07 Haziran 2016 00:15

İnancın ve inadın damga vurduğu 21 yıl

Serpil Çelenk Güvenç, Evrensel'in 22. yılı için yazdı.

Paylaş

Serpil ÇELENK GÜVENÇ

Sermaye sınıfları toplumu yönetmek için iki yöntem kullanagelmişlerdir; zor ve rıza. 

Rıza ile yönetmede, din ve eğitime medyanın da eşlik ettiğini görmekteyiz. Medya, “para-meta-para” zincirinde iletişimi sağlayacak ve döngünün tamamlanması için gerekli pazar, finansman, ham madde ve iş gücü sağlanmasına ilişkin görev yapmanın yanı sıra, devleti “sınıflar üstü” gösterme, sermayenin her türlü pisliğini, ezilen sınıflar üzerindeki  tüm baskılarını aklama işini yüklenmiştir. Özetle, medya, yalnız ülkemizde değil tüm kapitalist dünyada sermaye için çalışan çok etkin bir güçtür.

Bu gerçek, maddi zorluklara ve siyasal baskılara karşın, ezilenlerin yanında yer alan, Can Yücel’in deyişiyle “Yandaş, yalaka ve yavşaklara” inat “onurlu, şerefli ve vatansever” insanların omuz omuza verdiği bir avuç” gazete , dergi ve TV’nin değerinin de ölçütüdür. 21 yıl boyunca emeği, emekçiyi, emeğin politikalarını bıkıp usanmadan savunan, Türkiye halklarının eşit ve özgür ve gönüllü birlikteliğinin arkasında duran, ezilenlerin sesi, soluğu olan Evrensel gazetesi bunlardan birisidir. Tam da bu nedenle, tüm sermaye iktidarları gibi, günümüzde emeğin, aydınlığın düşmanı, İslamcı faşist AKP iktidarına karşı tüm direniş ve mücadelelerin kendisini ifade edebildiği, özgür bir ortamın temsilcilerindendir Evrensel. 

Bu bağlamda, Evrensel’in ve özellikle de Evrensel Ankara bürosunun her zaman benim için farklı bir yeri olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Sultan’la çay ve kahve eşliğinde yaptığımız çalışmalar, Fevzi’nin sohbetleri, yitirdiğimiz Sevgili İlknur’un, Selmane’nin, Hilal’in, Hasan’ın güler yüzleri, Cem’in gözlerindeki o sessiz sıcaklık… hep içimi ısıtmıştır. Teklifsizce kapıyı çalıp içeri daldığım büro, daima bir “yoldaş sofrası” oldu. Onlarla birlikte olmak keyiflerin en büyüğü oldu, olmaya da devam ediyor…

Sınıfsız, sömürüsüz bir toplumu, insan onuruna yakışan bir düzeni, eşit ve özgür bir geleceği savunan gazetelerin ömürleri uzun olmalı. Uzun olmalı ki, emekçiler, medya organları ile kendilerine dayatılan yalan dolan dolu, yaldızı çok ama içi boş o yalan dünyanın dışındaki gerçeklerden, kendi sınıfsal gerçeklerinden haberdar olabilsinler. Ve kendi kurtuluşlarını gerçekleştirebilsinler.

Bu duygu ve düşüncelerle Evrensel’e uzun bir yaşam diliyorum.

ÖNCEKİ HABER

Bosch diyor ki ‘Harte Arbeiten’, ‘Weniger Rest’ (*)

SONRAKİ HABER

Mücadelemiz Evrensel’de yer buldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa