06 Haziran 2016 00:19

IŞİD ve Türkiye’nin kırmızı çizgileri

Irak Ordusu; IŞİD’in kalesi Felluce’ye yönelik saldırılarını sürdürürken, Rusya’nın saldırıları ile desteklenen Suriye ordusu da Rakka'ya saldırdı.

Paylaş

ABD önderliğindeki Koalisyon güçlerinin hava saldırıları ile desteklenen Irak Ordusu; IŞİD’in Irak’taki sembolik kalesi Felluce’ye yönelik saldırılarını sürdürürken, Rus hava saldırıları ile desteklenen Suriye Ordusu da IŞİD’in Suriye’deki kalesi olarak kabul edilen Rakka’ya saldırı başlattı.IŞİD’in bir gerileme sürecine girdiği konusunda birleşen Gözlemciler Rakka ve Fellucesaldırıları ile beraber IŞİD sonrası bölgenin nasıl şekilleneceğinin hesaplarının yapılmaya başlandığına dikkat çekiyor.

EŞ ZAMANLI SALDIRI

Arap basını Suriye Ordusunun Rakka’ya yönelik başlattığı saldırının, ABD tarafından desteklenen ve PYD’nin de içinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçlerinin IŞİD’e karşı birçok cephede başlattığı saldırı ile aynı zamana denk gelmesinin altını çiziyor. Jordan Times “ABD destekli binlerce savaşçı, IŞİD’i lojistik bir üs gibi kullandıkları Kuzey Suriye cebinden sürüp çıkarmak için bir saldırı başlatarak Suriye savaşında büyük bir yeni cephe açmış oldu” diye yazdı.  Middle East, “bölgenin diğer kısımlarında Kürt Arap koalisyonunun saldırıları sürerken, yoğun Rus hava saldırıları ile desteklenen Suriye Ordusu Rakka il sınırlarını geçti” diye yazdı.

2014 YILINDAN BERİ İLK KEZ

Jordan Time, Haftalar süren sesiz bir hazırlıktan sonra Kürtlerin önderliğindeki Demokratik Suriye Güçlerinin Perşembe günü başlattıkları operasyonun, “IŞİD’in Avrupa’dan gelen yabancı savaşçıların giriş çıkışları için uzun zamandır kullandıkları Türkiye sınır boyundan Suriye topraklarına erişimini durdurmayı hedefliyor” diye yazdı. GulfTodayise, ABD destekli Kürt önderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri geçen ayın sonlarında kuzeyden Rakka’ya 40 km. mesafede bulunan Fırat nehri üzerindeki Tabka barajını hedef alan ayrı bir saldırı başlattığını anımsatarak,Suriye birliklerinin Cumartesi günüAğustos 2014 yılından beri ilk kez IŞİD’in kalesi Rakka’yasokulduğuna dikkat çekti.

TÜRKİYE’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ AŞILDI

Öte yandan Türkiye’yi yakından takip eden Lübnanlı Akademisyen Muhammed Nureddin Türkiye’nin dış politikasındaki değişiklikleri değerlendirdi. Nureddin, Özellikle Rakka’nınIŞİD’ten kurtarılması olarak adlandırılan operasyonunun başlamasıyla Suriye’de sahadaki gelişmelere bağlanmış durumda Türkiye dış siyasetinde yenilenme ihtimaline yönelik Ankara’dan Sayısız işaretin ortaya çıktığına dikkat çekti.“Belli ki Rakka muharebesi, Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir şekilde ilerliyor” diyen Nureddin, “YPG güçleri, ‘Türkiye’nin kırmızı çizgilerini’ aşacak şekilde Fırat nehrinin batısını aştı” yorumunu yaptı.


TÜRKİYE: DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİKLİKLER

Muhammed NUREDDİN
Al Şark

Değişikliklerden sonra Türkiye dış siyasetinde yenilenme ihtimaline yönelik Ankara’dan Sayısız işaret ortaya çıktı.Belkide bu sinyallerin hızlanması, görünüşe göre özellikle Rakka’nınIŞİD’ten kurtarılması olarak adlandırılan operasyonunun başlamasıyla birlikte Suriye’de sahadaki gelişmelere bağlanmış durumda.
Zira bir süre önceden beri konuşulmasına rağmen bu operasyon aniden başladı. Burada özellikle sürpriz olan Rakka’yı kurtaran binlerce savaşçının, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın destekçisi Salih Müslim’in liderlik ettiği PYD’ye bağlı YPG’nin üyesi olması. Bu güçleri, Arapları ve Türkmenleri de kapsayan Demokratik Suriye Güçleri şemsiyesinin altında genel bir örgüt kapsıyor.
Belli ki Rakka muharebesi, Türkiye’nin çıkarlarına aykırı şekilde ilerliyor. YPG güçleri, “Türkiye’ninkırmızı çizgilerini” aşacak şekilde Fırat nehrinin batısını aştı. AyrıcaTürkiye’nin Suriye’deki diğer kırmızı çizgisinin aşılmasının ortasındaAfrin ile Kobani kantonları arasındaki Coğrafik mesafeyi daraltmak için Menbic şehrini kontrole yönelik ilerliyor.
Türkiye-Amerikan arasında müzakerelerde ilerlemenin olmadığı, arayı kapatmak içinse Türkiye’nin birçok sorununda tatsız seçenekle karşı karşıya kaldığıbir süreçte, Türkiye hükümetinin değişmesi ve Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanının Bin Ali Yıldırımla yenilenmesi, yeni dış politikanın onaylanması için bir fırsat oluşturdu.
Bunun ilk işareti Bin Ali Yıldırım hükümetinin bildirisinin;Türkiye’nin dostlarının sayısını arttırma, düşmanları azaltma çabasında olduğunu ifade etmesi. Yeni siyasetin adı; “daha çok dost, daha az düşman!”
Bu şiar, daha önceki hükümetin başbakanı olan Ahmet Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikasından çok ta uzak değil. Bu politika çöktü ve ondan geriye “sıfır ilişki” kaldı.
Lakin Ahmet Davutoğlu’nu geçmiş münasebetiyle “yeni bir siyasetle” değiştirme, belki de büyük bir deprem yaşayan bölgesel Türkiye’yi yeniden güçlendirebilir.
Bunun işaretlerini Türkiye’nin tanınmış yazarlarından biri, başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş’un sözleriyle taşıdı. Bunun sözde olmayan en büyük işareti Türkiye’ninmuhalefet ettiği “terör örgütü” olarak nitelendirdiği PKK’nin kardeşi olan YPG’ye,Rakka’nın ve diğer yerlerin kurtarılmasında en büyük rolün verilmesi.


ABD DESTEKLİ SURİYE KUVVETLERİ BÜTÜN MENBİC’İ IŞİD’DEN ALMAYA KARARLI

JORDAN TIMES

ABD destekli binlerce savaşçı, IŞİD’i lojistik bir üs gibi kullandıkları Kuzey Suriye cebinden sürüp çıkarmak için bir saldırı başlatarak Suriye savaşında büyük bir yeni cephe açmış oldu.
Haftalar süren sesiz bir hazırlıktan sonra Perşembe günü başlayan Operasyon, IŞİD’in Avrupa’dan gelen yabancı savaşçıların giriş çıkışları için uzun zamandır kullandıkları Türkiye sınır boyundan Suriye topraklarına erişimini durdurmayı hedefliyor.
 


SURİYE ORDUSU, IŞİD’İN KALESİ RAKKA’YA HÜCUM ETTİ

GULF TODAY

Suriye birlikleri 2014 yılından beri Cumartesi günü ilk kez IŞİD’in kalesi Rakka’ya sokuldu.
Rakka şehrinden yukarı 40 km. mesafede bulunan Fırat nehri üzerindeki Tabka barajını hedef alan ABD destekli Kürt önderliğindeki güçler geçen ayın sonlarında kuzeyden ayrı bir saldırı başlattı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi yöneticisi Rami Abdurrahman “Rus hava saldırıları ve Rus eğitimli milis güçleri tarafından desteklenen Suriye Birlikleri, Ağustos 2014’ten beri ilk kez Cumartesi günü sabahı Rakka iline girdi” dedi. Abdurrahman, “Moskova ile Washington arasında ilan edilmemiş bir koordinasyon olduğu görülüyor” diye ekledi.
ABD tarafından desteklenen Arap ve Kürt savaşçılar Türk sınırındaki Fırat nehrinin yukarılarındaki yapancı militanlar için önemli bir giriş noktası olarak kabul edilen stratejik Manbij bölgesine bir saldırı başlattı.
Seçkin Irak birlikleri de son günlerde yüzlerce kilometre komşu Irak’ın aşağısında bulunan IŞİD’in sembolik kalesi Felluce’ye yönelik bir saldırı başlattı.


IŞİD SONRASI: MOSKOVA, WASHINGTON, TAHRAN VE KÜRTLER AYNI SEPETTE

El Arap

Ortaya çıkan ilk belirtilerden sonra,Rakka ve Felluce savaşıyla beraber savaşın sonuçları ile ilgili mahalli, bölgesel ve uluslararası alanda doğrudan doğruya endişeler oluştu. Örgüt ortadan kaldırıldıktan sonra ne olacak?
IŞİD’e karşı savaş, Irak ve Suriye’de Sünni bölgelerinde yeni pozisyonların oluşmasına yol açacak.  İki ülkede IŞİD’e karşı savaşın arkasındaki gerçek amaç ile ilgili sorular sorduruyor. Arap diplomatlar; IŞİD’e karşı savaşın iki ülkede adaletsizlik ve marjinalleşme duygularını söndürerek Sünni Arapların öfkesini dindirecek siyasi boyutu olmazsa, suyun IŞİD ve benzerlerine akacağını belirtiyorlar.
Gözlemciler, Sünnilerin bölgede haritalarınkendi aleyhlerine yeniden çizildiği duygusu içinde olduklarını not ediyorlar. IŞİD’e karşı savaş bu çalışmaların araçlarından bir tanesi. Çarpıcı olan devam eden çalışmaların doğal seyri; Moskova’nın, Washington’un, Tahran’ın ve Kürtlerin ihtirasları stratejilerini aynı sepete koyuyor.
Ortadoğu ile ilgili batılı bir uzman, IŞİD’in Suriye ile Irak arasında sınırı silmeyi başardığını, Sünni sorunun Suriye ve Irak arasında tek bir sorun haline geldiğini söylüyor. Sünni şehirlerin terörden temizlenme hedefi, bu illerin sınırlarınıngüvenlik ve istikrarı sağlama amacıyla değişmesi olarak döneceğini ifade ediyor.
Irak’ta daha önce görev yapan üst düzey bir İngiliz subay olan General Scott Mann, “15 yıldan beri devam eden ayaklanmaya karşı, daha da kötü sonuçlara yol açan hala aynı başarısız stratejiyi izliyoruz” diyor. Felluce operasyonu için “kısa vadede geçici bir etkisi olacağı, lakin uzun vadede felakete dönüşeceği” değerlendirmesini yapıyor.
Londra’da Chatham House enstitüsünden Hasan Hasan, Felluce’ye yönelik saldırının, kendisini Sünnilerin koruyucusu olarak nitelendiren IŞİD’in pozisyonunu güçlendirdiği görüşünde.  Hasan, Sünnilerin arasında öfke yaratan Irak Eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in memleketi Tikrit kentinin Mart 2015’te temizlenmesini hatırlattı. “Felluce çatışmalarının sonucu daha kötü olacak” dedi.
LakinScott Mann,  Guardian’a yaptığı açıklamada “IŞİD’in planı var, bizim elimizde bir plan yok”  diyor ve Sünniler; Şiiler ve batı yüzünden risklere maruz” sözlerini ekliyor.


MISIR, AFRİKA’DAKİ BARAJ SAVAŞLARININ NERESİNDE

Rusya Al Youm

Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kongo nehri üzerine İnga 3 adıyla büyük bir baraj inşa edeceğini ilan etti. Elektrik üretme miktarının Etiyopya’daki el Nahda barajının iki buçuk katı olacağını ifade etti. 
Bazı öngörülere göre, yeni baraj 4200 MegaWatt gücünde olacak. Projenin maliyetinin 14 Milyar Dolar’ın üzerine çıkması bekleniyor. Ama bahsedilen nehrin üzerindeki barajlarını tümünün maliyeti 100 Milyar Dolar’dan fazla olacak.  Dünya bankası bu miktarın 131 Milyon Dolarına onay verdi. Kongo Cumhuriyeti paranın tümünü aralarında kendisini ilgilendiren Nil nehri üzerinde baraj yaptırmayan Mısır’ında olduğu yabancı devletlerden sağlayacak.
Söz edilen nehirde, Kongo sakinlerinin elektriklerinin büyük bir kısmını sağlayan İnga 1 ve İnga 2 adıyla iki baraj bulunuyor.
Etiyopya, Nil’in üzerinde yeni bir baraj inşa etmek için Salini şirketi ile 2.5 Milyar euroluk bir anlaşma imzaladı.  Barajın adı Koeca olacak ve el Nahda bittikten sonra başlanacak.
Lakin inga 3 barajının yapılması, bölge ülkelerinin ihtiyacını karşılayacak elektrik enerjisinde büyük bir güç ortaya çıkaracak.
Mısır, Kongo’nun yanında duruyor.AdisAbaba’nın elektriği ihraç etme rüyalarının gerçekleşmesi konusunda umut olmak istiyor. Diğer yandan Nil’in üzerinde yeni barajların inşia edilmesini düşünmek bile istemiyor.
Kahire üniversitesinde su kaynakları ve Jeoleoji  konusunda Mısırlı uzman Doktor Abbas Hracy , Kongo’nundünyanın en büyük barajını yapma niyeti değerli bir yenilik olduğunu söyledi.
 

ÖNCEKİ HABER

Dilo Derviş, salıverme kararına rağmen bırakılmamış

SONRAKİ HABER

Atölyeyle kadınlar evlere hapsolmuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...