05 Temmuz 2016 17:25

Kansız bir gökyüzü için

Ankara Katliamı’nın ardından yazılan “Kansız Bir Gökyüzü İçin” kitabının tanıtımını Atatürk Havalimanı Katliamı’nın acısıyla paylaşıyoruz.

Paylaş

Eylem AYDOĞDU

Yakın dönemin en büyük katliamı olarak tarihe geçen Ankara Katliamı’nın ardından yazılan “Kansız Bir Gökyüzü İçin” kitabının tanıtımını Atatürk Havalimanı Katliamı’nın acısıyla paylaşıyoruz:

“Bu Pazar, kanlı pazar, dert yazar, derman yazar,
Kalkın ayağa kalkın gidiyor bu çocuklar,
Bu meydan kanlı meydan…”

1969’da Taksim’deki  faşist saldırılarda hayatını kaybeden gençlere hitaben Ruhi Su’nun yazdığı “Kanlı Pazar” türküsü dillerindeydi barış güvercinlerinin…

Ankara Katliamı’nda hepimizin kanı birbirine karıştı.  Laz, Ermeni, Türk, Arap, Alevi, Kürt, Cumartesi Annesi, inşaat işçisi, öğrenci, sosyalist, kadın, erkek, çocuk, yaşlı… Birlikte söylediler barışın türküsünü, halaylarında tutuştukları el barışın elleriydi. “İnadına Barış” diyen hayatların son sözleriydi “Savaşa inat barış hemen şimdi.”

‘BU KİTAPTA KANA BULANMIŞ UMUTLAR YATIYOR’

Dersim Yayınevi’nden çıkan  “Kansız Bir Gökyüzü İçin” derleme kitabı Şükran Lılek Yılmaz’ın kalemi ve araştırmasıyla Ankara Katliamı’ndan sonra yazılan, yaşanan her fikri ve eylemi “Kansız Bir Gökyüzü İçin” de topluyor. Katliamın ardından birçok gazeteci yazar, yapılan haksızlıklar, adaletsizlikler ve bu adaletsizliklere rağmen barışın susturulamayacak bir güçle yeniden çoğalacağına olan inançlarıyla kalem oynatıyor. Kitapta, birçok değerli yazar, gazeteci ve yönetmenin yazılarıyla birlikte, kayıp yakınlarının kendi kalemlerinden çıkan  hikayeleri de yer alıyor.”Kansız Bir Gökyüzü İçin” de  yer alan yazarlar şöyle sıralanıyor: Mehveş Evin, kitabın isim sahipliğine de vesile olan Can Dündar, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Levent Gültekin, Gökçer Tahincioğlu, Nazım Alpman, Ayşenur Arslan, Şükran Lılek Yılmaz, L. Doğan Kılıç, Fehim Işık, Aydın Çubukçu, M. Ender Öndeş, Nurcan Baysal, Gülsüm Cengiz, Ender İmrek, Cafer Solgun, Füsun Erdoğan, Nuray Sancar, Hüseyin Aygün, İlhan Taşçı, Mazlum Vesek, Gülengül Altıntaş, Zekeriya Aydoğan,  Akın Sabur, Nilgün Uzun Uluocak, Ali Murat İrat, Ramis Sağlam, İshak Kocabıyık, Serap Yurtman…

Geçmişte yaşanılanlarla, şimdiyi değerlendiren yazarlarımız, gelecek içinde “barış tecavüzcülerine” karşı inançlarından, barıştan, hep birlikte bölünmeden yaşamaktan vazgeçmeyen halkın sözcüsü olarak, seslerini susturmaya çalışanlara inat kalemlerinde barışın altını her defasında çiziyorlar.

MESUT MAK’IN AİLESİNE DESTEK

“Kızıl bıyıkları, iri elleri, gülen gözlerine kan bulandı” diyor Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren, zamanında yine  eşitlik-barış  mücadelesi için omuz omuza barış yolunda yürüdüğü arkadaşı Hüseyin Aygün, yitirilen “barış güvercinlerimizden” Mesut Mak için…Yılmadan barışın ve eşitliğin peşinde koşan, kuzenini de yıllar önce  bir katliamda kaybeden  sendikalarda eşitlik, hak uğruna sayısı yüzlercesini bulan yürüyüşlere katılan kızı Deniz’in ve eşinin zamanından alıp, emeğe ve sınıf kaderdaşlığına  canını feda eden sendikal ve siyasal kimliğini koruyan”savaşa hayır inadına barış” mitinginde kaybettiğimiz Dersim doğumlu  Mesut Mak’ı Dersim Yayınevi unutmuyor ve kitabın geliriyle Mak ailesini destekleme projesini hayata geçiriyor.

BARIŞ ELÇİLERİ İÇİN OKUYUN

Suruç’ta katledilenler adına toplanan “savaşa hayır inadına barış” imzaları için, direnen işçilerin yanında olan, Serap Yurtman için, Yönetmen Zekeriya Aydoğan’ın yakın arkadaşı Kürtçeye, “erê (evet) ve na (hayır)” sözcüklerine aşık, Şirin Kılıçalp için, Gazeteci Mazlum Vesek’in objektifinde şimdi anı olarak kalan aşkın en güzel halini yaşayan yollarını birleştiren, bu yolu “barış” istekleriyle kuvvetlendiren birbirlerine soyadlarını verip aşklarını ve inançlarını pekiştiren Yılmaz Elmascan ve Gülhan Elmascan anısına okuyun, okutturun ki; barış çoğalsın, umut çoğalsın, her günümüz yitirilenlerin ardından nefes almaktan utanmakla geçmesin. Rıfat Ilgaz’ın 1993’te dediği gibi “Hayat yalama olmasın” en azından (Gökçer Tahincioğlu’nun yazısında yer alan) Ankara Katliamı’nın ardından polisin  biber gazı sıktığı meydandan uzaklaşırken gözleri kan dolu barış elçisi kadının isyanında söylediği gibi “Hep mi öleceğiz?” duygusu ülkemizi terk etsin. Daha çok acı daha çok katliam yaşanmadan, geçmiş olsunlar, başınız sağ lsunlar anlamını yitirmeden kansız bir gökyüzünde yaşamak için, okuyun.

ÖNCEKİ HABER

Genç ressam ‘kaybedilenleri’ resmetti

SONRAKİ HABER

ÇGD Medya Raporu: Baskı, sansür cezalar arttı 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...