02 Temmuz 2016 17:27

Türkiye, Sivas'ın failini Almanya'dan yanlış isimle istemiş

Sivas katliamı faillerini Almanya'dan isteyen Türkiye'nin, Sivas katliamı failli olarak aranan Murat Sonkur'un soy ismini bilmediği anlaşıldı.

Paylaş

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

Türkiye, Almanya'dan Sivas katliamı faillerinden Murat Sonkur'u yanlış isimle istedi. Yıllardır yanlış isimle iadesi talep edilen sanık yerine başka kişiler bile Alman makamları tarafında gözaltına alındı. Sanığı bir türlü usulünce iadesini talep edemeyen Türkiye, çözümü Murat Sonkur'un soy ismini, hem Sonkur hem de Songur diye yazıp, iadesini talep etmekte buldu.

Sivas katliamıyla ilgili şimdiye kadar 3 dava açıldı. Ana dava sanıklar hakkında verilen ödül gibi cezalarla bitirildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise firari 7 tane sanık hakkında dava devam etti. Bunlardan biri de dönemin belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak'tı. Polis, Erçakmak'ı evinde defalarca sordu. Ancak polis,Erçakmak'ın tespit edilen adreste olmadığını belirtti.  Erçakmak ölünce gerçek ortaya çıktı. Polisin gittiği adreste yıllarca yaşamış ve orada ölmüş. 7 firari sanık hakkındaki dava, 2012 yılında zaman aşımıyla sonuçlandı, Karar Sivas avukatlarınca temyiz edildi.  Temyiz kararı avukatların  aleyhine onanarak geldi. Bunun üzerine avukatlar Anayasa Mahkemesine (AYM) gitti. Şu anda 7 sanık hakkında verilen karar, AYM'de bekliyor. Geçtiğimiz günlerde ise dosyaya bakacak olan AYM üyesi hakim Celal Mümtaz Akıncı’nın dava sanıklarının avukatı olduğu ortaya çıktı.

2 Temmuz Sivas katliamına ilişkin ana davadan ayrılarak, 3 sanık hakkında  başka bir dava daha açılmıştı. Sanıklar Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş'tı. Bu sanıkların gıyabi yargılaması devam ediyor. En son sanıkların davasının 9. duruşması,  Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bu davada sanıkların Almanya'da olduğu bilgisine ulaşılarak, Alman makamları ve Türk makamı arasında yazışmalarla sanıklar istendi. 1995 yılında başlayan yazışmalar, 2015 yılına kadar devam etti. İlk 10 yıllık yazışmalarda ise vahim sonuçlar ortaya çıktı. Alman makamında sanıkları isteyen Türk makamı usulüne uygun istemedi. Sanıklar bu yüzden Türkiye'ye iade edilemedi.

İSMİNİ TÜRKİYE BİLİYOR, DEVLET BİLMİYOR

Alman makamları ilk başlarda askeri hakim var, ölüm cezası var gibi gerekçelerler sanıkları iade etmemişti. Fakat, Alman makanın iade etmeme gerekçelerini açıkladığı yazılarda, sanıkların istenip, istenmediğinin anlaşılamadığı ifadeleri dikkat çekiyordu. En son skandal ise Türkiye'nin katliamın faillerinden Murat Sonkur'u, Almanya'dan isterken soy ismini bilmemesi oldu.  Türkiye'nin iade talebinde, hatalı soy ismi kullanması yüzünden, Alman makamları yanlış kişiyi bile gözaltına aldı. Türkiye'nin sanık Murat Sonkur'un ismini bilmediği, Türk makamlarının iç yazışmalarıyla belgelendi. Türkiye Münih Başkonsolosluğu'nun 16 Eylül 2002 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na yolladığı yazıda katliam faillerinden Murat Sonkur'un soy ismi hem Sonkur, hem de parantez içinde Songur olarak yazıldı. 14 Mart 2003 tarihinde ise dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin,  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazıda,  Münih Başkonsolosluğu'nunkinin tersine, Murat Sonkur ismi Sorgun diye yazıldı ve parantez içinde Songur dendi. 21 Haziran 2004'te ise Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Dairesi Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yolladığı yazıda, Murat Sonkur'un soy ismini Sorgun olarak yazdı, yanına ek olarak parantez içinde Songur dedi. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanığı, mahkeme Murat Sonkur diye arıyor.  

'SANIKLAR ALMANYA'DA YAZIŞMALAR ORTADA'

Sivas davası avukatlarından Cem Yılmaz, Türk ve Alman makamlarının yazışmalarını değerlendirdi. Avukat Yılmaz, “Bu cevaplardan sanıkların Almanya'da olduğu anlaşılıyor. Almanya'dan Türk makalarının kişileri yanlış istediğinin kanıtı olarak, Alman makamının verdiği cevaplar var” dedi. Yılmaz, “Alman makamının yanıtında 'Siz şahsı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten arıyorsunuz. İade etmiyoruz' diyor. Biz bu cevabı şöyle yorumluyoruz. Türkiye isterken kişileri yasalarındaki yasal düzenlemeleri, idam cezasının kalktığını anlatmadığı için Alman makamı ret kararı veriyor. Bir kaçında ise sanıkların suçunun ne kadar ağır olduğunu anlatmadığı ve insanlığa karşı suçlardan dolayı yargılandığı anlatmadığı için ret kararı veriliyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşünden ret kararı bunu açıklıyor” diye konuştu.  Asıl skandalın ise Alman makamlarından gelen bir kaç yazıda ortaya çıktığının altını çizen Yılmaz, “Almanya bazı yazılarında 'Şahsın iadesini talep ediyor musunuz, etmiyor musunuz' diye soruyor. Bunu ise Adalet Bakanlığı'nın mahkemeye sunduğu yazıdan anladık. Ben bu yazışmaları 9. duruşmada mahkemeye sundum” diye belirtti.

'MASUM OLMAYAN K. ve G.'Lİ İSTEME'

Yılmaz,  Almanya'dan iadesi talep edilen sanık Murat Sonkur, isminin Türk makamlarınca yanlış yazılmasına ise tepki gösterdi. Yılmaz,  “Aslında harf hataları yapılamayacak bir şey değil. Ancak bir bu hatanın iyi niyetli olmadığı daha önce yaptıklarında anlıyoruz. Daha önce Erçakmak'ı ölene kadar yerini tespit etmemişlerdi. Hatalarını anladıklarında ise parantez içinde g ve k'li olarak yazmışlar. Başına da anne baba adını 1967 doğumlu olduğunu yazmışlar. Almanya'daki Alevi örgütlerinden bize gelen bilgilere göre bu kişilerin Almanya'da yaşadığını, hatta dönerci zincirleri açtıklarını bile biliyoruz. Ama düzgün nitelikli isteme yapılamadığı için kişiyi Alman makamları teslim etmiyor. Aynı şey Polonya'da yaşanmıştı. Mahir Kaynar Polonya'da yakalanmış ve Türk makamlarına bildirilmişti. Türk makamları usulüne uygun olarak istenmediği için adam Polonya'dan salı verildi ve Almanya'da izini kaybettirdi. Daha sonra zaman aşımının olduğu dava düştü. Aslında usulünce gibi istenebilseydi adam şuanda yargılanacaktı” diye anlattı.

YENİDEN İSTENECEK

Yılmaz, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 3 sanık hakkında taleplerini de açıkladı: “Mahkemeden usulünce istenmesini talep ettik ve onlarda Almanya'dan bu kişileri usulüne uyun olarak isteyeceklerin bize söyledi. Şimdi onları bekliyoruz. Almanya'daki Alevi örgütlerinden bu sanıklar hakkında elde ettiğimiz adresleri de mahkemeye dilekçe olarak sunacağız” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Şişli'de 8 kadına cinsel tacizde bulunan Eşref E. tutuklandı

SONRAKİ HABER

IŞİD Emiri Ebu Hanzala’nın dergisi duraklarda dağıtılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...