24 Haziran 2016 05:28

İngiltere, Avrupa Birliği’nden ayrılıyor!

İngiltere'de Avrupa Birliği referandumunda seçmenler, yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma yönünde oy kullandı.

Paylaş

İngiltere, Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler’i kapsayan Birleşik Krallık’ta gerçekleştirilen Avrupa Birliği referandumunda seçmenler, yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma yönünde oy kullandı.

Halkın, AB’den çıkma yönünde karar almasıyla, AB üyeliğinin en önemli savunucularından birisi olan Başbakan David Cameron’un da görevi tehlikeye girdi.

BBC Türkçe’nin haberine göre iktidardaki Muhafazakar Parti bölünmüş durumda. 80’den fazla Muhafazakar Parti milletvekilinin altına imza attığı bildiride Cameron’a ‘İstifa etme’ çağrısı yapıldı.

Bildiriyi imzalayanlar arasında ‘AB’den ayrılalım’ kampının başını çeken eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson ile Adalet Bakanı Michael Gove da bulunuyordu.

Ancak çok sayıda milletvekilinin de bildiriyi imzalamayı reddettiği ifade ediliyor.

‘ŞİMDİ HOLLANDA İÇİN REFERANDUM ZAMANI’

İngiltere’deki AB referandumunda AB’den ayrılma yönünde çıkan sonuç ardından Hollandalı göçmen karşıtı siyasetçi Geert Wilders’tan da referandum çağrısı geldi.

Wilders, ‘Hollanda halkının en kısa zamanda, Hollanda’nın Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili söz sahibi olması için referanduma gidilmesi gerektiğini’ belirtti.

Kamuoyu anketlerinde önde görünen Wilders, Mart ayındaki genel seçimlerde başbakan seçilmesi durumda kendisinin referanduma gideceği sözünü verdi.

SINN FEIN’DEN KUZEY İRLANDA’DA ‘BİRLİK REFERANDUMU’ ÇAĞRISI

Referandumun Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması yönünde bir sonuca neden olacağının anlaşılması ardından, Kuzey İrlanda’daki Sinn Fein partisi yaptığı açıklamada, “Kuzey İrlanda’da, birleşik bir İrlanda için referandumu yapılmasını” savundu.
Sinn Fein’in açıklamasında, ortaya çıkan sonucun Kuzey İrlanda’daki siyasi görünümü tamamen değiştirdiği belirtildi.
Parti, Birleşik Krallık’ın AB’den çıkması durumunda bu ülkenin Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum kalacağını söyledi.
AB referandumunda Kuzey İrlanda’daki seçmenlerin çoğunluğu, AB’de kalınmasından yana oy kullandı.

TAM AYRILIK İÇİN İKİ YILLIK MÜZAKERE

Avrupa Birliği'nden ayrılmak ise zorlu bir müzakere sürecini gerektiriyor. Bu sürecin de iki yılda tamamlanması bekleniyor.İngiltere’nin AB’den ayrılırken müzakerelerin odaklanacağı konular arasında ise serbest ticaret anlaşması ve güvenlik konuları öne çıkacak.
Müzakere sürecinde İngiltere AB içinde kalacak ve AB yasaları yürürlükte olacak.
İki yıl süresince eğer bir anlaşmaya varılmazsa İngiltere Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kurallarına bağlı olarak yoluna devam edecek.
Ancak İngiltere’nin DTÖ’ye katılımı AB çatısı altındayken gerçekleşmişti. AB ise bu anlaşma koşullarını “kopyalayıp yapıştıramazsınız” diyor.
Yani İngiltere’nin dünyayla ticareti de baştan müzakere edilecek.

AVRUPALI LİDERLER TEHDİT ETMİŞTİ

Avrupalı liderler dün referandum öncesi Birleşik Krallık halkını adeta tehdit etmiş, “Çıkarsanız geri dönüş olmaz” demişti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “Yeniden herhangi bir müzakere yapılmayacak. Başbakan Cameron ile anlaşmamızı sonuçlandırdık. O bizden alabileceğinin en fazlasını aldı ve biz de verebileceğimizin en maksimumunu verdik. Bu yüzden de hiçbir şekilde yeniden müzakere yapılmayacak. Çıkmak demek çıkmak demektir” derken, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde (AB) kalması gerektiğini belirterek “Aksi takdirde herkesin sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağı”nı söylemiş, “Bu geri dönülemez bir karar olacak” demişti. (DIŞ HABERLER)