02 Mayıs 2012 08:21

Bugün seni anlamak

Deniz Gezmiş adı genellikle kuşak dizileriyle girmiştir evimize, orada tanımışızdır onu. Ya da kitapların kapağında görmüşüzdür resmini, buğulu bakışlarıyla derinden etkilemiştir bizi. bir yandan bakışlarındaki inanç da etkiler bizi.Merak ederiz birden, kimdir bu adam? Ne yapmıştır da 40 yıldır unutulmamıştır? Ve Sonrasın

Paylaş

Deniz Çelebi

Merak ederiz birden, kimdir bu adam? Ne yapmıştır da 40 yıldır unutulmamıştır? Ve Sonrasında kitaplar… 68 kuşağındaki olayları okuruz ve halkın ateşiyle yanan öğrenci önderlerine sempati beslemeye başlarız. İçimizdeki güven boşluğunu Denizler doldurur birden. Ama yaptığımız bariz bir yanlış var. Bugün Deniz olmayı parka giyip, halktan kopuk bir hayat sürmek zannediyoruz. Onun gibi olmayı “onun gibi bakmak” ya da “onun gibi giyinmek” olarak algılıyoruz. Takvimci bir kişiliğe bürünüp yalnızca 6 Mayısta yazdığımız durum güncellemeleriyle anıyoruz Deniz’i. Yaptıklarının ne kadar doğru olduğunu ve Deniz’in hareketlerinde ne kadar kararlı olduğunu biliyoruz ama ne hikmettir ki biz “Deniz severler” rahatımızdan sıyrılıp harekete geçmiyoruz!

Elimizi taşın altına koymaya korkuyoruz. “Aman başıma bir şey gelmesin” diyoruz, davası uğruna ölüme dimdik yürüyen bir genci, Deniz’i sevdiğimizi onu idol edindiğimizi söylerken… Arkadaşlarımızla konuşmadan, faaliyete katılmadan sanal ağlarda gösteriyoruz Deniz’e sevgimizi. 6 Mayıs’ta güya Deniz’in yolundan gidiyor facebook kullanıcıları. Yiğitti diyoruz, on binleri harekete geçirirdi diyoruz, peki biz ne yapıyoruz arkadaşlar? Deniz’i böyle mi idol ediniyoruz?

Aslında bu eleştiriyi tüm gençlik kesimine genellersek yanlış olur. Çünkü doğrusunu yapanlar da var. Kuşağın hatalarını teşhir edip dikkatli davranan ve mücadeleye yön verip Deniz’in hala aramızda olduğunu kanıtlayanlar var! AKP’nin halkı sömürmesine karşı çıkanlar var! Geleceklerine sahip çıkanlar var! Parasız eğitim, parasız sağlık isteyen ve bunu bulundukları her ortamda haykıran arkadaşlar var! Kürt halkının yanında olanlar var! Ki onlar Deniz’in kolyesini takarken, Kürt halkının ezilmesine göz yummuyorlar!

Olayın diğer bir yüzüne gelirsek; düzen partileri Deniz’i kullanıyor resmen. En yakın örnek CHP. Denizlerin idam edildiği dönemde davaya yalnızca usulen itiraz eden, mecliste Denizlerin idam kararı oylanırken meclise gelmeyip olaylara seyirci kalan CHP bugün Deniz’i sahiplendiğini(!) iddia ediyor… Aslında sahiplendikleri tek şey Deniz’in gençler üzerinde yarattığı etki. Evet, yazının başında da demiştik, parka giyerek Deniz sahiplenilmez! Düzenin içinde olup, NATO’ya onay vermek, NATO’nun yaptığı askeri operasyonları desteklemek ve emperyalizmin ülkeyi sömürmesine göz yumduktan sonra “Deniz’i sahipleniyoruz” demek koca bir gösteridir. Asıl “Sana Aşk olsun CHP…”.

Evet, tüm bunlar yaşanırken büyük sorumluluklar düşüyor bizlere. Hani hep denir ya; “Bugün Denizden de ileri olmalıyız” diye. İşte aynen bunu başarabilmek için durmadan çalışmalı ve sistemden mağdur tüm arkadaşlarımızla sıkı sıkıya bağlanmalıyız. Ve bu hareketimizi İşçi Sınıfı hareketiyle birleştirmeliyiz! Kendi geleceğimizi kazanmak için mücadele etmeliyiz! Daha iyi bir dünya için!

ÖNCEKİ HABER

Anti-emperyalist mücadele bize bir miras

SONRAKİ HABER

Hükümetin yetersizliği