‘15-16 Haziran’ın gösterdiği  yoldan yürünmeli’

15-16 Haziran direnişinin 46. yılı dolayısıyla DİSK/Gıda-İş Sendikası’nın çağrısıyla Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde etkinlik düzenlendi. Farklı işkollarından işçilerin katıldığı etkinlikte, işçi sınıfına yönelik saldırıların arttığı belirtilerek bu saldırılara karşı ortak mücadele verilmesi gerektiği belirtildi. 

Avcılar Belediyesi’nde çalışırken Belediye-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan ve 2 aydır direnişte olan taşeron işçiler etkinliğe sloganlarla geldi. Açılış konuşmasını yapan Gıda-İş Marmara Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer, 46 yıl önce işçilerin büyük direnişle sendikalarına sahip çıktığını söyledi. İşçi direnişlerinin 15-16 Haziranla sınırlı kalmadığını, bahar eylemleriyle devam ettiğini hatırlatan Kızılyer, bu direnişlerin en önünde de belediye işçilerinin olduğunu söyledi. CHP’li Avcılar ve Bakırköy bselediyelerinde süren direnişlere dikkat çeken Kızılyer, “Bugün de işçiler sendikaya üye olduğu için işten atılıp, baskı altına alınıyor. 15-16 Haziran’ın ışığıyla ortak mücadele yolları aramalıyız” çağrısında bulundu. 

Kızılyer’in ardından söz alan gazetemiz yazarı Doç. Dr Nilgün Tunçcan Ongan, “Ülkemiz karanlık günlerden geçiyor, Bu karanlığa karşı işçi sınıfına sığınmak ve onun örgütlü gücüne yönelmekten başka çare yok. Karanlık dönemler aynı zamanda mücadele dolu zamanlar olmuştur” dedi. Buna örnek olarak -16 Haziran direnişini gösteren Ongan, o günden bu zamana işçiler açısından koşulların çok değişmediğini belirtti.

İŞÇİLER ÖRGÜTLÜ OLSAYDI...

Konuşmaların ardından işçiler hep birlikte Zafer Aydın’ın hazırladığı “Kavel” adlı belgeseli izledi. Belgesel gösteriminden sonra işçilere seslenen Kavel işçisi Hamit Şimdi “1963 yılında işçi sınıfının eli kolu bağlı olduğu günlerdi. İşçi sınıfının grev, toplusözleşme gibi sendikal hakları yoktu. Kavel direnişinde çok mücadele verildi” dedi. DİSK’in Kavel direnişinin ardından kurulduğunu, bu mücadelenin biriktirdikleriyle de 15-16 Haziran direnişinin yaşandığını anlatan Şimdi, şöyle devam etti “Türkiye’de sendikaların elini kolunu bağlamak istiyorlar, işçiler örgütlenmesin istiyorlar. Eğer işçiler bugün örgütlü olsaydı ne barış isteyen akademisyenler tutuklanabilirdi ne de Güneydoğu’da insanlar öldürülebilirdi.”

Etkinlik değişik müzik gruplarının dinletisiyle son buldu. (İstanbul/EVRENSEL)