03 Haziran 2016 19:08

'Türkiye medyası tek kanallı: Tayyip Erdoğan kanalı'

İsviçre'de Federal Parlamento Binası önündeki mitingde konuşan Demirtaş, Türkiye'de basının üzerindeki baskılara tepki gösterdi.

Paylaş

İsviçre Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu ve Kürt İnsan Hakları Merkezi İsviçre Federal Parlamento Binası önünde ‘Türkiye’de Barış ve demokrasi’ adıyla bir miting düzenledi. Mitinge Sosyalist Parti, Yeşiller’in yanı sıra çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü ile kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı miting alanında “Erdoğan, yargılanacaksın” yazılı pankart asılırken sık sık Erdoğan karşıtı sloganlar atıldı ve Cizre, Sur ve Nusaybin başta olmak üzere bölge illerinde yaşanan katliamlar kınandı.

Konuşmasına Kürtçe halkı selamlayarak başlayan Sosyalist Parti Federal Parlamento Milletvekili ve aynı zamanda Kürt Dostluk Grubu Eş Başkanı Carlo Sommaruga, Türkiye’deki gelişmelerden kaygılı olduklarını belirterek, “Akademisyenler, insan hakları savunucuları, gazetecilerin hakları ihlal ediliyor. Oysaki demokrasinin temel ilkesi muhalefetin muhalifliğini yapabilmesidir” diye konuştu. ‘Erdoğan diktatörlüğü’ ile mücadele ettiği için HDP’ye teşekkür ettiklerini dile getiren Sommaruga, Kürt sorununun çözümünün demokratik mücadele ile mümkün olabileceğini belirterek, “Cizre ve Sur başta olmak üzere askerler tarafından katledilen ve yakılan insanların aileleriyle ve yine Suriye’de IŞİD'e karşı mücadele eden ailelerle dayanışma duygularımızı iletiyoruz” dedi.

Türkiye’de bugünlerde Ankara’nın özellikle de Saray’ın üstünde kapkara bulutların dolaştığını ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Ama bu bizi yanıltmasın. O bulutun arkasında sımsıcak kızıl bir güneş var. O bulut kenara çekilecek ve güney hepimizi aydınlatacak. O günlerde yakındır” diye konuştu. Konuşmasında Erdoğan’ı ‘gençlerin beyinlerini yemeden yaşayamayan Dehak’a benzeten Demirtaş, buna karşı meydanlarda binlerce Kawa’nın ve direnişçilerin olduğunu söyledi.

Kendisine tamamen biat etmesine rağmen Erdoğan’ın Ahmet Davutoğlu’yu da itibarsızlaştırdığını belirten Demirtaş, “Kendini sevdirmek için bir takla atmadığı kalmıştı,emrinden çıkmayan bir başbakandı. Fakat ne yaptı gördünüz. Davutoğlu’ya bunu yapan size bize ne yapmaz ki? Cizre’de Silopi’de Gezi’de görüldü ne kadar zalim olabileceği. İş gelip kendi çıkarlarına, iktidarına dokunduğunda ne kadar çılgın olabileceğini defalarca gösterdi bize. Bu tür zalim dikta heveslilerinden geriye bir sistem, bir rejim kalmaz. Erdoğan dönemi diye bir şey olur bu” dedi. Batan gemiyi önce farelerin terk ettiğini hatırlatan Demirtaş, “ AKP’de de bu yaşanacak. Gemide şu anda delikler açıldı ve su almaya başladı. Yakında göreceksiniz AKP gemisinin etrafındaki fareler nasıl terk edecek göreceksiniz. Ve bu gemi battığında o geminin içinde Türkiye’nin ezilen hakları olmasın istiyoruz. Onlar HDP’de güvenli gemide olsunlar” diye konuştu.

Basına yönelik baskılara da değinen Demirtaş, “ Tek kanallı bir Türkiye medyası var. Bir zamanlar TRT vardı başka kanal yoktu.Şimdi Türkiye o günleri yaşıyor. Tayyip Erdoğan kanalı. Hangisini açsanız onun bağırma çağırmaları var. Bu kadar korku imparatorluğunun yaratılmasında medyanın da suçu günahı var. Muhalif medya özgür basın üzerinde baskıların olmasının nedeni de bu 13 DİHA muhabiri tutuklu, 40 defa DİHA sitesini yasakladılar. İMC TV’yi yasakladılar, Gün TV’ye ceza verdiler, Hayatın Sesi televizyonuna ceza verdiler. Hal böyle olunca topluma ulaşmak da zorlaşıyor. Burada genç arkadaşların görevi sosyal medyayı kullanarak herkese gerçekleri her dilden ulaştırmalılar” şeklinde konuştu.

Tek kanallı Türkiye döneminin biteceğini ve köşelerinde, TV’lerinde halkın değerlerine hakaret edenlerin hukuk önünde hesap vereceğini söyleyen Demirtaş, “Erdoğan övgüsünden yıkama yağlamasından vazgeçmeyenler varya, ilk onlar Tayip düşmanı olacaklar. O dönek alçaklar geri dönüp size geldiklerinde asla affetmeyin. Bunların eli, dili, kalemi kanlıdır. Bu katliamların suç ortağıdır” dedi.

MÜLTECİLER İÇİN KÖLE GİBİ PAZARLIK YAPILIYOR

Erdoğan’ın Suriye’den göç eden iki milyon mülteciyi koz olarak kullandığına vurgu yapan Demirtaş, “ Onları koz olarak bir yandan Avrupa’ya sürüp tehdit ve şantajla kendi politikalarına mahkum etmeye çalışıyor.Bununla da yetinmeyip Alevi bölgelerine yerleştirerek Alevileri göç ettirmeye çalışıyor. Mülteciler onun için araçtır. İnsan gözüyle bakmıyor. 2 milyon mülteciyi nasıl kullanabilirim diye düşünüyor. Avrupa ile bunun para pazarlığını yapıyor. Ortaçağdan kalmış köle pazarı gibi insan satışı üzerinde pazarlık yapılıyor Başbakan da Kayseri pazarlığı diye bununla övünüyor” diye konuştu. Avrupalıların da bu konuda hatalı olduğunu söyleyen Demirtaş, Türkiye le pazarlık yapacaklarına Türkiye ve Suriye’de barışın sağlanması için çaba harcamaları gerektiğini söyledi.

İsviçre’nin demokrasi noktasında dünyada örnek olduğunu ifade eden Demirtaş, AKP ile ilişki kurduklarında demokrasi ve insan hakları konusundaki ilkelerini dile getirmeleri gerektiğini belirtti.

Dokunulmazlıklar konusuna da değinen Demirtaş, halkın kendileri ile olan dayanışmasının en büyük dokunulmazlık olduğunu kaydetti. Asıl dokunulmazlığı olmayanın 500 koruma ile gezen Erdoğan olduğunu ifade eden Demirtaş, “Her türlü direnişe hazırız. Söylediklerimizden geri atmayacağız. Sizi parlamentoda, meydanlarda nasıl temsil ettiysek mahkeme huzurunda da öyle temsil ederiz. Orada da emanetinizi koruyacağız” dedi.

Daha sonra konuşma yapan Sosyalist Parti Zürich Kantonu Eş Başkanı Rebekka Wyler de Zürich ile Diyarbakır’ın kardeş belediye olduğunu hatırlatarak, her anlamıyla iki şehrin birbirine verecekleri çok şey olduğunu söyleyerek, Kürt halkıyla dayanışmaya devam edeceklerini söyledi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

YPG, Rakka'dan Ezidi bir aileyi kurtardı

SONRAKİ HABER

‘Karanfilli Adam'ın hikayesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...