22 Haziran 2016 00:52

Faşizme karşı ölümüne direnen bir kadın: Liselotte Herrmann

Lilo Herrmann anısın 20 Haziran 1988’de üniversite bahçesine dikilen anıt birçok kez faşistlerin saldırısına uğradı.

Paylaş

Ali ÇARMAN
Stuttgart

Halka mal olmuş devrimcilerin mezarlarına ya da halk için kıymetli anıtlara saldırmak sadece Türkiye'de olmuyor. Almanya’da faşizme karşı ölümüne direnenlerin anıtlarına, mezarlarına da benzer saldırılar yapılıyor. Bunlardan biri, geçtiğimiz günlerde Stuttgart’ta gerçekleşti. Üniversite bahçesinde Lilo Herrmann anısına dikilmiş olan anıta naziler/ırkçılar tarafından siyah boya ile gamalı haç çizildi. 

DAHA ÖNCE DE SALDIRIYA UĞRAMIŞTI

Lilo Herrmann anısına Stuttgart Gençlik Birliği’nin (Stadtjugendring) girişimiyle 20 Haziran 1988’de üniversite bahçesine dikilen anıt birçok kez faşistlerin saldırısına uğradı. Faşistler üzerinde Lilo Herrmann, naziler tarafında idam edildi!’ yazılı anıtı kimi zaman tahrip etti, kimi zaman anıtın üzerine siyah boya ile gamalı haç çizdi. 

Stuttgart’ta bulunan antifaşist ve demokratik kurumlar bir dayanışma ağı oluşturarak kendi olanaklarıyla anıttaşı yeniden yerine dikti. 

Yapılan törende, VVN, GEW, IG Metall, Jugendring, DKP ve Üniversite İşçi Temsilciliği adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda Lilo’dan bugüne hâlâ Alman silahlarının birçok ülkede insanları öldürmeye devam ettiğini, bu savaşlar yüzünden yüzlerce mültecinin öldüğüne vurgu yapıldı. Törenle açılan Lilo Herrmann anıttaşına kırmızı güller bırakıldı.

LILO HERRMAN KİMDİR! 

Liselotte Herrmann, 23 Haziran 1909’da Berlin’de doğdu. Babası mühendisti, yeni fikirlere açık bir aile ortamında yetişti. Daha çocuk yaşta birinci emperyalist savaşın korkunç sonuçlarına tanık oldu. Viktoria-Luise Lisesi’ni bitirdikten sonra, Teknik Üniversite’de okumak için Stuttgart’a gitti. Bu yıllar Almanya’da faşizmin ayak seslerinin duyulmaya başlandığı yıllardı. 

Marksizmi öğrenmeye yöneldi ve 25 kişiden oluşan Kızıl Öğrenciler grubuna katıldı. Kısa bir süre sonra 1931’de Almanya Komünist Partisi (KPD) üyesi olarak faaliyetlerini sürdürdü. Faşizm iş başına geldiğinde arkadaşlarıyla birlikte demokratik hak ve özgürlükleri savunmak için açık ve gizli çalışmalara başladı. 

Kendisi gibi komünist ve işçi gazetecisi olan Fritz Rau ile evlendi. Devrimci faaliyetlerinden dolayı tutuklanan Fritz Rau, Aralık 1933’de faşistlerce katledildi. Rau, 15 Mayıs 1934’te doğan oğlunu göremedi. Yaşama daha sıkı ve öfkeyle sarılan Lilo, gece gündüz demeden faşizme karşı direnişi örgütlemek için çalıştı. 7 Aralık 1935’te gestapo tarafından tutuklandı. Evinde bir silah fabrikasının planları bulunduğu iddiası ile yargılandı. Stuttgart’ta iki yıl tutuklu kaldıktan sonra Berlin Plötzensee hapishanesine götürüldü. 

Lilo Herrmann tutuklandıktan hemen sonra yoldaşları tarafından bir kampanya başlatıldı. ‘Genç bir annenin idamını engelleyelim’ haykırışı uluslararası alanda yankı buldu ama  20 Haziran 1938’de gencecik bir anne olarak faşsitler tarafından Berlin’de idam edildi. Lilo Herrman idam edildiğinde oğlu üç yaşındaydı. 

ÖNCEKİ HABER

Kör eden polislerin değil Ceyhan’ın peşine düştüler

SONRAKİ HABER

Tarım işçileri: Ölüm, düşük ücret ve güvencesizlik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...