19 Haziran 2016 04:48

Pembenin Gökçek hali

Melih Gökçek ilk olmasa da, çok konuşulan olmayı başardı. Gökçek kadar olmasa da bizim de kurduğumuz hayaller var!

Paylaş

Sarya TUNÇ

"I have a dream* dostlarım,
Sabah evden çıkarken Haziran-Temmuz sıcağında bile “Dur üstüme bir şey alayım” diye düşünmediğim bir toplu taşıma yolculuğu hayal ediyorum. Şöyle iki makyaj yapayım dediğimde “Neyse rujumu da gidince sürerim, şimdi dikkat çekmeyeyim” demeyeceğim cinsten bir toplu taşıma ama!
Mesele açılma derdi de değil ki; mevzuyu sıcak havalara bağlayayım! Kışın kat kat kostümlerin altında yaşadığımız çileyi yazsan cilt cilt roman olur. Çalışma arkadaşlarım ile her gün neredeyse günlük rutinimizin bir parçası haline geldi; o günkü yaşadığımız toplu taşıma hikayelerini anlatarak güne başlamak! Velhasıl toplu taşıma günlüğüm benim tam olarak serüven gibi geçiyor her gün ve evet; pembe otobüs, taksi, vagon, tramvay, uçak vb. bilimum ulaşım aracına getireceğim konuyu.

‘YOKSA ELİMİZDEN BİR KAZA ÇIKACAK’ UYGULAMASI

Türkiye’de yakın geçmişte bir dönem konuştuğumuz, şimdi yeniden Melih Gökçek’in uygulama ısrarı ile gündeme gelen, dünyada uygulama deneyimleri yaşayan ve hali hazırda uygulayan ülkelerin bulunduğu, “Ulaşımda kadınları az ötede konuşlandıralım, yoksa elimizden bir kaza çıkacak” uygulaması.
Savunan bürokrat, devlet veya belediye yetkililerinin ise “Başka yerde olsa ne güzel medeniyet dersiniz, hepsi ülkemizin birlik, beraberlik ve kalkınmasına yapılmış bir oyun” diye tarif edip kendilerini savundukları bir mevzu.
Yarıştığımız ülkeler ise Hindistan, Singapur, Japonya falan.
Temsil misal aynı Japonya’da, kadınlar, erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen ancak onların maaşlarının yüzde 70’ini alabiliyor, Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerine göreyse ülke cinsiyet eşitliğinde 104’üncü sırada yer alıyor.
Ama tabi bundan bize ne değil mi? Biz daha o konuya bile gelmedik, doğru!
Hindistan’ın hali zaten içler acısı!
Hindistan’da birkaç yıldır bazı şehirlerde ‘hanımlara özel’ vagonlar mevcut. Ancak ülkenin kadına şiddet ve cinsel saldırı vakalarında bir gerileme var mı? Dilerseniz Google’a “Hindistan” ve “Kadın” gibi basit iki kelimeyi yazıp karşınıza çıkanlar üzerinden siz değerlendirin.
Ama buna üşenenler için biz kısa bir bilgi verelim, Hindistan’da hala, her gün -her gün HER GÜN- ortalama 93 kadın tecavüze uğruyor, binlerce kadın cinsel saldırı yaşıyor. Yani Hindistan, kadınlara yönelik taciz vakalarının toplu taşımada ‘tecrit’ edilerek azaltılamayacağının en canlı örneği.
Türkiyemize dönelim
E daha ihtimali konuşulurken Vahdet yazarı M*hm*t Ş*vk*t Ey*i, Gökçek’in önerisiyle ilgili olarak “Toplu taşıma vasıtalarında kadınlara ayrı vagonlar ayırmak, onların haysiyetlerini yüceltmektir. Böyle bir şeye itiraz etmek çok ayıptır, rezilliktir. Tâcize uğramak, rahatsız olmak isteyenler karma vagonlara binme haklarını ve hürriyetlerini kullanabilirler” dedi.. Gel de çıldırma.
Bunun üzerine şimdi artık Gökçek’ten hamle bekliyoruz, Japonya’dan aldığı feyz ile bir sonraki hamle olarak kadınların ‘mayışlarını’ düşürme girişimi de yapsın, hem bu vesile ile kadının çalışmasına gerek kalmaz, evde oturur, vagon kullanımı ve ulaşıma binen yük azalır falan. Her türlü kârda!
Demiyor ki; “Biz uçkurumuza sahip çıkamıyoruz. Ayrıca biz yöneticiler bunun hesabını soramıyoruz, önlemini alamıyoruz. Siz kendinize sahip çıkın, çünkü az neden varmış gibi, yarın yine bir taciz yaşandığında, mahkemelerde yeniden kadınların ihmallerini daha rahat konuşabilelim. ‘Neden pembe vagonu kullanmadın?’ ile başlayan tahrik indirimi ile sonuçlanan mahkeme kararlarını okuyalım” diyemiyor.
Mesela i have a dream sevgili dostlarım,
Kadın ve erkeği her türlü ve tüm kombinasyonlarda içeren, bunaltıcı yaz günlerinde “Dur ben şu hırkayı çantama atayım, nolur nolmaz” diye düşündürmeyen, akşamları aydınlatılmış sokakta endişesiz gezebildiğimiz günler ile birlikte Melih Gökçek’in artık tamamen susmasını hayal ediyorum. (Lakin arada bir bizi ‘neşelendirmek’ için konuşma opsiyonu bırakıyorum.)
Bir de ramazan vesilesi ile gece ikiye kadar uzatılan toplu ulaşım saatlerinin ramazan dışı zamanlarda da uygulanmasını hayal ediyorum. Bu tam konumuzla ilgili değil ama belki arada kaynar dedim.  

* Bir hayalim var.

ÖNCEKİ HABER

Lise

SONRAKİ HABER

Ankara’nın bağları mı, metrosu mu?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...