05 Temmuz 2016 17:03

Ashgar Farhadi: Moden ve gizemliydi

İranlı sinemacılar Abbas Kiarostami'yi anlattı

Paylaş

Dünya sinemasının büyük ustalarından, İranlı yönetmen Abbas Kiarostami’nin ölüm haberi sinema camiasını derinden etkiledi. Yönetmenin ölüm haberi birkaç saat içinde sosyal medyada TT olurken, dünyanın farklı yerlerindeki sinemacılar ve sinemaseverler de Abbas Kiarostami’nin filmlerini anlatan mesajlar paylaştı.

“Ayrılık” ve “Geçmiş” filmlerinin İranlı yönetmeni Oscar ödüllü Ashgar Farhadi de Tahran’dan Kiarostami’nin ölüm haberi için Guardian gazetesine konuştu. Kiarostami’nin İran sinemasında birçok kuşağa ilham verdiğini söyleyen Farhadi, “O yalnızca bir film yapımcısı değildi. Hem sinemada hem özel yaşamında modern ve gizemliydi. Başkalarının yolunu açtı, birçok kişinin üzerinde etkisi oldu. Muhteşem bir kişi kaybeden yalnızca sinema dünyası değil, tüm dünya gerçekten harika bir kişiyi kaybetti” dedi.

Guardian gazetesine konuşan İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf da İran sinemasının dünyadaki itibarını Kiarostami’ye borçlu olduğunu ifade etti: “Kiarostami İran sinemasına bugün sahip olduğu uluslararası itibarı kazandırdı. Ama maalesef filmleri İran’da çok izlenmedi. Dünya sinemasını değiştirdi, tazeledi ve Hollywood’un kaba versiyonuna karşı insanileştirdi.”

‘FİLM GRİFFİTH İLE BAŞLAR VE KİAROSTAMİ İLE BİTER’

İran Sineması’nda 1960ların sonunda başlayan ‘Yeni Dalga’ akımın yönetmenlerinden olan Kiarostami, Humeyni dönemindeki geçiş sürecinde filmlerini bir dizi sansür talebine karşı şekillendiriyordu. Abbas Kiarostami İranlı yönetmen, 1979’da İslam Devrimi’nden sonra ülkeyi terk etmeyip çok sayıda belgesel dâhil 40’tan fazla film çekti. “Kirazın Tadı” filmiyle 1997’de Cannes’da Altın Palmiye (Palme d’Or) ödülünü kazanan Kiarostami, bu ödüle layık görülen tek İran vatandaşı oldu. İran’ın yurttaşlık ve dini tutumlarını işleyen ve minimalist bir film olan “Kirazın Tadı”, intihar ettikten sonra kendisini toprağa verecek birini arayan orta yaşlı bir adamın öyküsünü aktarıyor. Son iki filmini ise İtalya ve Japonya’da çekti.

Kiarostami, İran’da yaşanan 1990 depreminden sonra filmleri için oyuncu arama amacıyla çıktığı yolda çektiği, Ve Yaşam Sürüyor, Zeytin Ağaçları Altında ve Kirazın Tadı filmleriyle yaptığı bu üçlemede ‘yaşamın değerini’ işledi. Fransız İsviçreli yönetmen Jean-Luc Godard, serinin ilk filmi Ve Yaşam Sürüyor’ü izledikten sonra “Film D.W. Griffith ile başlar ve Abbas Kiarostami ile biter” demişti. Kiarostami, 1999’da da İranlı şair Füruğ Ferruhzad’ın bir şiirinden alıntı yaptığı “Rüzgâr Bizi Sürükleyecek” adlı filmiyle de Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Film, bir grup mühendis ve gazetecinin yerel matem ritüellerini araştırmak için bir Kürt köyüne yaptıkları yolculuğu ve köydeki yaşamı konu ediniyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Macaristan mültecileri geri gönderecek

SONRAKİ HABER

Kayıp şehrin gölgedeki yüzleri