Yeri kolayca dolmayacak bir sol bekin hikayesi: Caner Erkin!

Sedat ÇITRAK

“Türkiye’nin en iyi sol beki kim?” diye sorsalar birçok futbol severin ortak yanıtı büyük ihtimalle Caner Erkin olurdu. İyisi kötüsüyle Caner Erkin, Türkiye Futbol Tarihi’nde iz bırakan futbolcular arasına henüz 27 yaşında girmeyi başardı. Bu yüzden futbolculuk kalitesini tartışmak yerine bu ayrılık sürecinde her iki tarafın kusurları ve ileride kendilerini nelerin beklediğini irdelemekte fayda var.
Kariyerine teknik direktörlüğünü Ersun Yanal’ın yaptığı Manisaspor ile başlayıp, henüz 18’inde Rusya’nın CSKA Moskova takımına transfer olarak ilk yurt dışı deneyimine sahip oldu. Daha sonra yurda Galatasaray formasıyla döndü. Fenerbahçe transferi ve sonrasında Ersun Yanal ile tekrar bir araya gelerek geç de olsa ligin en değerli oyuncularından biri olmayı başardı. Yeni sezonda ise İtalya’nın İnter takımına transfer oldu ve yeni bir macera kendisini bekliyor. Çocuk yaşta Avrupa deneyimi, dönüşünde Türkiye’nin iki büyük takımında forma giymesi, zirve yaptığı dönemde Avrupa’nın en önemli liginin büyük takıma transfer olması… Gerçekten muazzam bir kariyer.

TUTULAMAYAN VAATLER VE HAYAL KIRIKLIKLARI

Gelelim ayrılık sürecine ve Fenerbahçe’yi nelerin beklediğine. Sezon başında Vitor Pereira’nın göreve geldiğinde şu demeci dün gibi hatırlıyorum; “Hücum futbolu oynayacağız. Agresif bir oyun ortaya koyan bir ekip ortaya çıkaracağız.”  İsmail Kartal dönemi sonrası Fenerbahçe taraftarının duymak istediği sözlerdi bunlar. Oyuncular arasında da en çok Caner Erkin’i heyecanlandırdığına eminim. Caner öyle bir bek ki, bağlasanız durmaz gol atmak, attırmak için elinden gelenin fazlasını vermek ister. Bu yüzden defansif defoları birçok kişinin gözüne batar. Türkiye’de oyunu geriden kurma konusunda belki de en iyisiydi. Ancak Metin Tekin’in tabiriyle ne Caner ne de Vitor Pereira hayal ettirdiklerini gerçekleştiremedi. Verdiği vaatleri tutmayan Pereira’nın bir anda muhafazakar bir oyun anlayışına geçiş yapması nedeniyle Caner gibi ofansif bir bek yerine tercihini Hasan Ali Kaldırım’dan yana kullandı. Oysa Fenerbahçe’nin Fenerbahçe gibi yani büyük bir takımın oynaması gerektiği gibi oynadığı zamanlarda Caner Erkin de hep büyük futbol oynadı. Naçizane fikrimdir; bir bek oyuncusu yeri geldiğinde maç almasını becerebilmeli. Caner’de tüm bu melekeler mevcut. Kendisini değerli kılan en önemli şey de bu zaten.

KİŞİSEL PROBLEMLER

Caner Erkin için sorunsuz bir kişiliğe sahip olduğunu söylemek zor. Arda Turan ile kavga etmesi, Bilica ve Semih Şentürk ile antrenmanda tartışması, özel hayatında yaşadığı çalkantılar gibi birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Fenerbahçe ile ipleri koparan son olay ise Galatasaray maçı öncesi Pereira ile girdiği diyalog oldu. Kariyerinin belki de affedilmesi zor en büyük hatasıydı. Ne olursa olsun Fenerbahçe camiası ve en önemlisi kendi takım arkadaşlarına karşı böyle bir tavır takınmaması gerekirdi.
Fenerbahçe cephesi için bu krizin yönetme biçimi işin en sıkıntılı tarafıydı. “Sportif direktörlük” gibi ülke futboluna yabancı olan bir profesyonelleşme çabası ile yola çıkan Fenerbahçe, göreve Guiliano Terraneo’u getirdi. Bu maceranın uzun soluklu olmayacağı belliydi ve nitekim bu birliktelik sadece 10 ay sürdü ve Terraneo kovuldu. İdari yönden başarılıydı veya değildi tartışılması gereken ve üzerine uzun uzun yazı yazılabilecek ayrı bir konu ama kulüpte o dönem Caner Erkin ve benzer başka krizleri yönetebilecek tek bir profesyonel akıl kalmamıştı. Sonuç olarak Caner Erkin kadro dışı bırakıldı ve sözleşme yenilmeme kararı alınarak kulüp kendi tavrını bu şekilde ortaya koymuş oldu.
Peki bu ayrılıktan kazançlı çıkacak taraf  kim olacak ? Caner Erkin için yukarıda belirttiğim gibi en formda döneminde önemli bir kulübe imza atarak kariyeri açısından son derece doğru bir karar vermiş gibi gözüküyor. Yeri de kolay kolay dolmayacak kalitede bir bek. En son geçtiğimiz hafta Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in Caner hakkında söyledikleri kıymetliydi; “Caner, benim ilk günden beri tercih ettiğim bir oyuncu. İki ay da oynamasa sahaya koydum, yine koyacağım. Caner, bana göre özel bir bek. Defansif yapısı, ofansif yeteneklerine göre biraz geride olabilir ancak ben böyle bir bek istiyorum. Nefis bir sol ayağı olan zeki bir oyuncu.” Aynı zamanda Fenerbahçe oyuncu kalitesinden öte Emre Belözoğlu’dan sonra sahada savaşan ve hep bahsettiğimiz o isyanı temsil eden son adamını da kaybetmiş oldu. Alınan risk sportif açıdan ciddi olabilir. Piyasada hali hazırda kaliteli bek bulmak zorken Caner gibi bir futbolcudan para kazanamayıp üstüne bir de para harcayacak olmak gerçekten anlaşılması güç bir olay. Tek cümle ile özetleyecek olursak; Caner Erkin için vasat geçen bir sezon fakat yerini doldurulamazsa Fenerbahçe için büyük bir kayıp olacak.