18 Haziran 2016 07:33

Çiğli İşçi Kurultayı, kiralık işçiliği tartıştı

Çiğli İşçi Kurultayı, DERİTEKS İzmir Şubesi'nde '15-16 Haziran Direnişi'nin Işığında; Kiralık İşçi Yasasına Karşı Mücadele' başlıklı panel düzenledi.

Paylaş

Çiğli İşçi Kurultayı, DERİTEKS İzmir Şubesi'nde '15-16 Haziran Direnişi'nin Işığında; Kiralık İşçi Yasasına Karşı Mücadele' başlıklı bir panel düzenledi. Çok sayıda fabrikadan işçilerin katıldığı panelin konuşmacıları Cam Keramik İş Sendikası Genel Başkanı Birol Sarıkaş, Çiğli Belediyesi Genel İş İşyeri Temsilcisi Murat Özer ve Avukat Hasan Hüseyin Evin'di. Panele farklı işyerlerinden işçiler katıldı.

İlk olarak konuşan Cam Keramik İş Sendikası Genel Başkanı Birol Sarıkaş,  15 Haziran'ın tarihsel sürecine değinerek "15 Haziran'da işçiler fabrikalarına gittiler ve 2 saat sonra 105 farklı fabrikadan işçiler sokaklara döküldüler. Polisin baskı ve müdahalelerine 2 gün boyunca direndiler. Sonlanması polisin baskısı değil DİSK'in engellemesiyle oldu bu da sınıf mücadelesinde doğru liderin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Her şeye rağmen yasalar resmiyette varlığını sürdürse de bir yıl boyunca uygulanamadı. Bugün çok daha zor koşullarda sendikacılık yapmaya çalışıyoruz. Sendikalaşmada işyeri sınırı yüzde 50. Kiralık işçilik yasasının gelmesiyle yüzde 50'ye ulaşmak çok daha zor olacak. İşçiler, 46 yıl önce yeterli önderlik olmadığı halde mücadele edip kaderlerini ellerine almışlardır" dedi.

'İŞÇİLERİ BİRLEŞTİRMEKTE ZORLANIYORUZ'

Çiğli Belediyesi Genel İş İşyeri Temsilcisi Murat Özer de Türkiye'de 12 milyona yakin SGK'li çalışan olduğunu hatırlatarak şunları söyledi "1 milyona yakını sendika üyesi var. Geri kalanı güvencesiz kuralsız bir şekilde çalışma yaşamını sürdürüyor. Bir de kayıtsız çalışanlar var. Sınıf mücadelesi ne kadar ötelenmeye, engellenmeye çalışılsa da istatistiklere göre 176 tane irili ufaklı işçi direnişi sürüyor.  İşçi sınıfına bu kadar saldırının olduğu dönemde tepki çok fakat hepsi yerellerde kalıyor. Birleştirmek konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Fransa'daki işçilerin mücadelesi bizim için çok önemli çünkü milliyetçi, şoven tutumlarla ne kadar ayrıştırılmaya çalışılsa da engellenemiyor".   

'İŞÇİLER KENDİ HUKUKUNU YARATMALIDIR'

Avukat Hasan Hüseyin Evin ise işçiler açısından 12 Eylül'dekine benzer bir dönemden geçildiğini ifade ederek "Tamamen patronun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışma yasalarının yapıldığı sürecin benzerini yaşıyoruz. 'Ben yasalara uymam yasaları bana gore düzenleyin' diyen bir Cumhurbaskanına karşın işçi sınıfının hakkı olan yasal degilse yasallastırmalıdır. Kiralik işçilik yasası sunu demektedir. İşçinin kıdem tazminatı yıllık izni ikramiyesi sendikalaşma hakkı  yoktur. İsyerlerinde bir kidem tazminati fonu yapılacak fakat işçi on yıllık çalısması halinde tazminatinin ancak bir kısmını alabilecek geri kalani patron tarafindan işçi adına çesitli fonlara yatırılacak. Artık kıdem tazminatı endişesi olmadığından işçiiyi işten atmak kolaylasacak . Kıdem tazminati kalkınca  iş güvencesi de ortadan kalkacak. Mevcut yasalar işçiden yana değil olmayacaktır da, o yuzden işçiler kendi hukuklarını yaratmalıdır" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Arka Bahçe’de sezon finali!

SONRAKİ HABER

Beyoğlu Anadolu'da karma eğitimin kaldırılmasına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa