Gençler gelecekten kaygılı

Erencan Gördegir - Yılmaz Gega

Lisede mesleki eğitim gören Lüleburgazlı gençlerle gelecek hayallerini, planlarını konuştuk. Sınav sistemini, hükümetin eğitim sisteminde yaptığı değişiklikleri sorduk. Gençlerin farklı sebeplerden de olsa gelecek kaygıları var. Sınav sistemi, paralı eğitim, gerici müfredat gençleri her gün, geleceksizliğe biraz daha itiyor.

Ticaret Meslek Lisesi’ndeki arkadaşlarımız görmediği derslerden sınava tabii tutulmalarından yakındılar, Anadolu Öğretmen Lisesi’ndeki arkadaşlarımız atanamayan yüzbinlerce öğretmen olmasından... “Biz baştan kaybetmişiz o zaman” diyor birkaç arkadaşımız. Gençler geleceğe umutsuz bakıyor.

Yüzbinlerce atanamayan öğretmen varken, gelecekte öğretmen olabileceğini düşünüyor musun?

Mustafa Beyhan - Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi, 11. Sınıf: Madem bir kısıtlama var ve bu kadar öğretmen atanmayacak, öğretmenlik bölümlerini bu kadar doldurup insanları umutlandırmasınlar. Biz lisede dört yıl öğretmen olacakmış gibi eğitim görüyoruz. YGS, LYS, KPSS derken umutlarımız köreliyor. Atanamayan öğretmenlerin olması bizim de geleceğimizin pek parlak olmadığının kanıtı.                                                                                                               

Umut Sevil - Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi, 11. Sınıf: Emeklilik yaşı yükseldikçe okullarda yaşını almış öğretmenlerimiz çalışmaya devam ediyorlar. Genç, dinamik öğretmenler açıkta kalıyorlar, atanamıyorlar. Gençlerin önü kapandıkça işsizlik artıyor, sıkıntılar başlıyor.                                                                                                                 

Bir öğretmen adayı olarak 4+4+4 yasası hakkında ne düşünüyorsun?

Umut Sevil: Bu kadar küçük yaştaki çocuklardan, meslek seçimi olsun, ders seçimi olsun, mantıklı ve düzgün kararlar vermelerini beklemek yanlış. Belli bir kalıpta yetiştirilmek isteniyoruz. Yeni eğitim sistemiyle küçük yaştaki çocuklara dayatılan yeni seçmeli derslere kesinlikle karşıyım.                                                                                                                 

Emre Akgül - Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi, 11. Sınıf: Her sene yeni bir eğitim sistemi, yeni bir sınav sistemi getiriliyor. Hayatımızı 3 saatlik sınavlara sığdırmaya çalışıyorlar. Eğitim sistemi, bu şekilde düzenlendiğinde, sorunlar da beraberinde geliyor.Eğitim ve sınav sistemleri bu işten anlamayan insanlarca düzenlenmemeli.

Sınav sistemi hakkındaki düşüncelerin nelerdir?

Hatice Türkücü - Ticaret Meslek Lisesi 11. Sınıf: Bir meslek lisesi öğrencisi olarak en çok şikayet ettiğim konu sınav sistemi. Çünkü sınavda alanımdan hiç soru çıkmıyor. Aynı zamanda temel lise derslerini (matematik, fizik vs.) görmüyoruz. Ama sınavda karşımıza bu derslerden sorular çıkıyor. Sınavda sorulan konulardan bihaber iken, sınava girip barajı geçemeyince, “Neden bu okulun öğrencileri barajı geçemiyor?​” deniyor. Biz bu sisteme göre zaten baştan kaybetmiş oluyoruz. Ne kadar çabalasak da dersaneye gitmeden öğrenemeyeceğimiz dersler yüzünden barajı geçemiyoruz. Üniversitelerin işletme fakülteleri 400 civarı puanlarla öğrenci alıyorlar. Görmediğimiz derslerden sınava girip bu kadar yüksek puan almamızı nasıl bekleyebilirler ki? Hoş, genel lisede okuyup bu dersleri alan arkadaşlarımız da yüksek puanlar alamıyorlar iken meslek liselerinden nasıl bu puanları bekliyorlar?

Eğitim sistemi günlük hayatta sana ne kadar düşünme kolaylığı sağlıyor? Yoksa sadece belli bir yere kadar mı özgürlük veriliyor?

Emre Can Tatar - Ticaret Meslek Lisesi 9. Sınıf: Eğitim sistemi bana günlük hayatta ne tür görevlerim olduğunu, yapmam gerekenleri emir olarak söylüyor. Eğitim bize belli bir yere kadar özgürlük sağlıyor. Derslerin sadece okul kitaplarından ibaret olmaması gerek. Kişisel yeteneklerimiz olabilir. Bunların önünü kapatmamaları gerekir. Yeneteneklerimize yönelik eğitimlerde almalıyız. Bunun yanında seneye ağırlıklı olarak meslek dersleri göreceğiz. Bunun yanında ileriki sınavlarda çıkacak olan konuların çoğunu görmeyeceğiz ama bunlardan sorumlu olmamız gerekiyor. Bu konuda Meslek Lisesi olarak bize haksızlık yapıldığını düşünüyorum.  

Okuduğun okulda geleceğin hakkında ne kadar bilgi sahibi oluyorsun? Hayatın gerçek yüzüne bir hazırlık yapılıyor mu?

Pek bir hazırlık yapıldığını söylemek güç. Okuduğum okulda malesef  geleceğimle ilgili veya hayatta kendi ayaklarım üzerinde de nasıl duracağım konusunda bir aydınlatma yapılmıyor. Okuduğum okulda sadece günü kurtarmayı öğretiyorlar diyebilirim. Bize sadece sınavlara hazırlanmayı gösteriyorlar. Bize bırakın hayatın gerçek yüzünü göstermeyi adeta kavanoz içinde büyütüyorlar bizi.

Tuğçe Çağlıyan - Ticaret Meslek Lisesi 10. Sınıf, Tiyatro Oyuncusu: Bu sisteme karşıyım. Hayatımızı üç saatlik bir sınava sığdırmak ne kadar doğru? Öğrencilik hayatım boyunca çalışıp, didinip kendimi geleceğime adadıktan sonra dört yanlışın bir doğruyu götürdüğü sisteme kesinlikle karşıyım. Öğrenciler de adeta bu sistemi benimsemiş, hiçbir öğrencide sisteme karşı bir baş kaldırma bir haykırış göremiyorum. Bence benim gibi düşünen her öğrenci hayatlarını daha rahat yaşamak için en azından bir uğraş göstermeli ve çabalamalıdır.

Şu anki eğitim sisteminde geleceğini kutu doldurarak kurman bekleniyor. Kendi adına bu sistemi nasıl değerdendiriyorsun?

Emre Can Karayel - Ticaret Meslek Lisesi 11. Sınıf, Tiyatro Oyuncusu: Hayatımız, hayallerimiz ve geleceğimiz yaklaşık üç saatlik bir sınava bağlı. Bu sınavla okul döneminden geriye kalan hayatımızı şekillendirmemizi bekliyorlar. Bir aksilik durumunda bir senemiz boş yere gidiyor. Ülkemizde gerçekten üniversite kazanıp okumanın zor olduğunu düşünüyorum. Ben bu sistemi yanlış buluyorum. Çoğumuzun böyle düşündüğünü tahmin ediyorum. Peki, sonra sınav sistemi kalktığı zaman ne olacak? Sınav sisteminin kalkması eğitim öğretimdeki adaleti bozabilir. Bu duruma adaletli bir çözüm bulunana kadar her ne kadar istemesekte bu sisteme razı olmak zorunda kalacağız.