İstanbul Tiyatro Festivali’nde son günler

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 20. İstanbul Tiyatro Festivali, son haftasında da tiyatroseverlere dopdolu bir program sunuyor.

CHRİSTİAN RİZZO İSTANBUL’DAN İLHAM ALDIĞI GÖSTERİSİ İLE FESTİVALDE

Christian Rizzo’nun 2004 yılında İstanbul’da bir festivalde izlediği bir halk dansının anılarından esinlenerek yarattığı Gerçek Hayattan Alınmıştır (d’après une histoire vraie), Avingon Festivali’nin ana programına daha önce Sakınan Göze Çöp Batar isimli projesi ile katılan Kerem Gelebek’in de aralarında bulunduğu sekiz dansçı tarafından sahnelenecek. Dansın toplumlarla nasıl bir ilişki kurduğunu ve hareketlerin insanları birbirine nasıl bağladığını inceleyen Rizzo, gerçek hayattan alınmıştır’ın koreografisini canlı müzik eşliğinde enerjik modern dans hareketleri üzerine kurguluyor.
Koreograf Christian Rizzo, bir rock grubunun üyesiyken 1996 yılında şans eseri katıldığı bir seçmede Fransız Dansçı ve Eğitmen Mathilde Monnier’in çok beğendiği bir performans sergiler. Rizzo’nun hayatı bu elemelerin ardından bambaşka bir yöne doğru seyretmeye başlar. Kısa süre sonra kendi performanslarını, dans enstalasyonlarını yazmaya ve yönetmeye başlayan Rizzo, 1997 senesinde kendi dans topluluğu olan l’association fragile’i kurdu. Tüm koreografilerinde gerçek insanlar ve gerçek hayat hikayelerinden etkilendiğini ifade eden Rizzo, bugün Avrupa kültür-sanat dünyasının en önemli kişiliklerinden biri olarak anılıyor. Canlı müzik eşliğinde sekiz erkek dansçının sahneleyeceği gerçek hayattan alınmıştır, 20. İstanbul Tiyatro Festivali’nin en iddialı yapımlarından biri. Dans performansı 26 ve 27 Mayıs’ta 20.30’da Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde olacak.

SHAKESPEARE’İN ÖLÜMLERİ TEK BİR OYUNDA

Shakespeare’in Bütün Ölümleri adlı yapımda Shakespeare oyunlarında, sahne üzerinde gerçekleşen yetmiş beş ölüm İngiltere’nin ‘en yetenekli dört soytarısı olan Spymonkey topluluğu tarafından canlandırılıyor. Oyuncular, “bütün ölümleri” bazen uzatarak, bazen altını üstüne getirerek, bazen dokunaklı, bazen müzikal ve her daim deli dolu bir şekilde aktarıyor. Ölümünün 400. yılında Shakespeare’e ağırbaşlı, kasvetli ve hayli komik bir saygı duruşu niteliğindeki oyunu Tim Crouch yönetiyor. Oyun, 26 Mayıs’ta 20.30’da Moda Sahnesi’nde olacak.
Festivalde bu hafta ayrıca; Elif Şafak’ın bir dönem çok tartışılan romanından uyarlanan, 1915 yılında yaşanan olayları Türk ve Ermeni kökenli iki aile arasındaki ilişkiler üzerinden inceleyen Baba ve Piç oyunu Mehmet Ergen rejisi ile sahneleniyor. Dünün seçkinleriyle bugünün kazananları arasındaki çatışmayı ve her devrin kaybedenlerinin hikayesini anlatan, Ceren Ercan’ın yazıp Mark Levitas’ın yönettiği Köpeklerin İsyan Günü, Shakespeare’in ünlü oyunlarından Macbeth ve hissettikleri eksiklikleri doldurabilmek için sürekli sanata yaklaşan dört farklı karakterin öyküsünü anlatan, Çehov’un klasikleşen eserlerinden, Martı da izleyicilerle buluşacak oyunlar arasında yer alıyor. Zeki bir komedinin hüzünle buluştuğu Vanya, Sonya, Maşa ve Spike da festivalin son haftasında sahnelenecek oyunlar arasında yer alıyor.  

FESTİVALİN SON OYUNU ‘GODOT’YU BEKLERKEN’

Festival, yoğun ilgi üzerine daha önce biletleri hızla tükenen ve festivalin açılış oyunu olan, yönetmenliğini Şahika Tekand’ın yaptığı ve Studio Oyuncuları’nın sahneleyeceği, Samuel Beckett’in en önemli tiyatro metinlerinden biri olan Godot’yu Beklerken oyunu ile sonlanıyor. Şahika Tekand, oyunda beklemek eylemi ve beklenti, umut etmek ve umutsuzluk, varolma arzusu ve varolmaya mahkumiyet kavramlarını, doğuşla vadedilen geleceğin sonluluğunun yarattığı akıl dışılık ve bunu akla uygun kılmak üzere verilen çaresiz uğraşıyı ifade eden bir düzen kuruyor. İstanbul Tiyatro Festivali oyunun ortak yapımcılığını üstleniyor. Onur Berk Arsalanoğlu Cem Bender, Sedat Kalkavan, Nilgün Kurtar, Mehmet Okuroğlu, Yiğit Özşener’in rol aldığı oyun, 28 Mayıs’ta 20.30’da Uniq İstanbul’da bir kez daha seyirciyle buluşuyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)