24 Haziran 2016 08:12

Menbicli kadınlar IŞİD vahşetini anlattı

IŞİD'in Menbic'de uyguladığı vahşeti yaşayan kadınlar, tanık olduklarını anlattı.

Paylaş

Erdoğan ALTAN
Menbic


Menbic Askeri Meclisi'nin "Şehit Komutan Faysal Ebû Leyla" adıyla sürdürdüğü operasyon 22'nci gününde devam ediyor. Köylerden tahliye edilen halk, kurtarılan Ebû Gelgel ve Qerha Elkebîr köyleri başta olmak üzere güvenli köy ve mezralara getiriliyor. Çocuk ve kadınlar, IŞİD'in zulmünden kurtuldukları için sevinç gözyaşları dökerek yaşadıkları vahşeti anlatmaya çalışıyor. 

IŞİD'in işgal ettiği köylerde kız çocukları ve genç kadınları alıkoyduğunu anlatan geç kadınlardan R.H.E.H., şahit olduğu vahşeti, "Çetelerin onlarca kez farklı sebeplerle insanların kafalarını kesiyordu. Kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi zorla toplayarak bu vahşeti seyrettiriyorlardı. Öldürülen veya kafası kesilen insanların kız çocuklarını ya da genç kadınları alarak emirleri için özel hazırlanan mağara ya da tünellere götürüyorlardı. Bir çok kadını 'cariye' adı altında bu mağaralarda tutuyorlardı. Alıkoydukları genç kadınları adeta seks kölesi haline getirmiştiler" diye anlatıyor. 

'NE OLURSA OLSUN KAÇMALIYDIK' 

IŞİD tarafından kaçırılarak, mağaralarda tutulan ve bir şeklide kaçmayı başaran 2 geç kadın ise mağarada ve sonrasında yaşadıklarını anlatıyor.

Tutuldukları mağarada genç bir kadının yaşanan cinsel saldırı sonrası intihar ettiğini, birinin kaçmaya çalışırken yakalandığını ve yarıya kadar toprağa gömülüp katledildiğini anlatan genç kadınlar, kaçtıktan sonra kaldıkları evde bir yıl boyunca hiç dışarı çıkmadıklarını söylüyor.

Genç kadınlardan yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Ağabeyimiz ve babalarımızı kaçırdılar. En son öldürdüklerini bizi mağarada tutuklarında öğrenmiştik. Emirler ve çetelerin bize taciz ve tecavüzleri tiksindiriciydi. Biz bir yolunu bulup mutlaka kaçmamız gerektiğini düşündük ve bir gece yarısı kaçtık. Bir süre nerede alıkonulduğumuzu bilmediğimiz için yolu kaybettik, ancak bulunduğumuz yerde çalı çırpılar vardı. Biz onların arasına girdik ve öbür gün öğle saatlerine kadar çıkmadık. Çok korkuyorduk, çünkü yakalanmamız halinde başımıza ne geleceğini, öldürüleceğimizi biliyorduk. Yaklaşık bir yıl akrabamızın bir evinde saklandık, hiç dışarı çıkmadık bu zamana kadar. Biz mağaradayken, bir iki genç kadını daha getirmiştiler, bunlar iki gün sonra kendilerine yapılan tecavüzleri kaldıramadılar, biri intihar etti, diğeri de kaçarken yakalandı. Sonradan öğrendik ki bu genç kadını gövdesinin yarısından fazla toprağa gömülerek taşlanarak öldürmüşler." 

IŞİD'e direnen kadınların kent merkezinde kurulan demirden kafese hapsedildiğini ve tanıdıkları bir kaç kadının da bu şekilde öldürüldüğünü öğrendiklerini dile getiren diğer genç kadın ise, "Bazı kadınları bu şekilde öldürüldü. Bazılarının kesilen kafalarını da akrabaları olan kadınların kucağına atıyorlardı" diyor. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Özgürlüğüne kavuşan Sise ninenin ilk sözü barış oldu

SONRAKİ HABER

Lice'de bombardıman sonrası şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...