25 Mayıs 2016 00:56

AKP kongresi yetkileri  Beştepe’ye verdi 

Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Taşkın ile AKP Kongresini konuştuk

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

AKP 2. olağanüstü kongresinin yankıları sürüyor. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Taşkın kongreyi, “Başta dış politika ve ekonomi olmak üzere tüm önemli yetkilerin Beştepe’de toplanmasına kongre büyük bir şevkle “evet” demiştir” ifadesiyle değerlendirdi. Taşkın, başkanlık için de alıştırma ve yasal altyapı oluşturulmaya başlandığını belirti. Taşkın sorularımızı yanıtladı. 

AKP’nin 2. olağanüstü kongresi ile ilgili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün ipleri eline aldığı ve ‘tek parti tek lider rejimine geçildiği’ gibi değerlendirmeler yapıldı. Bu değerlendirmelere katılıyor musunuz? Kongreye ilişkin ne söylersiniz?
Kongrenin mesajı net: Başbakanın “bakanlar arasında birinci” veya “bakanların sınıf başkanı” derecesine indirilmesi, başta dış politika ve ekonomi olmak üzere tüm önemli yetkilerin Beştepe’de toplanmasına kongre büyük bir şevkle “evet” demiştir. 10 milyonluk bir örgüt, bütün iradesini liderine teslim ederken mutlu hissetmiş görünüyor. En azından görüntü bu. Görüntünün ardında, Davutoğlu’nun ifadesiyle “maşeri vicdanları” rencide olmuş ruhlar var mı? Bunu zamanla anlayacağız.

BAŞKANLIĞA ALIŞTIRMA DÖNEMİ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan kongreye gönderdiği mesajda başkanlık için anayasa değişikliği isteğini yeni yönetime bildirdi. Binali Yıldırım da bunu hayata geçireceklerini açıkladı. İlk kez AKP kongresinde başkanlık vurgusu öne çıktı. Daha önce başkanlık bu kadar net dile getirilmemişti. Bu kongrede başkanlık sistemi neden bu kadar öne çıkartıldı?
Davutoğlu’nun tasfiyesiyle verilen mesajla kongrenin kurgulanış biçimi örtüşüyor: Başbakanlığın icracı yetkilerinden, sembolik öneminden kaynaklanan engeller aşılarak Başkanlık sisteminin fiili alt yapısı oluşturulacak. Beştepe’de toplanan kabinelere “alıştırılacağız.” Ardından sindirme kapasitemiz ölçülerek, önce “Partili Cumhurbaşkanlığı” ardından da koşullar hazır olduğunda, Rusya’daki gibi “süper-başkanlık” tesis edilmeye çalışılacak. Yani alıştırma ve yasal altyapıyı adım adım inşa etme dönemine girdik.

‘HEM AĞLARIM HEM GİDERİM’

Ahmet Davutoğlu kongredeki konuşmasında, “Yeni bir kongre için karşınıza çıkmak benim arzu ettiğim bir şey değildi. Bu durumun sizin ve milletimizin maşeri vicdanında yarattığı rahatsızlığın da farkındayım” dedi. AKP’nin zarar görmesinden endişe ettiğini de ifade etti ve “Bu hareket için hiçbirimiz vazgeçilmez değiliz. İktidar sarhoşluğuna, güç yozlaşmasına asla düşmemeli, o emanete halel getirmemeliyiz” ifadesini kullandı. Davutoğlu konuşmasında öne çıkan bu ifadelerle ne mesaj vermek istedi?
Davutoğlu’nun “Hem ağlar hem giderim” tarzı kendi içerisinde çelişkiler barındırıyor. Söylediklerinin, eleştirilerinin gereğini yapmış mıdır? Hayır, zaman ve zemin uygun olsun diye beklemektedir. AKP’de Erdoğan’la bazı sorunları olan herkesin yaptığı stratejik hata budur: Uygun zaman ve zemini beklemek. Erdoğancılar sürekli hamle yapar ve rakiplerinin hayat alanlarını yok ederken, bir tür mucize beklentisine girmek, sadece AKP’dekilerde değil, parti dışındaki muhalif çevrelerde de yaygın ruh hali. İtirazınız varsa örgütlü biçimde ortaya koymanız gerekir.

AKP’de oluşturulan yeni yönetim yapısı, eskileri tehdit olarak görüyor. Şimdi “sıra bende” diyen güç istenciyle dolu yeni kadrolar, eskileri tehdit olarak gördükleri için, kendi siyasi ikballerini Beştepe’yle özdeşleştiriyorlar. Yine de muhaliflerin kendi yararları için yapmaları gereken en önemli hamle, bir an önce açıktan harekete geçmeleridir. Bekledikçe tasfiye edileceklerine göre, siyasi akıl da harekete geçmelerini gerektirir. Ama akılcı olan olacak diye bir kaide yok. AKP’lilerin genel sorunu da bu. İrade gösterme, itiraz etme kültürleri yok. Buna karşın, parti içi muhalefetin koşulları uygun. Çünkü hep beraber yuvarlanmakta olduğumuz bu çılgınlık, hepimizi yakacak. Bunu algılayanların sayıları az değil. Mesele bu rahatsızlığı örgütleme cesareti göstermek…
 

ÖNCEKİ HABER

Eşitlik, demokrasi ve laiklik mücadelesi için...

SONRAKİ HABER

Gençliğimizde savaşı da,  ayrımcılığı da, gurbeti de gördük

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...