24 Mayıs 2016 00:54

Katliamların ortak yanı: ihbar var, önlem yok!

Reyhanlı ve Ankara Katliamını takip eden Avukat Sevinç Hocaoğulları, katliamlara ilişkin kamu görevlileri hakkındaki soruşturmaları değerlendirdi.

Paylaş

Tamer Arda ERŞİN
Damla YELTEKİN
Ankara

Reyhanlı ve 10 Ekim Ankara Katliamı dava ve soruşturma süreçlerini takip eden Avukat Sevinç Hocaoğulları, katliamlara ilişkin kamu görevlileri hakkında açılan soruşturmaları değerlendirdi. İki katliama ilişkin de önceden istihbarat olduğuna dikkat çeken Hocaoğulları, “Soruşturma süreçleri devletin bu katliamlardaki sorumluluğunu örtmek üzere işliyor. Reyhanlı Katliamı’nda görevini yapmadığı düşünülen  kişiler katliam soruşturmasını yürüttü. Bu adalete hizmet etmeyecektir” dedi. Hocaoğulları, gerek Reyhanlı gerek Ankara Katliamı’nda sorumluluğu olanların açığa çıkması halinde devletin savaş aygıtının  nasıl işlediğinin ortaya çıkacağını savundu. 

MİT TIR’LARIYLA DEĞİŞTİ

Reyhanlı Katliamı sonrasında emniyet görevlileri hakkında soruşturma açılmadığını ancak bu durumun MİT TIR’ları olayından sonra değiştiğine dikkat çeken Hocaoğulları şöyle devam etti: “Soruşturma süreçleri devletin bu katliamlardaki sorumluluğunu örtmek üzere işliyor. Reyhanlı’da da katliam sonrasında emniyet görevlileri hakkında bir soruşturma yoktu. Ancak sonradan MİT TIR’ları olayı patladı. Belli bir kesime katliamın sorumluluğunu yıkmaya çabaladılar. Reyhanlı patlamasında da sorumluluğu olan Savcı Özcan Şişman hakkında Hakim Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), MİT TIR’larını durdurduktan sonra soruşturma başlattı.”

‘REYHANLI’DA VALİ, 10 EKİM’DE EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ’

Reyhanlı saldırısı döneminde Hatay Valisi olan Celalettin Lekesiz’in  bugün Emniyet Genel Müdürü olduğuna ve hakkında hiç soruşturma açılmadığına vurgu yapan Hocaoğulları, “O Emniyet  Genel Müdürü olduktan sonra Ankara ve  İstanbul patlamaları oldu. Halen hakkında tek soruşturma yok. Reyhanlı patlamasından, 10 Mayıs günü yapılan toplantıda haberi vardı. İstihbarat gelmişti. Bunun belgeleri var. Gerek Reyhanlı gerek Ankara Katliamı’nda sorumluluğu olanlar açığa çıkarsa devletin savaş aygıtının  nasıl işlediği ortaya çıkacak.  Örneğin, Reyhanlı Katliamı’nda  görevini yapmadığı düşünülen  kişiler katliam soruşturmasını yürüttü. Bu adalete hizmet etmeyecektir.” 

İKİ KATLİAM DA BİLİNİYORDU

Reyhanlı ve 10 Ekim Katliamlarının ortak yanlarının altını çizen Hocaoğulları, şunları söyledi: “Ankara Katliamı’na ilişkin müfettiş raporunda bu katliamın gerçekleşeceği ihbarları yapılmış. Benzer bir süreci biz Reyhanlı’da da yaşadık. Orada da bombalı eylemlerin olacağına dair ihbarlar yapılmıştı. Reyhanlı’da devlet içi çatışmalar merkezli bir takım emniyet yetkilileri ya da sadece alt kademe emniyet yetkililerine soruşturma açıldı. Bu soruşturmalar katliamları gerçek anlamda aydınlatacak soruşturmalar değil. Biz suç duyurularımızda bakanlık ve MİT yetkililerinin de soruşturulmasını istedik. Gerçek adalet için bütün patlamalardaki siyasi sorumlular ve katliamlarda parmağı olan bütün kamu görevlilerinin yargılanması gerekiyor.”

AİLELERİN ISRARIYLA DAVA AÇILABİLDİ

Reyhanlı Katliamı’nda ailelerin ısrarı sonucu ilerleme kaydedebildiklerini ifade eden Hocaoğulları, “Her türlü cihatçı geçişinin olduğu silah geçişlerinin, MİT TIR’larıyla sağlandığı koşullarda MİT dosyaya nasıl girecek bilmiyorum. O sınırda cihatçılar devletin resmi görevlilerinin bilgisi dahilinde destekleniyor. Reyhanlı ailelerinin ısrarıyla bazı kamu görevlileri hakkında dava açılabildi. Ankara Katliamı’na ilişkin de bunu yapacağız” dedi. 

‘PARALEL’ KILIFI HALKI İKNA ETMİYOR

Reyhanlı dosyasında devletin ihmalinin tek başına “paralel yapılanma” içinde oldukları iddia edilen kamu görevlilerine yıkıldığını kaydeden Hocaoğulları, “Sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlileri açığa çıktığında,  MİT engellemek istemiş de ‘paralel örgüt’ izin vermemiş gibi bir hava yarattılar. Kendi iç çatışmalarını güçlendirecek, halkı da buna taraf edecekler. Ama bu Reyhanlı Katliamı’nda tutmadı. Hangi paralel örgüt olursa olsun, bu katliam devletin genel organizasyonundan bağımsız değil.  Reyhanlı’da  2  bombalı araç gelecek,  emniyetin önünden geçecek, sonra da kendisini patlatacak. Reyhanlı  halkı, bu işin emniyetin bilgisi olmadan  yapılabilmesinin  imkansız olduğuna inanıyor. Halk insan ve silah kaçakçılığının nasıl döndüğünün farkında” diye konuştu. 

ÖNCEKİ HABER

Yunus Durmaz’ın ölümü ve akla gelen sorular...

SONRAKİ HABER

7 bin metal işçisi sözleşme masasında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...