme fikri böyle doğuyor. İlk olarak kendilerinin aldığı kıyafetleri çocuklara ulaştırmayı düşünüyorlar ancak kısa sürede çevrelerini de bu işe katıyorlar, sosyal medyada düşüncelerini yaymaya başlamalarıyla birlikte fikir bir kampanyaya dönüşüyor. Hatta bir radyo programına bile katılmışlar.

BİR ÇOCUK DA SEN GİYDİR

Taylan giriyor söze. Kampanya sosyal medyada yaygınlaşmaya başlayınca başta İstanbul’la sınırlı olan kampanya tüm ülkeye yayılıyor. Kesinlikle para kabul etmiyorlar. Onların yaptıkları bir nevi aracılık; çocuklar ve aileleri ile kampanya katılımcılarını iletişime geçiriyorlar. ‘Siz kimsiniz’ sorusuyla da karşılaşıyorlar elbette. Kampanya bağlamında hiçbir grup, vakıf veya parti ile bağ kurmamışlar, kendilerini tanımlarken bunu da söylüyorlar ama onlara vakıf veya dernek kurmalarını öneren çok kişi olmuş. Bu arada kurban bayramında da kampanyayı sürdürmeyi planlıyorlar.

Doğu ile batı arasında dayanışmayı sağlamak da kampanyanın amaçları arasında. Taylan kimi destekçilerin özellikle sokağa çıkma yasaklarının gerçekleştiği ilçelerdeki çocukları giydirmek istediklerini ekliyor. Üstelik bu kişilerin hemen hepsi Türk.

Başta söylemiştik, çeşitli zamanlarda bu ve buna benzer pek çok kampanya düzenleniyor diye. Dilan ve Taylan’a bu kampanyaların ‘çalışmak’ zorunda olan çocukların sorunlarını çözüp çözemeyeceğini soruyoruz. Dilan devletin ve belediyelerin bu anlamda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini söylüyor. İnsanların sorunlar karşısında adım atmak istediğini ama bunun için bazen bir öncüye bazen de bir aracıya ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Taylan ise bu kampanyanın kendilerinin esas sorumluluklarını unutturmadığını belirtiyor. Son olarak kampanyaya destek olan herkese teşekkürlerini iletiyorlar…
 

Evrensel'i Takip Et