23 Mayıs 2016 10:57

Yalan dolana karşı belgesel

Documentarist İstanbul Belgesel Günleri bu sene 28 Mayıs - 2 Haziran arasında 9’uncu yılını kutluyor.

Paylaş

Documentarist İstanbul Belgesel Günleri bu sene 28 Mayıs - 2 Haziran arasında 9’uncu yılını kutluyor. Dünyanın her yerinden anlatılmaya değer insan öykülerini bir araya getiren, ana akım medyanın yanıltma ve yalanlarına karşı gerçeğin sesini yükselten belgeseller bir kez daha bir hafta boyunca ülkemize konuk oluyor.

Festivalin bu seneki onur konuğu, 1960’lardan başlayarak Yugoslav sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olarak sivrilen Želimir Žilnik... Belgesel ile kurmacayı harmanlayarak kendine has bir stil yaratan yönetmenin yapıtlarından on filmlik bir seçki içeren Ustaya Saygı: Želimir Žilnik bölümünde, 1969 yılında Berlin’de Altın Ayı kazanan ve Yugoslav Kara Dalgası’nın başlangıcı sayılan “Erken Dönem Yapıtları” (Rani Radovi / Early Works, 1969) adlı kurmaca film de gösteriliyor. Bunun yanısıra “Kara Film” (Black Film /Crni Film, 1971), “Tito İkinci Kez Sırpların Arasında” (Tito among the Serbs for the Second Time / Tito po drugi put među Srbima, 1994), “Avrupa Kalesi” (Fortress Europe / Tvrđava Evropa, 2000) gibi eserleri seçkide yer alacak. Žilnik, 29 Mayıs’ta sinemaya bakışını ve çalışma tarzını anlatacağı bir de sinema dersi (master class) veriyor.

Festival programının sürekli bölümlerinden Müzik ve Dans Belgeselleri’nde ise, Macaristan’dan Meksika’ya, Türkiye’den Arjantin’e bir dizi ülkeden müzikli hikâyeler bir araya geliyor. Bunlar içinde Mali’de radikal İslamcı militanların müziği yasaklama kararına şarkılarıyla direnen müzisyenlerin anlatıldığı “Önce Bizi Öldürmeleri Gerekecek” (They Will Have to Kill Us First) ile çevresindeki her şeyden ses çıkarıp bunu müziğe dönüştüren sanatçıların konu edildiği “Gürültünün Melodisi” (Melody of Noise) gibi hayli ilginç filmler var.

SANSÜRE DİRENEN FİLMLER DE FESTİVALDE

Geçen yıldan itibaren programında sansüre uğramış filmlere özel bölüm ayıran festival bu sene de, bu konuda film bulmakta zorlanmadı: Sansüre Direnen Filmler başlıklı bölümde yer alan yapımlar arasında, iç savaş döneminde işlenen suçları açıkyüreklilikle gündeme getirdiği için Lübnan’da gösterimi yasaklanan “Bu Topraklarda Mezarlarım Var” (In This Land Lay Graves of Mine) adlı belgesel de var. Kamboçya’da yerli halkın geçim kaynağı olan Prey Lang ormanlarının büyük şirketlerce yağmalanmasına karşı mücadele eden yerlilerin ve onları örgütleyen bir aktivistin hikâyesini anlatan Fran Lambrick imzalı “Ben Chut Wutty” (I am Chut Wutty) yine aynı bölümde gösterilecek. Film geçtiğimiz aylarda Kamboçya’da yasaklanmış, ardından internete yüklenerek onbinlerce kişi tarafından izlenmişti.

Festivalin bu seneki yeni bölümlerden biri Kuir Belgeseller başlığını taşıyor ve bu alandaki hak mücadesine dair öykülerin anlatıldığı filmleri bir araya getiriyor. İsveçli Sara Jordenö’nin yönettiği  “Kiki'” (2016), New York’taki genç siyah LGBTI ortamlarında geçen bir hikaye anlatırken, Micah Fink imzalı “Menfur Suç” (The Abominable Crime', 2013)  Jamaikalı iki eşcinselin gözünden ülkedeki homofobik kültürü ele alıyor. Askeri rejim kıskacındaki Burma’da iki genç erkeğin gizli ilişkisini anlatan “Irrawaddy Mon Amour” (2015) ile Türkiye’deki LGBT hareketinin Gezi’den sonraki seyrini izleyen Rüzgar Buşki’nin “#direnayol” (2016) adlı belgeseli de bölümde yer alan yapıtlar arasında.

Türkiye’den de 23 filmin gösterileceği 9. Documentarist’te yarışma bölümü olmamakla birlikte, bunlar içinde yönetmenin ilk veya ikinci filmi olanlar içinden bir belgesele yine Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü verilecek. 1000 Volt’un desteğiyle yönetmenin bir sonraki filminde kullanmak üzere post-prodüksiyon hizmeti kazanacağı ödülün bu yılki jüri üyeleri Füsun Demirel, Gürcan Keltek, Suncem Koçer, Enis Kösteben ve Virginia Cromie’den oluşuyor. Programdaki 12 yaratıcı belgeselden birine Eleştirmenler Ödülü verecek olan Uluslararası Eleştirmenler Federasyonu (FIPRESCI) jürisi ise şu isimlerden oluşuyor: Colette de Castro (Fransa), Kaj van Zoelen (Hollanda) ve Janet Barış (Türkiye).

Documentarist, iki yıl aradan sonran yoluna devam etme karar alan FilmAmed Belgesel Film Festivali ile işbirliği yaparak programından bir paketi Diyarbakır’a taşıyor; bazı yabancı konuklarını da her iki kentte de ağırlıyor.

VİLLAGOMEZ VE RİOBOO’DAN ANİMASYON BELGESEL ATÖYLESİ

Festival haftası boyunca film gösterimlerinin yanısıra bir dizi yan etkinlik, atölye, panel ve söyleşi de yapılıyor. Geçen sene ilki düzenlenen AnimaDoc atölye serisi, bu yıl Belgesel İçin Animasyon başlığı altında Meksika ve İspanya’dan iki animasyoncu tarafından gerçekleştirilecek: Lourdes Villagomez ve Coke Rioboo. Bu alanında tanınmış animasyoncuların birer ödüllü kısa filmi de, festival programında seyirciyle buluşacak.

Festivalde bu yıl ilk kez düzenlenen Belgesel Kaba Kurgu Atölyesi’nde ise tamamlanma aşamasına gelmiş filmlerin kaba kurgusu konuk eğitmenler rehberliğinde izlenip değerlendirilecek. Cem Ulu’nun belgesel sinemada ses üzerine vereceği ders, NarPhotos’un multimedia çalışmaları, Tarlabaşı’nda yaşayan genç kadınların JinFikirler projesi, çatışma alanlarındaki Haber Nöbeti deneyimi, Kuir Sinema Okumaları, 9. Documentarist boyunca gerçekleşecek özel etkinliklerden sadece bir kaçı. Bu sene açıkhava gösterimlerinin de yapılacağı festivalde, her gece saat 22:00’de İTÜ Taşkışla binasının yanındaki park alanında, Zero mekanında müzik konulu bir film gösterilecek.

Festivalin gösterim ve etkinlik mekânları SES Tiyatrosu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Goethe Enstitüsü, SALT Galata, Cezayir Salonu, Zero ve TAK Kadıköy. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Engelsiz Filmler Festivali başlıyor

SONRAKİ HABER

‘Dinimi öğreniyorum’ kitabının finansmanı KYK'den!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...