21 Haziran 2016 00:23

Oyuncuların morali bozulmasın, primler yatırılsın

24 takımın geldiği turnuvada şu ana dek oynanan en kötü oyunu başarılı olarak kabul etmek ve bu takımı eleştirmemek her şeyi çözecekti.

Paylaş

Hakan KARAKOCA

Fatih Terim’in her maç sonu ağzından dökülenler, turnuva için gizli birer ipucuydu. Hırvatistan maçının ardından “Turnuva bitmedi ama buraların seviyesi bu” ve İspanya maçından sonra, “Burada bu oyunu kabullenen takımın nedenini Çek maçından önce soracağız” cümleleri Türkiye için turnuva özetiydi. Açık şekilde belli olan, ters giden bir şeyler vardı ve kimse adını koyamıyordu.
Geçtiğimiz günlerde ise medyada, milli futbolcuların prim kaygıları-kavgaları, Terim ile Arda Turan başta olmak üzere bazı futbolcuların yaşadığı çekişmeler konuşuldu. Turnuva başlamadan yaratılan o ulvi hava bir anda dağıldı. Eleştiriler başladı, geç kalan eleştiriler.
Halbuki bunlar ortalığa saçılmadan önce, maçları daha da katlanılmaz kılan spiker, “Olsun, ne yapalım, oldu bir kere” gibi yuvarlak cümlelerle izlediğimiz enkazı hafifletmeye çalışıyordu. Buraya gelmenin başarı olduğunu anlatmaya başlamışlardı. 24 takımın geldiği turnuvada şu ana dek oynanan en kötü oyunu başarılı olarak kabul etmek ve bu takımı eleştirmemek her şeyi çözecekti. İşin gerçeği ise turnuvaya katılan 24 takımın 16’sı bir üst tura yükselecek ve Türkiye bunların arasında olmayabilir.

ELEŞTİRİLMEZLER ORDUSU 

Aslına bakılırsa bu takım hiç de öyle derinlemesine bir eleştiriden geçirilmedi. Ne çağrılan oyuncular ne de teknik adamın diğer tercihleri. Mevcut kadrodaki stoper bölgesinin güvensizliği göze çarparken, Ömer Toprak’ın ihtimal bile olmamasını kimse yüksek sesle soramadı. “Hırvatlar da Lovren’i sildi, olabilir böyle şeyler” kılıfına sarıldı bu önemli eksiklik. Stoperde oynayan Mehmet Topal ve Hakan Balta’nın devşirmeliği ise İspanya maçındaki fahiş hatalardan sonra eleştirel şekilde konuşulmaya başlandı. O ana kadar “İmparator yine şapkadan tavşan çıkaracak” beklentisi hakimdi. Arda’nın ıslıklanışı ve o zamana kadarki gördüğü evliya muamelesi ise başlı başına tuhaftı. Arda eleştirilmezdi, Terim’in önüne geçmeye başladığı anda ise, “Arda, Barcelona’daki egosunu burada sürdüremez” diye “İmparator” set çekmeye çalıştı. Prim tartışmasıyla gerilen ortamı da bu açıklamaların kopardığı iddia ediliyor. Yine bu takımın forvetinin eşini dövdüğü, eşinin konsolosluk yardımıyla kurtarılabildiği iddiaları gündemden alelacele uzaklaştırıldı. Futbolcuların morali bozulmamalıydı.
Turnuva’nın en yüksek maaşına sahip 3. teknik adamıyla gittiğimiz Fransa’da en iyi üçüncülük için yeni bir Kazakistan mucizesi arıyoruz. Turnuva öncesi “ay yıldızlı forma için” ile başlayan futbolcu açıklamaları ise yerini prim tartışmalarına bıraktı. Anlıyoruz ki aslında o açıklamalar yapılırken de içeride bu işlerin mücadeleleri veriliyormuş. Hocayı eleştirmeyelim, büyük bir işin altına girdi; oyuncuları eleştirmeyelim, turnuva öncesi moralleri bozulmasın… Ve yine anlıyoruz ki Euro 2016 için yaratılan o milliyetçi havadan etkilenmeyen tek kesim, bu havayı yaratan o profesyoneller. Onların moralini bozan tek şey ise eksik ya da yatırılmayan primleri olmuş.

BİZ BİTTİ DEMEDEN, TURNUVA BİTİYOR

“Biz bitti demeden bitmez” ile çıkılan yolda henüz bir başlangıç yapılamadı. “Bir an önce bitsin” temennisi ise çok fazla taraftar bulmaya başladı. Turnuvaya gidilen yolda susturulan eleştiriler ise şimdi en acımasız haliyle ortaya çıkacak. Hedef ise 21 yaşındaki, refleks olarak elini saçına getiren çocuklar olacak yüksek ihtimalle. 3.5 milyon avronun bahsi açıldığında küçük bir tebessüm ve “Hocamız aynı zamanda futbol direktörü” açıklamasıyla geçiştirilecek. “Barcelona maçını izlemek için biz para veriyoruz, Arda orada forma giyiyor” diyerek geçiştireceğiz olanları. Belki Fatih Terim ile yollar yine ayrılacak ama üç vakte kadar yine aynı sahnelere döneceğiz. Sistem, özellikle o sistemi tamamen günü kurtarmak üzere dizayn eden federasyon ve futbol direktörü başka türlüsüne de izin vermiyor zaten.
Turnuvaya kadar milliyetçiliğin körüklenmesi, ay yıldız vurgusu için harcanan insan üstü çaba, gelen başarısızlıkla tüm bu bileşenlerin üç maymunu oynamasıyla son buldu. Günü kurtarabileceğimiz bir başka maceraya kadar belki de sahneden çekilmenin vakti geldi.


Türkiye, Çek Cumhuriyeti karşısında!

Fransa’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası EURO 2016’da İspanya, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti ile birlikte D Grubu’nda mücadele eden Türkiye, turnuvadaki 3. maçında, Çek Cumhuriyeti ile karşılaşacak. Hırvatistan ve İspanya ile olan grup maçları kaybeden Türkiye, Çek Cumhuriyeti’ni yenip, ‘en iyi 4 grup 3.sü’nden biri olarak son 16’ya kalmayı hedefliyor. Türkiye – Çek Cumhuriyeti karşılaşması bugün 22.00’de Lens’in Felix-Bollaert Stadı’nda oynayacak. Çek Cumhuriyeti - Türkiye karşılaşması TRT 1 ekranlarından canlı yayımlanacak.  Karşılaşmayı İskoç Hakem William Collum yönetecek. Collum’un yardımcılıklarını vatandaşı Damien MacGraith ve İrlandalı Francis Connor’ın yapacağı belirtildi. (SPOR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Tutuklamakla bitmeyiz

SONRAKİ HABER

Yüksekdağ: Bütün zorluklara karşı halkımız gibi direneceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...