02 Mayıs 2012 08:48

68’in varlık nedeni ya da yeniden Deniz olmak!

Tarihte yaşanan bazı olaylar vardır. Etkileri destekleyen ya da karşıt olanlar tarafından asla inkar edilemez ya da edilse bile pek inandırıcılığı olmaz.  Mesela Rusya’da gerçekleşen Ekim devrimi ya da 2.Dünya Savaşı’nda Hitler ordularının bozguna uğratılması. İşte bundan 40 yıl önce tüm dünyayı etkisi altına alan 68 kuşağı

68’in varlık nedeni ya da yeniden Deniz olmak!
Paylaş
Asena Akarsu

YENİLGİ, ÖZELEŞTİRİ, MARKSİZMİN REHBER EDİNİLMESİ

Denizleri gençliğin önderi haline getiren olaylar ve süreç bugün hala bir çok gencin daha iyi bir ülke hayalleri kurmaya başladığı anılar durumunda. Özellikle tüm dünyayı dolaşan Amerika’nın meşhur işgalci 6.filo’sunun denize dökülmesi ya da Vietnam kasabı lakaplı Füller’in ODTÜ’de arabasının yakılması olayları bir çok gencin yaşamamış olmasında rağmen hafızlarında taze bir şekilde duruyor. Fakat değişmeyen tek mutlak gerçek değişimin kendisi. 68 kuşağının ve o süreci hazırlayan olay ve durumların üzerinden 40 yıl geçti. Bu yüzden 68 ve denizleri bugün bile o günkü gibi anlamaya çalışmak hem boşuna bir çaba hem de yersiz. Fakat buradan anlaşılması gereken Denizlerin halka ve devrim fikrine bağlılığı, mücadeleden hiçbir şeylerini sakınmamaları gibi özelliklerinin bir kenara itilmesi değil. Tersine bu özellikler daha iyi bir Türkiye umudu taşıyan ve mücadele eden gençlerin hala sıkı sıkıya sarılması gereken özellikler durumunda. Fakat belki de acı olan Denizlerin mücadelesinin yenilgiye uğramış olması ve bu yenilginin belli başlı nedenlerinin olması. İşte bu nedenler anlaşılmadan ve bu yenilgiden doğru dersler çıkarılmadan yeni bir ülke kurmak da imkansız. Ve idam sehpasında bile son sözleri yaşasın devrim ve sosyalizm olan üç devrimci gencin de istekleri kendileri yerine devrim fikrine bağlanılması ve zamanı gelince yanlışlarının düzeltilmesi olurdu. 6 Mayıs 72 tarihinde Denizleri idam edenler, bu mücadeleyi bitireceklerini sanmışlardı. Fakat Denizin yoldaşları yenilgiden doğru dersleri çıkararak, hareketin özeleştirisini yaparak ve Denizlerin son sözlerini bir mesaj olarak sakladıkları içindir ki bugün Denizler ve mücadeleleri sürüyor.

Evet denizlerin yoldaşları o dönemde ki eksikliklerini çok acık ve net olarak ortaya koydular. Bu yanlışlardan biri  kuşatılmışlık ve halktan, gençlik kitlelerinden kopmak zorunda kalışlarıydı, diğeri ise devrim ve sosyalizm fikrinin doğru bir biçimde öğrenilmeden belki de kötü birer ezberlerinin uygulanmasıydı. Ancak dönemin koşulları ve Marksist klasiklerin henüz birçoğunun Türkçeye çevrilmemesi bunun önemli bir nedeni olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

KİTLELERİN ESERİ OLARAK DEVRİM VE SINIF PARTİSİ

Oysa devrim ve sosyalizm için en temel iki slogandan biri “devrim kitlelerin eseri olacaktır” ve diğeri “ideoloji, kitlelerin zihinlerinde canlandığında maddi bir güç haline gelir” oysa denizlerin devrim fikri yukarıda da bahsettiğimiz kuşatılmışlık nedeni ile de kitlelerden uzak bir noktadaydı ve bir grubun öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılmıştı. Ve ideoloji kitlelerin zihinlerinde ve hayatlarında maddi bir güç haline gelememişti. İşte Denizlerin arkadaşları Denizlerin mücadelesini kaldığı yerden alarak daha da ileri taşıdılar. Yanlışlarını gören THKO hareketi kısa zamanda işçilerin ve emekçilerin partisini kurma çalışmalarına başladı. Çünkü kitleleri örgütleyerek, önderlik edecek ve sosyalizmi kitlelerin hayatında maddi bir gerçeklik haline getirecek olan bir ordu ya da grup değil tersine iyi örgütlenmiş bir devrimci işçi partisiydi. İşte işçi sınıfının partisini kurma çabaları ve bunu yaparken asla masa başını değil, her zaman kitleleri ve onların mücadelesini tercih eden Denizin her yaştan yoldaşlarının mücadelesinin bir sonucu olarak, bugün bir sınıf partisi ve o sınıf partisinin gençlik örgütü var.  Belki 68 kuşağını yaratan koşullar bugün yok ve zaten aynı olayların aynı sonuçlarla yaşanması gibi bir durum tarihin işleyişine de çok uymuyor. Ama 68 kuşağını mücadeleye sevk eden kapitalizmin hak gaspları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devam ediyor. Ve bugün denizin yoldaşlarının o dönemden farklı olarak sahip oldukları ve onlara yol gösteren bir işçi ve emekçi partisi ve gençlik örgütü var.

SON SÖZLERİ REHBERİMİZ

Bugün biz gençliğin geleceği elinden alınmış ve karanlığa mahkum edilmişken, ülke hala  ABD çıkarları için Ortadoğu’da savaşa sürüklenmeye çalışılıyor ve hala ülke içinde halklar birbirine düşman ediliyorsa. Hala bir çok genç hatta çocuk hayatının en güzel dönemlerini güneş yüzü göremeden atölyelerde ya da dört duvar arasında hücrelerde geçiriyorsa o zaman Denizlerin idam sehpalarına tekme atmadan önce söyledikleri sözler önümüzde bir görev olarak duruyor.

“Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm”

“Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği!”

“Yaşasın İşçiler, Köylüler Kahrolsun Emperyalizm”

Sıra biz gençlerde. Sıra bundan 40 yıl önce yoldaşlarımızın emanetini yerine getirmek için sınıflarımızda, atölyelerimizde, amfilerimizde bir adım daha öne çıkmakta. İşçi sınıfının ve onun partisinin gösterdiği ışıkla işçilerin ve gençlerin mücadelesini birleştirerek daha iyi bir ülke kurma sırası bugün. Her 6 Mayıs da olduğu gibi bu 6 Mayıs’ta da ülkenin dört bir yanından binlerce genç mücadeleyi yükseltmek ve yoldaşlarımıza son sözümüzü daha iyi bir gelecekte söylemek için alanlara çıkacağız.

ÖNCEKİ HABER

Yazık

SONRAKİ HABER

CEHA işçileri ilk kez 1 Mayıs'a katıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...